2012 galatasaray bursaspor : 3 - 2

Pazar, Eylül 02, 2012 zaman: Pazar, Eylül 02, 2012


suriye'de çatışmalar dinmiyor, hatay'da anneler yemek yemeyen çocuklarını "bak yemezsen, sakallı muhalifler alir seni götürür" diye korkutuyor, cumhurreisimiz hasta yatagindan suriye ile ilgili dosyalar okuyup dosta güven düşmana "dosyan elimde" mesajı veriyor, onlarca yıldır hayranı olduğumuz clint eastwood'un aslında sandalya ile konuşabilecek bir deli olduğu ortaya çıkıyor, ve tüm bunların ötesinde sakarya diye bir ilimizde, çocuklara yan gözle bakabilen ö.ç. tahliye edildiğinde tanışları onu davullarla zurnalarla karşılıyordu..

işte bu ahval ve şerait içinde istanbulda arena'da oynanıp, galatasaray'in 3-2 kazandığı bir musabakadir az sonra ayrintilariyla bahsedeceğimiz maç..

bursaspor çarşamba günü hollanda ya gitmiş, bursa'da 3-1 kazandıkları maçın rovanşında, 4 tane gol yemekten kendilerini alıkoyamamışlardı.. nasil olmuş, nasil bitmişse, aslında bir sarık giyse çok rahat "selam ben osmanli padisah'i orhan bey'im ver bursada yaşıyorum, sarayda.." diye faceten kızlarla yazışacak carson'in kalesinin ağlaro 2 dakikada 2 kez havalanmıştı.. tabi bursa taraftarı bu işe acaip sinir olmuştu.. seni annem gibi sevdim taraftar grubu bir muhtira yayinlamis, yonetim ve futbolculara "siz gidersiniz biz kaliriz" mesajini şehrin muhtelif yerlerine astiklari pankartlarla vermişlerdi.

galatasaray taraftari çok doğru bir sorunun cevabini merak ediyordu!


öteki tarafta galatasaray için sakin bir hafta sayılabilecekken, şampiyonlar ligi kura çekimleri sirasinda ujfalusi sakatlaninca, dakkasinda klubun telefonlari menejerler tarafindan aranmaya başlamış "elimizde kelepir bir defans oyuncusu var.. hayir emre aşık değil!" şeklinde dialoglar geçmişti.. bir noktadan sonra fatih terim çıkıp "defans aramiyoruz be arkadaş!" diye açıklama yapma gereği bile duymuştu..

velhasil hafta içindeki bu olaylar bizi maça doğru getirmiş, maçtan önce bingollü şehit ailelerinin acısı paylaşılmış, metin kurt rahmetle anılmış ve rocky 3 filminde, apollo'yu öldürüp rocky'den dayak yiyen ivan drago'nun hakem kardeşinin başlama düdüğü ile maç başlamıştı.. bursaspor çok güzel yeşil renkte bir forma ile sahadayken, galatasaray nuri alço'nun kizlari yataga attıktan sonra giydiği saten robdesambr'i gibi bir forma giyiyordu.. maçtan sonra farkli galip gelsek, elmander bursalilara dönüp "ben seni zorla mi getirdim benim evime?" dese yeri vardi..
almanlar da maça akın ettiler

maçın başlarındaki futbol sanki "tt arena hali saha kompleksi" 20:30 - 22:30 arasi maçına benziyordu.. hatta bir ara, çok net bir hali saha karambolu yaşanmış, bursasporlular o karambolde topu ağlara gönderememişti.. dakika 20'yi gösterdiğinde galatasaray uzak köşeden korner kullanıyor, bursasporlu hakan topa kafa vurmak isterken topu ağlarına doğru gönderiyor, o sirada arkada çakal gibi bekleyen umut yaradana sığınıp topa ayak sokup golü kendisi atiyordu..

galatasaray golden sonra rahat oynuyor, maçta öyle çok pozisyon olmamasi tv kamerasinin yanına gelen bir delikanlinin "abi solda güzel kiz var" şeklinde yönlendirmelerde bulunmasina neden oluyordu.. kapali devamli aynı tezahurati yapiyor, deplasmana gelen bursalilar stadyumdan etkilenseler de taraftarin sezona hazir olmamasini kınıyorlardı..

maçı izleyenler arasinda arda turan da vardi.. ciddiyim..


ilk yari 1-0 bitmiş, devre arasinda yaklasik 25 bin kişi tuvalete gitmiş ve 8627 kişi arkada sirada insan olduğu gerekçesiyle işemeden fermuarini çekmiş, ve 171 kişi de çükünü fermuarina kaptirmişken ikinci yari başladi..

