Liverpool FC Champions League Final 2005 (Sean Connery & The Beatles Sou...

Pazartesi, Ağustos 27, 2012 zaman: Pazartesi, Ağustos 27, 2012



youtube'da osuran iguana videosu ararken, futbol hakkinda yapilmis tarihin en müthiş videosunu buldum sanırım.. 2005te istanbulda kazanilan kupa için yapilmiş.. hangisini daha cok seveyim bilemedim, istanbulu mu, sean conneryi mi, beatlesi mi, gelmiş geçmiş en mükemmel şampiyonlar ligi finalini mi?

2012 beşiktaş - galatasaray : 3 - 3

Pazar, Ağustos 26, 2012 zaman: Pazar, Ağustos 26, 2012

hayati boyunca yildizlara, aya gönül veren merhum neil armstrong

aya giden ayak basan ilk insan ölmüş, asil nadir ingiltere'de mahpus kalmış, gazeteler şehit haberleriyle, suriye haberlerini ve ünlü şarkıcının yeni sevgilisiyle olan maceralarini aynı puntolara veriyorken, istanbulda belki de son günlerini yaşayan bir stat'da, çok güzel bir yaz gününde oynanan ve birbirinden beceriksiz gollerle 3-3 biten musabakadir.

ilk haftayi beşiktaş o kadar iyi geçirmemişti aslinda.. hafta içinde samet aybaba'nin sirf "otorite benim" demek için kadro dışına atilmasina izin verdigi quaresme muhabbetleriyle geçirdik.. hatta bu kadro dışı bırakma işleri o kadar büyümüştü ki, "bilet var mi ya bize?" diyen querismaya whatsapp'dan "www.biletix.com" yazilmiş, olay zivanadan çıkmıştı..

galatasaray tarafinda ise işler daha maküldü.. "çilek" muhabbetini taraftar emre'nin ilk haftadaki süper oyunu ile unutmuş, takim 3 büyükler içinde en sorunsuz takim olarak haftaya bireysel savunma antremanlari ile devam etmişti (zira hatirlarsaniz son inonudeki maçta taraftarla galatasarayli sporcular arasinda birebir mucadelelerin hasil olmasina ramak kalmisti)

bir önceki maçta sahadaki bozuk paralari toplayarak inanilmaz gelir elde eden top toplayici cocuklarin haberlerinin duyulmasi üzerine, maçta alt yapidan 97 cocuk top toplamak için baş vurmuş, bunlarin 17 si, 30 yaşın üzerinde oldukları gerekçesiyle ilk başta elenmişlerdi..

velhasil saatler 21:45 i gösterirken yeşil çime yayilan kadrolar şu şekilde olmuştu:

Beşiktaş: Cenk Gönen, Hilbert, Sivok, Escude, Uğur Boral, Holosko (Dk. 87 Mehmet Akyüz), İbrahim Toraman, Olcay Şahan, Veli Kavlak (Dk. 89 Oğuzhan Özyakup), Fernandes, Mustafa Pektemek (Dk. 55 Batuhan Karadeniz)

Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Ujfalusi, Hakan Balta, Hamit Altıntop (Dk. 59 Aydın Yılmaz), Selçuk İnan, Melo (Dk. 46 Amrabat), Emre Çolak, Elmander (Dk. 65 Burak Yılmaz), Umut Bulut

bir hakemden daha çok düğünlerde "valla ben oynamayi bilmem" demesine rağmen, zorla kaldirildiginda pistten inmeyen enişteye benzeyen "`bülent yildirim`"in ilk düdügü ile maç başlıyor, yurdun muhtelif evlerinde biralarini yeni açan, çaylarini yeni koyan halk ilk yudumda umut'un cenk'i çalımlayıp, deniz tarafindaki boş kaleye golü atamamasina tanıklık ediyorlardi..

maç galatasaray adına hızlı başlamıştı.. ardi ardina net goller kaçıyor, umut bariz pozisyonlari harciyordu..

bu sıcakta maça ceket giyerek başlayan fatih terim sonradan sırılsıklam olmuş bir şekilde ceketi çıkardı..


ama derken manuel fernandes'in galatasaray yari sahasinin tam ortasinda, karşı çizgiye yakin yerde kullandigi serbest vurusa, melo gereksiz bir kafa sokup, beşiktaşı 1-0 öne geçiriyordu.. tüm bir yaz boyunca ucuza kapatilmaya çalışılan melo alenen "ucuz etin yahnisi" modeliyle, çin mali bir kafa vuruşu yaparak beşiktaşı öne geçiriyordu..

