ORLANDO HİDAYETE ERDİ

Pazar, Mayıs 31, 2009 zaman: Pazar, Mayıs 31, 2009

76ers 0rlando 2. maç

orlando celtic 7.maç

Clevaland 4. maç

Biraz da Hidayet’in derdine orta okul aşkımız olan basketbol uğruna uykusuz kaldık bi müddet.Orlando magicleri - Clevaland Cavalierleri'ni 4-2 gibi rahat bir skorla geçerek adını finale yazdırdı. Cavaliers günümüzde hala tek adam formatında bişeyler yapmaya çalışan bir camia. Takım halinde kenetlenip Amerika’nın Sivasspro’u Hofenhayım’ı olmaya niyeti bozmuşlar. Lebron takımı oynatmaya çalışarak yer yer bu imajı kırmaya çalışsa da geri düştükleri her an foyaları ortaya çıktı. Geriye düştükleri her pozisyonda Lebron’un topu alıp alıp absürt noktalardan olmayacak şeyler denemesi ve Mike Brown’un buna müsade etmesi günümüzde pekte hoş bir şey değil. Haa adam iyimi derseniz, adam insan değil o ayrı. Ama bir Kobe bir Iverson olmak istiyorsa buyursun olsun, zaten çoktan o ayarda bir oyuncu oldugunu kanıtladı. Ama bir Jordan olmak istiyorsa 8 metreden 3lük denemeyi bırakacak.
Bir diğer sıkıntı ise takım halindeki çamur olayı. Herşeye yerli yersiz takım halinde itiraz etmek , bazen neticeyi topu potadan geçirmekten değilde başka şeylerden elde etmeye çalışmak gibi handikapları var. Bu tip durumlarda da hadisenin hep Varejao’dan çıkması ve Lebron ona ayak uydurması da itici gösteriyor kendisini. Bu şekilde 7 maçın alsan alsan 2 tanesini alırdın ki o zaman 4-2 biten seri Cavaliers için pekte başarısızlık sayılmaz diyebiliriz. 3. maç Lebron’un son saniye 3lüğü. 5. maç ise Mo Williams denen adamın kendini aşıp Lebron'a ayak uydurması ,attıgını sokması sayesinde alındı zaten. Yine de kendilerini uğurlarken buralara kadar geldikleri için tebrik ediyoruz.



Orlando ise Boston’un şampiyon olduğu seneki karakterinde bi takım. Yıldız oyuncular var ama maçları her zaman takım alıyor. Stan Van Gundy’i ise sevmemek mumkun değil. Molalarda verdiği gazlar, giyim kuşamı, herşeyi ile aslen kenar mahallede kavhe işletiyor(digitürk var), bu işi zevk için yapıyor izlenimi veriyor seyirciye.

stan van gundi. bildiğin gundi

Bence takımda ,şu adam sayesinde buralara kadar geldi diye gösterebileceğimiz birinin olmaması sebebiyle finale kadar uzandılar. Zaten öyle olsa Jameer Nelson sakatken baştan havlu atmaları gerekirdi. Pietrus’u petrus şarabı gibi bir kariyer bekliyor gibi duruyor. Yeni yetme olması rağmen kritik yerlerde toptan kaçmadı. Alınan maçlarda adı pek geçmese de büyük katkı yaparak bizden alkışı kaptı. Rashard Lewis( reşat reis) ise Ergün Pembe misali bir insan. Olayın ehemmiyeti nedir, bu sayı kaçarsa elenirmiyiz, seyirci sahaya inermi ,bütün bu insani duygulardan yoksun buz gibi işini yapan biri kendisi. Howard’la ilgili ise mantıklı bişeyler söylemek namümkün. Sen insansan biz neyiz? diyoruz kendisine. Takımın geri kalanı ise faydalı oldugu taktirde dakika alıyor zararı dokundugunda kenarda bekliyor. Ama hedo dahil major 3-4 kişi mumkunse final serisinde iyi oynasın. Yoksa Konya Bordeaux' benzemez misali, Lakers clevaland'a hiç benzemez.( biri şampiyon oldu biri küme düştü bu arada )



Hidayete gelince ,kendisi bu sene gerçekten hidayete erdi. Geçen sene en çok gelişme gösteren oyuncu seçilmesinin bir sebebi varmış demekki. Şampiyonluk şanslarını az gözüküyor ama şampiyon olsalar da Hidayet’in mvp şansı daha az gibi. Gönül ister böyle bişey olsun, hatta çıkarıp ona verseler ödülü kimse bişey demez harelde. Ama çok ekstra bişey yapmazsa şampiyona göre ödülü ya Kobe ya Howard’ın alması muhtemel. Bakacaz görecez...

gattuso'yu sevmeyip de bu adamı sevmeyenleri anlamıyorum ekolu

Pazar, Mayıs 31, 2009 zaman: Pazar, Mayıs 31, 2009


şöyle gerzek bir uslup kullanılıyor "ya bu adamı sevmeyip de gattuso'ya hayran olanları anlamıyorum" ismail güldüren'den tutun, barış özbek'e kadar bir çok insan için kullanılıyor bu. allaşkına kim seviyor gattuso'yu yahu.. şurada "gönlümdeki dünya karması" postu açsak, kaç kişi gattusoyu yazar takimina!

ben fellianiyi seviyorum ama.. yani barış özbek'i de severim fellianiyi de.. saçına başına kurban olduğumun.. yaşasın felliani ve afro harekat!

Civelek civelek

Cumartesi, Mayıs 30, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 30, 2009


mustafa denizli adına seviniyoruz biz.. sene 85-86.. sampiyon oluyor besiktas direk trt studyolarina gidiyorlar.. diyorlar ki siz sarki soyleceksiniz, kimin aklina geliyor nereden esiyor bilinmiyor, ama alenen tüm takim "sevisenler bu gece, civelek civelek civelek civelek" adli sarkiyi söylüyorlar.. hayat bir garip, seksenler ise apayrı garip!

Geri Dön Kaptan

Cumartesi, Mayıs 30, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 30, 2009

ee beşiktaş'ı da şampiyon yaptın fenerbahçe ve galatasaray'dan sonra.. geri dön kaptan artık. altay'ı da al taşı olduğu yere.. doğduğun yerde bitir. büyük çeşmeli mustafa! gel buraya da yeni mustafalar yetiştir!