51. dakikada, yine bir serbest atışta top ön direkte galatasaray'in genç yaşında aldığı ama sonra gençliğini yemeden bursa'ya sattığı musa çağıran golünü atiyor maçın skorunu eşitliyordu.. duran toplar resmen galatasaray'in belalisi olmuştu.. her hangi bir duraklama anında galatasaray gol yiyecekmiş gibi geliyordu taraftara.. sırf bu yüzden, ilerde selçuk'un düştüğü ve oyunun durduğu bir anda, pegasus tribününde sırf "erkek adamin galatasarayli oğlu olur" diye maça zorla getirtilen 9 yaşındaki vedat "gol yicez" diye ağlamaya başlıyor, babası onu sakinleştirmeye çalışıyordu..
timsah sevinci yapan bursalilarin arasina kaynamak isteyen melo, gerginliğe neden oldu

bu dakikadan sonra tribunler kudurmuş, hep bir ağızdan galatasaray diye bağırıyor, tribunlerden gazi alan selçuk oyuna yeni giren burak'a "eski günlerdeki gibi adamım ha!" bakisi atiyor, oyuna benzer zamanda giren amrabat ise, sakinli "denizli zeybek oyunu ekibinde" 3 senedir zeybek oynuyormuş gibi kollarini devamli yana açıp "pas atin be!" diye arkadaslarina bagiriyordu.. herkes bir gol ariyordu anlayacağınız ve, 72. dakikada 10 galatasarayli gol ararken, golu atan yine musa cagiran oluyordu.. amrabat'in direge nisanladigi topa yerde otururken vurmak isteyen musa topu kendi aglarina gönderiyor ve annemin yillar evvel bana "oturdugun yerden iş yapma valla çok pis döverim" lafindaki gizli anlami ortaya çıkartıyordu..
musa çağıran karınca gibi her iki kalede de gol oldu yağdı..

dakika 80 olmustu ki, sol taraftan yardira yardira gelen amrabat topu burak'in önüne birakmis burak da plase bir vuruşla topu aglara birakiyor, ve sonrasinda yedek klubesine koşup tüm takimla kenetleniyordu.. bir ara kameraya sus işareti yapiyor, tuncay şanlı'nın eskisehir'e gelişini dahi kutluyordu..

son dakikalarda yine bir duran topta, bursaspor golu bulunca maç 3-2 oluyor ve ben yanlış hatirlamiyorsam galatasaray yillar sonra ilk kez bursaspor'u yeniyordu..

hafta içindeki pfdk kararlarinda "galatasaray taraftarinin dahi anlamindaki de yi ayirmamasi nedeniyle klube 3000tl...." diye bir şey çıksa keşke..

maçtan sonra fatih terim takimini kutluyor sonrasinda "böyle olmaz, savunmaya adam alacağız" açıklaması yapiyordu.. "duran toptan gol yemek sinir bozucu ama topun kaleye gireceği varsa durmadan da girer.. mühim olan o topu kaleye sokmamak" gibi felsefik açılımlar yapiyor, taraftarin aklini gidikliyordu.. şahsi kanaatim takimin daha hazir olmadigi yönünde.. futbolcular arkadaslarinin nerede olduklarını daha bilmiyorlar.. sanki rakip kaleye değil de yeni dünya'ya gidiyoruz da topa sahip olan christoph kolomb "neredesiniz anasini satayim" diye hezayana giriyor.. öyle veya böyle lideriz, ve umut her maçta gol atip diğer takimlari hala "umut'suz ev kadini" durumuna düşürmekte..