(bir satır, ya da bir tek sigara, anlatırdı derdimi sana, hüzün dolu sensiz geceler ya da ben ne yapıyorum lan?)
David Bowie'nin şu "uzayda kızlar kendileri teklif ediyorlarmış abi" zamanından kalma şarkısı "space oddity" vardır ya, orada "the earth is so blue, and there is nothing i can do" deyip, blue'nun hem hüzün hem de mavi anlamına gelmesiyle "dünya çok mavi/hüzünlü, benim yapabilecegim hiç bir şey yok" der.. bu lafı aynen galatasaray'a monte edebilirdik bu gece, "hüseyin göçek bu gece çok saçmalıyor, ve bu konuda galatasaray hiç bir şey yapamıyor".. çünkü futbolda eğer hakem ahmet çakar değilse, hiç bir hakem gol atamıyor. sen çıkıp oyununu oynarsan, 3 gol atıp durursan, hakemlerin yaptığı hataların hiç bir önemi olmaz..
(başkan adnan polat maçtan sonra seramik federasyonunun başkanlığından ayrıldığını basına açıklamak istedi. ama başkanlıktan çoktan ayrıldığı kendisine hatırlatılınca içine bir hüzün çöktü. insan sırf bugününü degil yarinini da düşünmeli)
galatasaray sene başındaki taktiğe dönmüş görünüyordu ilk dakikalarda. 4-2-3-1 dediğimiz, "topu ileri gönderiyoruz orada kim kaleyi görürse yapıştırıyor" manasına gelen bu 4 hucuma sahip taktiği galatasaray takımı ilk dakikalarda rakibi yormak için kullandı. 8 eksiği olan büyükşehir belediyesinin şanlı takımı (birileri futbola yatırım yerine şehre yatırım yapabilir mi bu arada? ) galatasaray ileri uç elemanlarının da basiretsizliği ile ilk devreyi berabere bitirebildiler.
(küçükken tsubasa'ların karşısındaki takımı tuttuğum anlar oldu. mazlumu tutmanın verdiği bir gerzeklikle. ama bu belediye takımlarını hiç tutamadim. seyircisi yokken ve çok parası varken benim sevgime ihtiyaçları yoktu ki. işte bu şutun getirisi olan gol beni tüm akila şutlarından daha çok üzdü. itiraf ediyorum!)
taraftar olarak bazı şeylere tepki göstermemek inanılmaz zor, ama orada sahada olan adamların da insan olduğunu, golden sonra üstlerini başlarını yırtabilecek kadar akli baliğ olmadıklarını bilmekte yarar var. tribunden söylediğin sözler kendilerini etkiliyor, yapilan her bir şey kendilerini etkiliyor.. aziz yıldırım konuşmuş etmiş bence hava civa. dediğim gibi hakemi de yenebilecek bir oyun oynasan, o zaman bağırırsın işte hakem noluyor diye. ama sen tribunden hakemi delirtip takımının berabere kalmasını sağlıyorsan bu gerçekten dandik bir şeydir taraftarlık adına. ancak eve giderken bir kebap yersin e5'in altında, maçtan bahseden gazeteleri okumazsın sonrasında..
1 yorum:
O ilk Sabri fotografi, hele de elinde citlanmis cekirdek kabuguyla, blogun adiyla mustesna bir uyum yakalamis yalniz.
Yorum Gönder