Şampiyon Beşiktaş!

Cumartesi, Mayıs 30, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 30, 2009





bu gece düğün dernek,
binbir geceden örnek
sevişenler bu gece
civelek civelek civelek civelek
bir çiçek bir kelebek
civelek civelek civelek



(85-86 sezonu besiktas sampiyonluk şarkısı)

değil maradona, adam bile olamazsin Messi!

Çarşamba, Mayıs 27, 2009 zaman: Çarşamba, Mayıs 27, 2009


bu messi bence degil maradona, adam bile olamaz. futbolu icin seviyorsak maradonayi orasi apayri tabi. maradona gibi oynayip maradona gibi yasadigi icin seviyorsak dedigim gibi degil maradona bi saci bile olamaz

zira adam şampiyonlar ligi finalindenda çok şık bir kafa golu attiktan sonra gidip ayakkabisini cikartip cümle aleme ayakkabisini göstermistir.. o gösterdiği ayakkabi davutpaşadan "abi bundan bir kalitelisi jump var işte" denilerek alinan bir ayakkabi degildir. adidas'in kendisi için yaptigi, bı macta lanse ettigi adidas f50i diger adiyla sparks adli ayakkabidir.. hatta zidane ile oynadiklari bir reklam filmi de var bu konuda: http://www.youtube.com/watch?v=mbhyaklyx08

adam alenen golu atti ve cikardi ayakkabiyi millete reklam yapti.. o gogsunde "unicef"ten baska logo tasimayan takima hakarettir yahu bu, kapitalistlerin elinde kan aglayan arjantin'e hakarettir, golden sonra gogus reklami gözüksün diye forma cikartmayi yasaklamis bir sistemin usakligidir..

siz futbolunu varin sevin yine, ben che dovmeli, futbolunu sistemi ezercesine oynayan maradona'ya tapmaya devam ederim!



edit: ben o sirada cay doldurmaya gitmistim, dondugumde baktim elinde ayakkabi kosuo bu. verdim ayari verdim ayari.. sevmiorum messiyi yahu zorla mi?

2009 Şampiyonlar Ligi Finali Manchester Barcelona

Çarşamba, Mayıs 27, 2009 zaman: Çarşamba, Mayıs 27, 2009


leylekler bir kaç hafta önce geri dönmüş, çilekler ve kirazlar mutlu mesut bir şekilde pazarda yerlerini bulmuşken, eriklerin bile çekirdekleri sertleşmişken, ülkede mayınları kimin temizleyeceği konusu almış başını gitmiş, beşiktaş ise şampiyonluğa koşarken, roma’da roma atatürk olimpiyat stadı’nda oynanıp, barcelona’nın 2-0 kazandığı musabakadır.


maçtan evvel roma sokakları katalanlar ve ingilizler ile dolmuş bir kaç yerde hırlaşmalar yaşanmış olaya mudahale eden italyanlar bir iki zavallının bacaklarına emanetleri ekleştirmişlerdi. stadın önü maç saatine yakın 500 metrelik kuyruklar olmuş, hatta bir kaç italyan ortama kaynayıp sıralarını 5 euroya satmaya çalışmış, jandarma olaya mudahale etmek zorunda kalmıştı. yine de roma olimpiyat stadı göz kamaştırıyordu. sahanın ortasında kıp kırmızı bir şampiyonlar ligi çarşafı serilmiş, etrafına bir kaç tane roma tanrıçası gibi giyinen kız serpilmişti. andrea botacelli şampiyonlar ligi şarkısını söylerken kadrolar sahaya şu şekil çıkıyordu:

barcelona: 1-victor valdes; 5-carles puyol, 24-yaya toure, 3-gerard pique, 16-silvinho; 28-sergio busquets, 6-xavi, 8-andres iniesta; 10-lionel messi, 9-samuel eto'o, 14-thierry henry.
yedekler: pinto, caceres, muniesa, keita, gudjohnsen, bojan, pedrito.

manchester united: 1-edwin van der sar; 22-john o'shea, 5-rio ferdinand, 15-nemanja vidic, 3-patrice evra; 13-park ji-sung, 16-michael carrick, 8-anderson, 11-ryan giggs; 7-cristiano ronaldo, 10-wayne rooney.
yedekler: kuszczak, rafael da silva, evans, nani, scholes, berbatov, tevez


saatler önce kurt hoca alex ferguson “bir dandik durum olursa, bizim yedeklerimiz daha iyi. tak koyarım berbatov’u ne bileyim efendim, tevez’e çık oyna derim. ama bence barcelona kazanır. “ diyordu. bu yaştaki bir teknik direktorun hala ve hala rakip takıma gaz vermek namına “bence onlar daha iyi” demesini ben sineye çekemiyorum açıkcası.


her neyse, andrea botacelli şarkısını söylemiş, kırmızı çarşaf ortadan alınmış, koşu pistli olimpiyat stadında her şey futbol için hazırlanmış, giggs ve puyol birbirlerine kulub flamalarini vermiş, eski manchester’lı pique rooney’e gidip “hafta sonu gel de pes’te çakayım” rahatlığında konuşmuş, giggs “vatikan tarafındaki kaleyi alalım hocam” diyor ve maç barcelona’nın başlama atışı ile başlıyordu.

manchester maça hızlı başlıyor, keyiflenen manchester seyircisi park’ın bindirmelerinden birinde “"park! park! wherever you may be! you eat dogs in your home country! but it could be worse, you could be scouse! eating rats in your council house!" (park, nereli olursan ol, memleketinde köpek yiyorlar.. ama liverpool’lu olabilirdin ve belediye binanızda sıçan yiyebilirdiniz!) diye çirkinleşiyorlardı. hayır bu ingiliz taraftarını neden sevmediğimi belirteyim diye bu tezahuratı söyledim.


ronaldo kaleye 3 şut çekiyordu, manchester alenen bastırıyordu ama iniesta süper bir topla ceza alanının sağ tarafında topu etoo ile buluşturuyor, etoo süper bir vucut çalımı ile andersen’i geçiyor ve pis burun vurarak topu ağlara bırakıyordu. golden sonra bir liverpool barında, bir liverpool’lu “gool” diye bağırıyor, etrafındaki falkland gazisi yaşlı bir amca “ayıptır, ingilizsiniz siz!” diyip ortamı geriyordu. şükür ki aralarından birisi çıkıp ingiliz korkma sönmezini söylüyor, ve ortam yatışıyordu.