2-3 dakika sonra, beşiktaş defansinin kısa düşen topuyla, elmander ceza yayinin önünde buluşuyor, pes'de hızlı hızlı "şut" tuşuna basildiginda yapilan vuruş gibi bir vuruş yapip kaleci cenk'i avliyordu..

bir kaç cılız pozisyondan sonra 43. dakikada semih'in ceza yayinin 5 metre önünde gereksiz bir şekilde kaptirdigi toptan beşiktaş'a gün doğuyor, ceza sahasinin sağından holosko enfes bir şutla takımını öne geçiriyordu.. tam devre böyle bitiyor derken, korderden olusan karambolde topu aglara sokmak istiyor, yarim metre içerden topu cikartan beşiktaş takımı taraftarının bir sonraki gol tekrarina kadar "gol değil" demesine neden oluyordu..

çay var!

devre arasinin saat 2300 civarinda olmasi, bu 15 dakikalik aranin takimlar için dinlenme, çalışan erkekler için traş olma, günübirlik denizciler için yoğurt sürme arasi olarak kullanilmasina neden oluyordu..

ikinci yariya galatasaray melo - amrabat değişikliği ile başlıyor, orta alana geçen emre çolak oyunun üstünlüğünün beşiktaş'a geçmesine neden oluyordu.. hem samet aybaba güzel bir hamleyle takimi kanatlara yayilmaktansa ortada oynamaya itmişti böylelikle beşiktaş oyunun kontrolunu ele geçirmişti.. zaten 51. dakikada da hakan balta'nin uzaklastirmak isterken ayaklarına dolandırığı topu, olcay kale cizgisinin orada aliyor, içerideki holosko'ya aktarip gol atmasina neden oluyordu.

 bu dakikadan sonra beşiktaşlilar sünnetlerinde bile yatmadiklari kadar yerde yattilar.. pektemek'in sakatligindan sonra oyuna gelen batuhan, sünnetinden 1 gün sonra bisiklete bindigi için annesinden dayak yemişken, en ufak bir pozisyonda yerde acilar içinde kivranmaya başladı.. hatta net söylüyorum, babam öyle bir aci yaşadı bundan 5 sene önce, ve acisi geçsin diye adama bypass yaptilar.. ama batuhan aynı aciyi yaşarken, iki tane soğutucu fisfis ile tüm acısını dindirdiler.. keşke babama da öyle fisfis siksaydik...

dakikalar 86. yi gösterirken, burak yılmaz escude'nin önünde yere düşüyor, ve dalış hakemlerinden 8.6-8.9-7.9 gibi artistik puanlar almasi gerekirken, enişte bülent yildirim penaltiyi veriyordu.. türkiye'nin  spordaki sıkıntısı bu.. aynı burak'i 3 metre kule atlama takimina alsak belki de olimpiyat altini alacakken burada futbol diye yanıp tutuşuyoruz.. her neyse.. topun başına geçen selçuk, skoru 3-3 e getiriyor ve sezonun ilk derbisinin berabere bitmesine neden oluyordu..

misal hasan sas' da güres antrenoru olmali

hülasa fatih terim'in samet aybaba'yi küçümseyip bilindik hamleler yaptigi, samet aybaba'nin ise galatasaray savunmasinin hatalarindan net yararlanmasi neticesinde beraberligi kotardigi bir musabaka oldu bu.. bu maçın en kaydadeğer noktasi, burak'in daha ilk maçta kendisine yapilacak faullere hakemlerin "atmistir ya kendisini penalti vermeyelim" demesine neden olacak bir davranista bulunmasi.. daha ilk maçta dalma hakkini harcamasaydi süper olabilirdi ama neyse.. ama bu sezon böyle gececek.. burak daha cok yapacak bunu.. krasic de yapacak, batuhan yatip kalkmayacak.. biz futbol diye bu ahlaksizlik konçertosuna prim vermeye başladığımızdan bunlar çok olacak.. çünkü ideal bir dünyada, kadro dışı bırakilan oynamak isteyen alex değil, topa vurmaktansa penalti yaptirmak isteyen burak olurdu..