2010 fenerbahçe: 0 - galatasaray: 0

Pazar, Ekim 24, 2010 zaman: Pazar, Ekim 24, 2010

# diğer akdeniz ülkelerinde böyle midir emin değilim ama memleketin kocaman gündemlerinin ömrü bile 2 gün sürerken, hakimlerden, türbana, yökten yağmurlara atlarken insanların 100 senedir nispeten değişmeden oynanan bir spora gönül versi mantıklı bulunabilir.. zaten güney yarım kürede futbolun böyle şiddetli bir şekilde sevilmesinin nedenlerinden birisi de bu bence.. dünyamız o kadar hızlı değişiyor ki 22 adamin bir topu kaleye sokmasından ibaret ve asla değişmeyen bir oyuna tutunmak insanı rahatlatıyor..

işte bu tutunuşa sahip insanlar, yani futbolu yakından takip edenler galatasaray'ın hafta içinde yaşadığı değişimden haberdardilar ve hiç hoşnut değillerdi. rijkaard'in süper sağlıklı bir kanı olduğuna hem fikiriz ama galatasaray ile uyuşmuyordu.. kanamalı aslanın kanı 0+ iken rijkaard ab- gibi gelmişti ve olmamıştı işte. les adnans rijkaard'ın yerine türlü teknik direktörler aramış "çoşkun özarı yapamaz abi" konuşmaları içinde öncesinde fatih terim düşünülmüş, sonra hakan şükür gıdıklanmış ve en sonunda hagi başa getirilmişti.. hagi kulube gelir gelmez basına "bu takım çalışmamış, enkaz devraldık" açıklaması yapmak istee de dünyalar tatlısı tercümanı tarafından engellenmişti..

fenerbahçe tarafında işler nispeten iyiydi.. tek sorun rambo okan'di.. ama şunu söylemek istiyorum, bugun maçta fenerbahçe seyircisinden çok galatasaray taraftarının (taraftar ve seyirci kelimeleri bilinçli bir tercihtir) sesi çıktıysa, rambo ve gibilerin tribünden def edilmesinden değil midir? ha tabi bugun çok temiz bir maç oynanmasını da buna bağlayabiliriz.. iki ucu lazerli değnek olay..

her neyse galatasarayın bu ahval ve şeraiti içinde fenerbahçe maça banko çıkıyordu.. hatta sırf bu bankoluğa sinemaskop bir görüntü vermek, santra alanından döne döne çekim yapip "irreversal" a selam çakabilmek için digiturk örümcek kamera getiriyordu.. bir kelime bir işlem e katılsa 7 harften fazla harf içeren kelime yazamayacak fenerbahçe tribunleri bu maçta da 6 harfli "dejavu" yazını yazabiliyordu (daha öncesindeki itiat et gibi ne bileyim efendim target gibi max 7 harfli kelimelerden yola çıkarak bu tespiti yaptim ki, fenerbahçenin "tribun yazilarinda 7 harfi en uzun süre geçemeyen takım" rekorunu da buradan tescil etmek isterim)

saat 7 yi gösterirken, örümcek kameradan yansıyan dönme görüntüleri ile maç başladı.. şahsen benim maçı izlediğim yerde iki televizyon vardı.. fenerbahçeliler normal izlerken, galatasaraylılara hd televizyon layık görülmüştü. ve bu iki yayın arasında normal tv 5 saniye önce gösteriyordu.. dejavu derken dejavu ile karşılaşacaktık 90 dakika boyunca.. fenerbahçeden gol görmek istemiyorduk ama bunun 5 saniye sonra tekrarlanmasını hiç istemiyorduk..

ama kazın ayağı öyle olmadı.. pinonun daha maçın başında attığı golün, 5 saniye sonra gökhan gönül tarafından çıkarıldığını görüyorduk.. yaralı bir aslan kızgın olabilirdi ama yaralı bir sabrinin kızgın olabileceğini düşünmeyen bizler tüm ilk yarı boyunca yanılacaktık.. pino tüm ilk yarı boyunca kaleyi dövecek, elano annesi gittikten sonra bilgisayar oyunu açan yaramaz çocuk gibi rijkaard gittikten sonra oyun oynamaya başlayacak, hatta hakan balta bile dia gibi bir adamı durdurabilecekti.. fener için işler pek iyi gitmiyordu ve sadece selçuk bir gol atabilirdi.. o da oynamiyordu işte fenerde..

ilk yarı fenerbahçenin neredeyse pek pozisyonu olmadan bitti. sabri o sirada hülyalara dalmış "yenersek üçlü çektiririm ben buraya süper olur ha" diyecekti.. bu arada geçmiş yılların aksine hakemler fenerbahçeye orta sahada fauller veriyor dahası neill i oyundan atmıyorlardi.. işte türk halkı hakem de olsa mazlumun haline acıyor.. gereksiz ofsaytlar, orta alanda faul verilerek durdurulan pozisyonlar olmasa belki fener atardı diyecegim ama fenerbahçe ancak keitanın oyundan atilması ile kazanabilirdi ki o da yoktu.. emre aşık bile yoktu hatta..

velhasıl ilk yarı bu teyemmüm içinde geçti.. galatasaray taraftarları acaip memnundu oyundan. şu dakikadan sonra devre arasinda fenerbahçe psv feyenord maçını izleyip gaza gelse (ki o maç 10-0 bitti) bile galatasaray taraftari "ama ilk yari süper oynadik" diye yırtabilirdi kefeni..

ikinci yari gerçekten fenerbahçe akın akın geliyordu galatasaray kalesine.. ama işte her seneki kadikoy balı bu sene fenerbahçede yoktu.. sanırım emre aşık ve hasan şaş üzerine kurulu olan fenerbahçe büyüsü bu iki adamın da galatasaray'i terketmesi üzerine çözülmüştü.. girmedi fenerin atakları.. bir ara tugay oyuna girmek istese de hagi tarafindan engelleniyor, yerine b8 giriyordu.. (ki bu noktada lazer tutan arkadasin kimligini ögreniyorduk.. lazer dedigin şeyin maçlarda oraya buraya tutulmak dışında tek bir işlevsel yeri vardır ve o da fizik deneylerinde kullanılmasıdır.. memlekette bu kadar lazer tutan taraftar olup da fizik dalında nobeli hala alamamış olmamız üzücü) hagi oyunun gidişatına göre oyuncu değiştiriyordu ki bu aslında riskli bir hamledir.. yani oyuna soktuğun adam nihayetinde emre çolak.. haginin pek iyi bir teknik direktorluk kariyerinin olmasının yegane nedenlerinden birisi bu.. sahadaki oyuna asiri mudahale etmeye calisiyor.. ve cogu zaman mudahaleleri ters tepiyor..

fakat işte bu maçta işe yaradi biraz.. velhasıl galatasarayli futbolcular rijkaard varken bilerek oynamadiklarini, adamı göndermek için cabaladiklarini alenen belli edercesine on numara oynadılar bu maçta.. fenerbahçe de futbol oynayınca son yılların en muhteşem derbisi çıktı ortaya.. iki takımın mücadelesinde kazanan iddaa oldu o apayri..

edit: colin kazım'ın "kadikoy stayla" saç seklinden bahsetmemişiz.. yıldız şeklinde kurabiye kalıbı ile yapilan bu saç stiline hasta olduğumu belirtmek istiyorum..fakat fifa 11'de seçtiğiniz oyuncunun kafasinda "yıldız" belirmesi ile rastlantı hoş olmamış..