bundan sonra manchester’ın balonu acaip sönüyordu. hatta golden sonraki santra vuruşundan topu kornere atmayı başardılar. xavi ve iniesta’nın şovlarını yapmalarına izin veriyorlardi, ferdinand ve vidiç defanstan top çıkartırken balıkesirspor defansı misali riskli hareketler yapiyor, giggs ikinci bir forvet gibi oynadığından orta saha acaip boş kalıyordu. anderson ise sanırım roma havalimaninda benzeri ile karıştırılmıştı ve sahaya çıkan futbolcu anderson değildi.


ikinci yarıda da ilk yarıdaki durum değişmemişti. vidiç ve ferdinand resmen barcelona’lı oyuncuların gölgesinden bile korkuyordu, xavi’nin serbest atıştan bir topu direkte patlıyordu. tevez ile ronaldo ilerde oynuyordu rooney ve park kenarlarda duruyorlardı ama manchester’ın bir ışık verdiği yoktu. barcelona çok net bir şekilde pas yapıyordu. hatta tribundeki katalanlar her pasta “oley” demeye bile başlamışlardı. sivasspor da bu kadar oynardı barcelona’ya. zira defansın gerisine top atmak üzerine kurulu bir taktik yapıyorsa alex ferguson 16 senede, bülent o taktiği 3 senede yapabiliyor yahu!


60. dakika gibi berbatov da oyuna giriyordu. berbatov, ronaldo, tevez ve rooney oyundaydı. bu dörtlü bu sezon toplamda sadece 110 dakika birlikte forma giymişlerdi. alex ferguson sanırım sakinleştirici almış bu maç için ve o sakinleştiriciyi fazla kaçırmış. barcelona pas-koştur-pas oyununu oynayıp manchester defansında açıklar bulmaya çalışıyordu ve nihayetinde, 70. dakikada, xavi’nın sağ taraftan, aut çizgisine 35 metre uzaktan penaltı noktasının civarına bir muz orta çıkartıyor, messi de maçtan sonra “sağolsun xavi abi bir orta açtı, ben de güzel yükseldim, tabii ki bugün benim gol atmam önemli değildi barcelonamızın kazanması önemliydi, bu sene katıldığımız tüm kupaları kazanan bir takım olduk, hatta geçen aydın doğan şirketler arası halı saha turnuvasını bile kazandık mutluyuz. seyirci çok güzeldi, bu kupayı tüm katalanlara armağan ediyorum!” diyecekti..


ikinci gol yenince manchester’ın umudu kalmamıştı pek. ronaldo hırs küpü olup çirkinleşmeye başlamış, ama tüm emekleri kendisini daha antipatik göstermekten öteye gidememişti. son dakikalarda manchester’ın karamboldeki bir pozisyonunu valdes çıkarsa da pek bir şey olacağı yoktu.

velhasıl maç 2-0 bitiyordu. katalanlar sevinç göz yaşlarına boğuluyor, alex ferguson guus hiddink’in planından farklı bir şey denemenin ceremesini çekiyor, ronaldo’nun fevri oyunu, kapalı çarşıdan husui kupanın üzerine isim yazsın diye getirilen artin usta’nın kupanın üstüne “fc barcelona, artin gümüş kapalıçarşı/istanbul,her türlü gümüş işi yapılır, yüzük küçültülür.” yazmasına neden olmuştu. ve en sonunda bir sezon finalı çok da süpriz olmadan yaşanıyordu.


kupa töreni ise platini’nin göreve gelmesinden beri olduğu gibi yine tribunde olacaktı, pique üzerine göztepe bayrağı giyinmiş “bir gün elbet göztepe’de oynayacağım” diyip gönül almış (bu konuda yemin etsem başım ağrımaz, sarı kırmızıysa sarı kırmızı) ronaldo’ya gümüş madalya takılırken tüm ispanyollar kendisini ıslıklamış, berlusconi içinden “guardilanın apış arasına doğru muck yapsam nolur ki len?” demiş, platini messi’yi samimi bir şekilde kucaklamış ve kupa s.p.q.r arması önünde puyol’un ellerinde yükselmişti. o platformun s.p.q.r. armasının hemen ortasındaki armanın beni benden aldığını belirtmek istiyorum ama. bi de sonunda andrea botacelli çıkıp yine korkuttu beni. bu maçta kimse küfür etmesine kızanlara “burası opera mı, tiyatro mu? küfür etmeye geliyoruz buraya” diyememiştir sanırım. zira yaşayan en şahane tenorlerden biri oradan. en sonunda da freddi merkuri’ye bir ayıp yapılmıştır ama. “we are the champions” yerine sanırım “rossini’nin track:6” adlı eseri yayınlanmıştır stat hoporlorlerinden (bende ismi öyle kayıtlı o şarkının)

maçtan sonra konuşan alex ferguson “erken gelen bir gol tüm konsantrasyonumuzu dağıttı. sabaha kadar oynansa sabaha kadar barcelona topu ayağında tutardı ve maç 1 olurdu. bir şey yapamadık, tüm ingiltereden ve yavru vatan avustralya’dan özür dileriz” diyordu. bir ingiliz gazetecinin “yani liverpool her zaman roma’da kazanir diyebilir miyiz?” sorusunu ise “alın bunu buradan, kasti gelmiş bu, liverpoollu bu” şeklinde karşılıyordu sir.

Villarreal :3 Real Madrid :2 Raul:700

Cumartesi, Mayıs 16, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 16, 2009

bir REAL MADRİD C.F. hocasının şu şekilde pozu olmamalıdır. " azizim vallahi üzülüyorum halinize ,gelen koyyor giden koyyor, biz de koyduk ama inan rahat değilim." böyle mi dedirtiyosun kendine?
     
       Şiddetle puana ihtiyacı olan Villarreal , şiddetle Perez’e ihtiyacı olan Mardid’i evinde konuk etmiş. Gago’yu yokluğunda orta sahada sorun yaşayan bir Madrid sahaya çıkmış.( bugün Beşiktaş Gago’nun yokluğunda sorun yaşamıyor)  Neticede  Madrid ,amaçsız ,sebepsiz, sadece angaryadan ibaret olan Madrigal deplasmanında 3 gol yemeyi problem yapmamıştır.(yine de 90da yenilmek kötü birşey) Zaten taraftarından futbolcusuna, yöneticisine kadar butun camiada asıl gündemin her haftasonu yapılan rutin maçlar olmadığı aşikar. Maç öncesi muhtemel taktik “efendi gibi oynayın, 4-5 yemeyin ,rezil olmayın yeter” gibilerinden birşeydir sanıyorum. Maç için tarihe geçilecek tek not  ise Raul üstadımızın 700. maçına çıkmış olmasıdır.(bröhhhh!!) 



       Daha seçimler yapılmadan kimin başkan seçileceği ,kimlerin gidip kimlerin kalıcağı belli olmaya başladı. Zira Perez’in rakibi olan aday, seçim propagandasında “Brezilya’dan, Kaka’nın velihatı olan Kerrikson’u getireceğim” vaatinde bulunmuştu. Buna karşılık Perez “ ben bizzat Kaka’yı getireceğim,aslı varken taklite gerek yok” şeklinde cereyan verince diğer adayın seçme ve seçilme hakkını ister istemez elinden almış oldu. 
         Neticede Cannavaro valizlerini toplamış ,yuvasına hatta Juve’sine döneceği günü bekliyor. Pepe kendisine takım ararken Casquero’nun hala hayatta olmasını koz olarak kullanmakta. Gago’nun “beni kimse almaz lan” diye tesislerin kantininde ezik ezik dolaştığı duyumunu aldık. Heinze, Van der vaart, Guti, Salgado, m.diarra ve Saviola da seneye beyaz formayı giyemeyecekler. Bunların yanında kadroya katılıcak yeni yıldız yüzünden seneye hakettiği dakikaları alamayacağını hisseden Higuain’in ve yaş haddinden ötürü Nistelroy’un da takımdan ayrılması muhtemel. 
           Öte yandan Kaka için 60 milyon avrupa eurosu karşılığında Milan ile anlaşıldığı söyleniyor. Defans hattının Ramos hariç tamamen değişmesi kesinleşti. Forvete ise İbrahimovic yakışır demiş büyük başkan. Benim bildiğim Perez aynı sene birden fazla yıldız alıp getirisini böldürmez. Ama şartlar gerektirirse itinayla editöre girip takımı Kaka ,İbrahimovic, Ronaldo şeklinde doldurabilir. yapar... yapmışlığı vardır. Dua edin Messi’ye niyeti bozmasın.  

sikeyim böyle senaryoyu

Cuma, Mayıs 15, 2009 zaman: Cuma, Mayıs 15, 2009



yasin avci ve burak çalık.. bi zahmet siktirip gidin.. yakismiyorsunuz o formaya! sampiyonluk yarinlara kaldı sayenizde.. iftihar edin!

9 Mayıs Canlı Mac Anlatımı

Cumartesi, Mayıs 09, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 09, 2009

Bahar temizliği sirasinda badana yapilinca anca sistemi kurabildik.. dakikalar 20 yi gösterirken sizlerle birlikteyiz

19:19: şu an galatasaray baroş'un ayağından bulduğu penaltı goluyle 1-0 önde.. el yasa kaleye sert vuruyor, de sanctis topu "oradan gol yer miyim lan ben!" diye sinirle aliyor.. bu arada sivasta işler karışmış durumda. büyükşehir belediye gökhan kaba'nın attığı 2 gol ile sivas karşısında deplasmanda 2-0 önde.. canlı anlatıma katılmak isterseniz yorumlarınız için azutheus@gmail.com adreisne mail atabilirsiniz..

19:23: sivas arena stadındayiz.. sivas kaleye bir orta acıyor ama mehmet ali kucağına aliyor.. sivasta tribunler biraz delirmiş durumda. arada küfür eden, küfür edenlere "küfür etmeyin şu ipnelere" diyip onlari fairplay e cagiran insanlar var..

19:25: kadikoyde roberto carlos inanilmaz şut çekiyor.. kariyerinin sonunda bi adam bu kadar iyi şut çekiyor.. bu arada ankaragücü de ceyhunla beraber geldi. ama atak cılız kalıyor.. tribunler burasi kayseri buradan cikis yok diye bagirmakta..

19:27: "sivasspor maçı buradan kazanırsa, direk şampiyonluk verilsin uğraşmasınlar 3 hafta daha" diyor bir mail.. maillerde niklerinizi de yazsanız sahane olur!

19:29: kocaelide trabzon'un golu geldi.. tam bu golu anlatcaktim ki holosko ankaraspor aglarina topu birakiyor.. delgado solundaki holoskoyu goruyor "alda at" diye ispanyolca bagirirken holosko topu sag taraftan ankaraspor aglarina birakiyor.. bu arada roberto carlos yine sert vurdu. "fener maçını açtığım anda roberto carlos sert vuruyor" diyor "ankaraspor - be$ikta$ macina "mikrofonlarimiz ankara'da" diye baglanmazsaniz cok pis kuserim size. be$ikta$, sivas'in bu kiyagini gormemezlikten gelemez, gelmemeli..." demiş karaktersiz.. halis özkahyanin etrafindan ankarali futbolcular cekildigi anda oraya baglanicaz.. tutturmuslar bir ofsayt!

19:32: sivas spor bastiriyor ama gol gelmiyor.. ankarada ankarali taraftalar biraz kizmis durumda.. küfür falan ediyorlar.. baki öylesine orta aciyor.. bu maçın sonucu simdiden belli gibi..

19:34: kadiköyde semih ile devid kenan evren lisesi tarafindaki kaleye cok iyi anlasilmis bir atak yaptilar ama beceremedi semih topu kaleye göndermeyi..

19:36: sözlükten "underdose" ankaraspor macının screenshotini almis.. bloga acaip giden bi screenshot oldu.. bu arada ankaragücü sagdan galatasaray yarisahasina girdi, ama emre güngör senenin neredeyse ilk topa mudahalesini yaparak topu kornere gonderdi..

19:38: büyükşehir belediye ibrahim akinla kontraya geldi.. ama petkoviç net bir şekilde topu kurtardi. tribunlerde takima küfreden taraftarlar ile takimin arkasinda olan taraftarlar birbirlerine girmek üzere.. türkiyenin en tehlikeli şehri sivas olmali.. karaktersiz: "galatasaray yine "1 tane atarim, 70 dakka yatarim" oyun sistemine dondu. sivasin yeniliyor olmasi, be$ikta$i strese sokacaktir. bu maclar boyle bitmez, gol olur, goller olur..." demiş.. beşiktaş oto boka streslencekse şampiyon olmasın yahu!

19:40: ankara asaş stadına baglandik ama o maç böyle bitecek gibi.. zira ankaraspor oynamiyor pek.. yan hakem inanilmaz sempatik yanniz.. bolşoy balesinde bayrak kaldirirmiş gibi kaldiriyor.. oy yerim!

19:42: galatasaray goolden sonra yine defansa cekildi. ankaragücü basarili toplar yapabilirse galatasaray'a rahat gol atabilir gibi geliyor.. kadikoyde hala gol sesi yok.. fenerbahcenin fosforlu formalari denizlisporlu defansin aklini karistiriyor.. semih alenen hakem taklidi yapti az evvel!

19:45: mehmet yildiz ceza alanina girerken, büyüksehir oyuncusu ile birlikte yere yatiyorlar.. ne oldugunu sasiran mehmet yildiz hakeme bakiyor.. penalti falan beklediler sanirim.. bu arada trabzon gökhanla golü buluyor.. boylelikle umutun ve gokhanin bu macta bir asist ve bir golü var.. ersun yanal'i kimlerin takimda istemediği belli oluyor gibi..

19:48: ilk yarilar trabzon maçı haricinde bitmiş durumda.. ilk yarilar sonunda durum şu şekil:

galatasaray 1 ankaragücü 0
fenerbahce 0 denizlispor 0
kocaeli 0 trabzon 2
ankaraspor 0 besiktas 1
sivas 0 istanbul b. b. 2

kacirdigimiz seyleri maille atarsaniz süper olur bu arada.. tekrar edeyim ki azutheus@gmail.com birisi de çay koysun bu arada.. devre arasinda sivas'in türbülent programi sayesinde 2 gol bulup bulamayacagini merak ediyorum ben.. türbülent 2 tane atsa bir tane de sezer atar heralde..

19:59: "$oyle ilginc bir $ey var, galatasaray macina gelen kayserispor taraftarlari da pek siritmiyor. renkleri sari-kirmizi oldugu icin dogal olarak gs tarafina gecmi$ durumdalar." demiş karaktersiz.. bu arada ankarada, ankarasporun taraftarlari arasinda trabzonlular ve sivaslilar da var "maçı satmayın adam gibi oynayın" diye bağıran bir kitle var onlar silme başka takimli mesela..

20:01: kocaeli de kocaman bir pankart asilmis tribunun üstüne "türkiyeye bakan kocaeli, bir kocaelispor'a bakamadı" yazıyor pankartta.. bir izmirli olarak "izmir ne yapsin, siz en azindan arada inip cikiyorsunuz" demiş "yiğitcan t." bu arada galatasaray maçı başladı.. ismail bouzid yerinde mudahale yapip adnan polat a "baskanim beni al" dercesine bakiyor..

20:04: justin tv linki bilmiyorum.. birisi yorumlara yazarsa insanlara iyi olur sanırım.. bir kaç justin tv linkini soran insan var, onlara kiyak olmus olur.. ben sahsen tvden izliyorum tüm bu badana işlerinin ortasinda.. bu arada kornerden cok iyi bir top geldi, barbaros kafa ile topu kaleye gönderirken, de sanctis kucagina cok iyi aliyor topu.. galatasaray ayagında yine top tutamiyor..

20:07: "Ben o Bülent Korkmaz'ın futbol anlayışının taa içine edeyim.budur.evet." demiş "wotan vikernes" üstelik bunu soyleyen sadece o degil sanirim.. baroş da aynen bu sekilde düşünüyor olmali.. gözlerinden anlasiliyor.. bu arada ceyhun geldi, serkan kurtuluş araya giriyor ama 12 salise sonra topu kaptiriyor.. aha yine kaptirdi.. maç sonunda serkan'a "en zor top alip en cabuk kaybeden" ödülünün verilmesi kararlastirilabilir..

20:10: baroş, uzun atilan bir topla caprazdan kaleye gidecekken bouzid boyle baroş'un sol tarafini tutuyor.. baroş huylanip "anaskim" derken, bouzid oyundan kirmizi kartla atiliyor.. zira baroş gole gidiyordu tek adam kalmisti.. "fenerbahce temposuz bir futbol ile pozisyon uretmeye cali$iyor. spiker az evvel "top guiza'ya gelmiyor" diye bir $ey soyledi. halbuki deivid bilerek pas vermedi" demiş kadikoydeki arkadasimiz karaktersiz..

20:12: sivasspor cok istekli saldiriyor ama bir panik var orada.. ayaklar birbirine dolanmış durumda. ama olacak gibi degil. büyüksehir kontraya etkili çıkıyor.. türbülent işe yaramamış gibi.. denizlispor bu arada sağdan bir serbest atış kullandı. sergen'in zamanında izlandaya attigi gol gibi bir gol atmaya calisti ama volkan cikardi topu.. günün en bağlanmış maçı ankarada bu arada.. ankaraspor'un gecekten gol atasi yok..

20:15: sivasta insanlar kafayi kirmis gibi.. sahada insanlar birbirleri ile kavga ederken, bir grup taraftar 57. dakikada sivas diye bagirip balon attilar havaya. adamlar maci falan umurlarina almayip balon atmaya gelmisler sanırım.. bülent yıldırım birilerini atacak gibi gözüküyor.. ama atmaz sanırım. bu arada balili kalecinin ayagina basmis.. ona sinirlenmis büyüksehir belediyeliler..

20:18: ankaragücünde jabba oyuna girecek. bu arada semih final için çıkartılıp alex oyuna girmiş.. fenerbahçe guiza ile golu buluyor. ama gol acaip.. ceza alaninin girisinde topa acaip bir sekilde vurulunca, kaleci sasirmiş ve topu içeriye almis.. bu arada devamli mavi gözlü histerik bir fenerbahceliyi göstermekte.. kadin alenen golden sonra agladi.. bu dur insaf..

20:21: balili kalecinin ayagina bastigi için sari kart gördü.. kaleci kirmizi kart görsün diye oyundan cikip yerini yedek kaleciye birakirken "bakin hocam oyundan cikiyorum" derken hakem yunus yıldırım hiç prim vermedi bu yakarisa..

20:22: hic beklemedigimiz bir anda ankaradan gol sesi geldi.. ibrahim üzülmez frikikten gelen topa kafa vurmuş ama arkadaki ediz e asist olmus bu kafa.. baska türlü beşiktas gol atmazdi zaten.. besiktasin sampiyonlugunu engelleyecek bir şey varsa o da kendi futbolcular gibi gözüküyor..

20:24: kocaelispor hamza ile golu buldu.. kocaelili taraftarlar delirmis durumda.. tanerin ortaya cikip bir gol atmasini bekliyorlar.. kocaeli tam 60. dakikada golu atti.. bu arada bazi kocaelili taraftarlar stadin catisina cikmislar dolaniyorlar.. deniz coban "olm insenize oradan" diye bagirip bu taraftarlari asagiya indirmeye calisiyor.. kocaeli bir garip.. o adam çatıdan düşer kocaeli düşmez!

20:27: bursaspor'un sercanla golu geliyor.. fenerbahce ile galatasaray biraz işi ciddiye almali. özellikle galatasaray'ın top oynamak namina bir şey yaptigi yok.. bursada golun ismi sercan iken, sivas 10 kisi defans yapan büyük sehire golu atamiyor, ama beşiktaş ibrahim toraman ile golu bıluyor.. seneki "kartal şampiyon olsun" demiş sanırım.. golu tekrar gösterirse anlaticaz..

20:30: karaktersiz "kadikoyde, fenerbahce golu bulunca, taraftarlar isliklama temposunu biraz daha du$urdu. denizlispor'a olan bu ofke hic bitmeyecek gibi... fenerbahce 3 dakikada bir kaleye $ut cekiyor." demiş.. besiktasin gol soldan bir orta ile gelmis, ankarasporun defans oyuncusu topu cikartamayinca toroman ayagini koymus.. ofsayt die hareketlenmisler ama ibrahim toraman ofsaytta degil, ofsayttaki golle alakasiz (tüm sezon oldugu gibi) cisse.

20:34: "tum" sivasspor'un golunu atiyor.. sivasspor bu golle gaza gelebilirse buradan maci goturebilir.. daha nereden baksan 20 dakika var.. tum golu cok güzel bir stopaj ile atmis (stopaj hell yeah!)

20:35: bursa'nın ikinci golu gelmis.. tvde hangi kanalda oldugunu bulamadigimdan ses edemiyorum.. ama illa ki gol anlatisi isterseniz "ömerin sagdan ortaladigi topa ismail güldüren iska gecince, arkadaki bekir topu bos kaleye gonderdi cünkü kaleci o sirada su içiyordu!"

20:38: sivas'ın tüm sezon oynadiği oyunu bu kez büyüksehir belediye onlara karşı oynuyor. bülent'in büyük takım oynatmak konusunda eksiklerini son haftalarda görüyoruz.. kapanmayan takimlari cok net yiyebiliyorlar ama boyle kapanan takimlari yenemiyorlar.. bülent bir şey yapsın!

20:40: galatasaray kayseride geniş boşluklar buluyor ama son paslari baroşla buluşturamiyorlar.. hoş baroş hala oynuyor mu bilemedim. bir orada bir burada derken takip edemiorsun kim girdi kim cikti.. fenerbahcede guiza çıkıp selçuk yula girse ruhumuz duymayacak!.. bu arada büyüksehirin ilk 11 deki kalecisinin yerine giren hasagiç de sakatlanmış gözüküyor.. mehmet yıldız biraz oynarsa sivas 2 gol atar ama bu dakikadan sonra çok zor.. çok çok zor..


20:44: kadiköydeki karaktersize baglaniyoruz: "kadikoyde macin son 3 dakikasi. fenerbahce alex'in paslari ile denizli kalesine ula$maya cali$iyor. az evvel carlos'un nefis bir $utunu kaleci ozden engelledi. denizlispor $uursuz kontralar ile ileri cikmaya cali$iyor."

20:46: ankaraspor defansinin hatasi ile tello topla gezintiye cikti, sahanin sonuna yaklasirken kaleye vurmayi tercih eden tello topu kalecinin üstüne vuruyor, donen topu kalenin sag tarafinda ayagina tekrar geciriyor ve ortaladigi topa bobo kafa vuruyor.. besiktas maçı 1-3 yaparken sampiyonluk geliyor gibi!

20:48: sivas inanilmaz bir gol kaçırıyor. sakat sakat oynayan hasagic, önce mehmet yildizin kafasini sonra helved tum'un sutunu kurtariyor, donen topu da 18 üzerinde sedat rovesata ile degerlendiremedi.. bu arada besiktas 4. golu senekinin besiktasli futbolculara topu carptirmasi ile atiyor.. kendisine gelen geri pasi ismini vermek istemedigim bir besiktasliya carptiran seneki golun mimari oldu.. hayir bir maçta yatilir da bu kadar yatilmaz ki arkadas!

20:51: kadiköyde maç bitmis.. kayseride de maçın bitmesi için ankaragücünün serbest atis kullanması bekleniyor o da kacinca kayseride de maç bitiyor.. bitmeyen yegane maç su an sivasta.. eh sanslarina küssün sivaslilar.. sivas'i sampiyon yapmayanlar federasyon degil, sivassporlularin bizzat kendileri gibi gözüküyor..

Tatangalar Chelsea Taraftarını Kınadı

Çarşamba, Mayıs 06, 2009 zaman: Çarşamba, Mayıs 06, 2009


Sakaryaspor'un türk futboluna renk katan taraftar grubu "tatangalar" yaptiklari bir açıklama ile, dün akşam 1-1 sonuclanan ve chelsea'nin elenmesine yol acan "chelsea - barcelona" mubakasında taraftarın tutumunu kınadı..

"3 bariz penaltısı verilmeyen chelsea'nin taraftarının hakeme haklı tepkisini göstermemesi "ay efendim beyfendi ayıp oluyor ama"," lütfen penaltimizi verir misiniz, vermediniz mi tamam sorun değil o zaman, ben godoşluğuma devam ederim" şeklinde konuşmaları bir taraftar grubu olan bizleri çileden çıkartmış, bir futbol maçında bir taraftar kitlesinin böyle kaypak olmasini sineye cekemez duruma gelmişizdir. sayın chelsea taraftarının bir an önce kendisine çeki düzen vermesini, gelecek sezonlarda böyle bir durum olması halinde en azından sahaya bir şeyler fırlatmalarını canı gönülden dileriz"


çekirdekçi tayfa tatangalara başarılar diliyor..

2009 chelsea barcelona

Çarşamba, Mayıs 06, 2009 zaman: Çarşamba, Mayıs 06, 2009


barcelona'nin her zaman madrid gibi kolay rakiplere karsi oynayamayacagin ve zorlu rakiplere karsi 12 kisi mucadele ederse ancak kazanabileceginin bir göstergesidir bu musabaka..

guus hiddink maçtan evvel oyunculari otomatik portakal'daki misali bir odaya kitleyip gecen seneki manchester united barcelona maclarini izletmis gibi oynatti acikcasi.. hoş sag kanadi eger alvesden kurarsan (ki sabri bu alves'e beş basar.. hayir kötü ortaysa buyur sabride de var, maç başına gol kazandiran bir ortaysa, buyur sabri, daglara taşlara şutsa aynen sabri.. daha niye dani alves israri bilemiyorum) forvet hattinda eto gibi "şut atsam işe yarar mi acaba" diye düşünen bir adami biriktirirsen ve mavilerden korkan bir messi'n olursa boyle hakeme sıgınmak makul karsilanmali..

hoş barcelona kendi secmiyor hakemleri.. hentbol hakemliginden bozma bir kel hakem sahada olunca insanlar cileden ciktilar sanirim.. öyle sinir olmuslar ki hakeme, sahaya girmek için otobuslere atlayip stanford bridge gitmeye calisan adanalilar vardır eminim.. bu baglamda ben böyle geniş, boyle rahat futbol seyircisi görmedigimi soylemeliyim.. hakem orada ingiliz futboluna tecavuz ederken siz "vay olur mu? vay yapilir mi?" yaziklar olsun britanya halkina, yaziklar olsun londrali dadaşlara.. bir tatanga bir texas kadar olamadiniz.. ulen bari sahaya bir şey atsaydiniz da tepkiniz belli olsaydi.. vallahi bravo.. boyle de kaypak bir seyirciymissiniz siz..

ha bu arada öyle taktiksel zeka, boyle taktiksel zeka diyenlere sözüm sudur ki 10 kisi kalmis bir barcelonaya karsi erdogan arica bile sakatlanan drogbanin yerine bir ön libero almazdi sahaya.. bir forvet alirdi hic bozmazdi sistemi.. atardi 2. yi rahatlardi..

nihayetinde guus hiddink şu sarkiyi söylüyordur "ekin ektim çöllere de biçtirmedim ellere, son dakkada gol yedim de gidemedim finale.."

Manisaspor Diyarbakır güle oynaya, olan yine Adana'ya oldu

Pazar, Mayıs 03, 2009 zaman: Pazar, Mayıs 03, 2009


Bank Asya Birinci lig'in iddiali iki ekibi manisaspor ile diyarbakirspor deplasmanda berabere kalarak süperlig'e cikmaya karar verdiler.. Hatali bir ikinci gol yiyen manisaspor kalecisi maçtan sonra "elimin acımasindan korktuğum için topa dokunmak istemedim" cevabi verirken, kameralarimiza diyarbakir yedek kulubesine "bol fistikli olsun yanniz!" işareti yaparken yakalandi.

öbür yandan izmirde boluyu ağırlayan karşıyaka 1-0 ve 2-1 geriye düştüğü maçta seyircilerin "burasi alsancak buradan çıkış yok" tezahurati sonrasinda umutsuzla dusen bolu takiminin oyunculari sayesinde, boluyu 3-2 maglup etmeyi bildi. maçtan sonra sahaya giren bir taraftar "bu gol gecen hafta beni tek mactan yatiran vitesseye girsin" diye bagirinca emniyet görevlileri tarafindan sahanin disina alindi..

adanada ise işler çok felaket karisti 1-0 galibiyetten 1-1 beraberlige gelen adana 1 dakikada playoflarin disinda kalmasinin sokunu "bundan sonraki tüm maclarimiz final gibi.. onlari da kazanip sey olmak istiyoruz" seklinde soylemlerle gosterdi..

cekirdekci tayfa ailesi olarak buradan herkesi kutluyoruz..

Beşiktaş Fenerbahçe Maçında çalınan zilin sahibini bulduk!

Pazar, Mayıs 03, 2009 zaman: Pazar, Mayıs 03, 2009



çekirdekçi tayfa bir gazetecilik başarısı göstererek beşiktaş fenerbahçe maçının bitiminin hemen ardindan, özellikle ikinci yarıda maraton tribununde zil çalan arkadasi bulup konusturdu.

atletizmin sorunlarina dikkat cekmek istedim

"bu zil bildiğiniz gibi atletizimde son tura girildigince calinan zillerin aynısı.. onu getirdik buraya ki atletizmin sorunlarina dikkat cekelim. ama boyle hakemlerle besiktasi sampiyon yapmayacaklarina inaniyorum. sahsen ben bi atletizm gönüllüsü olsam da buna inandim"

"şerefsiz hakem
"

laflarina atletizmi bir kenara birakarak devam eden atletizm gönüllüsü sayin ferruh kıvılcım "ilk golde emre faul yapiyor, ikinci gol ofsayt, penalti var orada boboyu iktiriyor.. sikmisim atletizmi abi! besiktasimi sampiyon yapmayacaklar" diyerek meramini acikladi..

kendisine cekirdekci tayfa ailesi adina tesekkür ediyoruz.

2009 real madrid barcelona

Cumartesi, Mayıs 02, 2009 zaman: Cumartesi, Mayıs 02, 2009

madrid in baharları yagislidir ay balam, madrid in baharlarinda mazlumun haykirisi duyulmaz. baharlar yalnız olur baharlar tutkulu, baharlara yazik olur ay balam, madrid'in daglarinda..

bugun kara bir gündür madrid şurekasi için. yarin "kapattik deseler" kulubu kimse "niye yahu?" demez heralde, diyemez kimse.. bornebau da 6 gol yiceksin ancak 2 gol atacaksin.. ve buna taniklik edeceksin.. sanırım bugun yataga yatan madridliler kara cumartesiyi unutmak için dua ediyorlardir tanriya..

her şey güzel başlamıştı aslında. maçtan 1-2 hafta öncesine kadar insanlar derbiyi konusmaya baslamis madrid'in kahvelerinden barcelonadaki cay evlerine kadar "abi kesin aliriz, aha yaziyorum buraya, yanniz bi adacayi yapiver be" muhabbetleri donmeye baslamisti. futbolcular hafta içinde eski futbolculardan nadal'in açtığı mobilya magazasinin acilisinda bulusmus, ramos ile puyol birbirlerinin beline sarili olarak poz vermiş "saha dışında dostuz" diyerek dosta düsmana mesaj cakmislardi..

ama işte saha içinde her şey farkli oluyor. insan o yesil sahaya cikinca gozu donuyor. 800 tane taraftar düsmesinler diye bellerinden bagli olarak barnabao nun en üstünde yerlerini almislarken, 80 bin kisi hep bir agizdan "

"bu sene sampiyon gorelim sizi
olmeden mezara koymayin bizi
korkutmaz bizleri musalla taşı
olumune seviyoruz biz madridi"

diyorlar ellerindeki dovizleri havaya kaldiriyorlardi.. vamos madrid diyordu herkes.. türkcesiyle "ye onlari madrid"

paralar atiliyor kaleler seciliyor ve mac basliyordu. daha macin basinda ramos garip bir hareketle topu kaciriyor messi'nin xaviye actigi topla xavi kaleye cakiyor casilas da armut toplayan bi kaleci olmadigindan topu cikartiyordu..

madrid savunmasini ileriye kurmustu. barcelona forvetlerine oyle bir defans kurmanin kötü olacagini erzurumdan dahi biliniyordu. fakat işe yaradi taktik ve hugain cok taktik bir sekilde topu aglara birakti.. mac 1-0 olmus ve tribünler "saldırın durmadan, bu taraftar arkanızda her zaman, madrid e rahat yok, barça ipnesine koymadan" diye bagirmaya baslamislardi.. ama ilerde ridvan dilmen'in "bu barcelonaya karsi sucu olmayan, sucunu itiraf eder" diyebilecegi bir oyun ortaya koyurdu barcelona. goz acip kapayincaya kadar mac 1-3 olmustu bile.. yan taraftan guardiolaya "delikanliysan sali günü de chelsea ye boyle oynasaydin ya pis herif" diye laf atiyorlar guardialada garip bir sekilde "onun gecesini annene soracaksin" diyince ortam geriliyordu.

ilk yari 1-3 biterken 800 kadar barcelona taraftari "ulan buraya nasil ciktik be cok yüksek" diyip ürküyorlardi.. düssen ordan zaten organlarini bulamazlar senin ya neyse..

simdi kabul etmek gerekirse bu ilk yaridaki mac benim hayatimda izledigim en inanılmaz mac diil.. hatta bu sezon la ligada izledigim en inanilmaz mac da degil. hatta inanilmaz bile degil. barcelona tikir tikir oynuyor oyle ekstra bir efor falan harcamiyor real madrid inanilmaz cikislar yapiyor ve barcelona da cezasini kesiyor.. ama dedigim gibi bu gece "realmadridhiçdeiyioynamiyor" sendromu var sahada ve ancak bir real madrid gribi durdurabilir barcelonayi.. bu arada ilk yaridaki bir iki pozisyon eski bir videodaki pozisyonlari hatirlatti bize:



ikinci yari da ayni gazla basliyor, real madrid robben'in ortasinda ramos ile bir gol bulunca "acaba mi?" dedirtiyordu ki casillas'in hatali cikisi ile henry topu tingir mingir aglara gonderiyor o umut da kalmiyordu. real madrid o kadar zavalli bir oyun sergiliyordu ki 18 macin 17 sini kazandigi bir ligde sanirim bucaspor da kendisini uefa kupasina sokabilirdi.. mac 2-6 olunca hakem "en az 6 saniye uzatma" verdi ve maci da o gazla bitirdi..

sahsen ben chelsea'li olsam cok da korkmazdim bu futboldan cünkü real madrid "çok kötü" kelimesine yeni anlamlar katti.. bundan sonra ispanyol sozluklerinde cok kotu kelimesi "2 mayis da real madrid in oynadigi oyun" olarak nitelendirilirse zerre sasirmam..

02 Mayıs Sayısal Loto Tahminleri

Cuma, Mayıs 01, 2009 zaman: Cuma, Mayıs 01, 2009

Haftanın bankosu 3-7-19
Ard arda 2 hafta küreden düştükten sonra geçen hafta ortalarda gözükmeyen 7 bu hafta yine favorimiz. Son iki haftada beraber çıkan 3 ve 19 ‘un ise bu hafta da gelmemesi için bir sebep yok.Bu iki rakam banko kuponlarda değerlendirilebilinir. 

23’ün zamanı geldi
Uzun süredir ilk 6 rakam içinde kendine yer bulamayan 23’ün bir iddiası kalmadı. Bu hafta prestij için küreden düşüp taraftarlarının yüzünü güldürecektir.. 

Haftanın süprizi 43-44
Haftanın süprizini ise 43-44 ikilisinden bekliyorum. Yeğenim Ankara’da Milli Piyango Genel Merkezinin karşısında oturuyor. Ondan aldıgım bilgilere göre bu hafta 43 ve 44’ün aynı anda çıkma şansı hiç olmadığı kadar yüksek.Özellikle sistem kuponlarında tercih edilebilir.  

Ç.T banko kupon: 3-7-19-23-43-44
Ç.T süpriz kupon: 7-8-17-18-27-28
Ç.T bomba kupon: 1-2-3-4-5-6 (bu olmuyor)