endüstriyel futbol defolsun!

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008

yil 1958 bilemedin 1950. yer ali sami yen stadi. feridun kılıç'ın elini öpen besiktas'in unutulmaz oyuncularindan nazmi bilge..

yil 2008.. yer yine ali samiyen.. hakem cüneyt çakır'a elini gosteren fenerbahce'nin unutulacak oyuncularindan lugano.. kim hakli kim haksiz tartismasina girecek degilim, ama hic yasamadigim günleri özlüyorum..

amator'e küfür

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008


karsiyaka klubu, istanbulsporla oynadiklari macta 90 dakika boyunca küfür ettikleri için, bir mac seyircisiz oynama cezasina carptirilmis.. buraya kadar normal gozukuyor dimi? yani sonucta bir futbol macinda olabilecek bişi. taraftarlar küfür ederler, saha kapanir.. makul.. hoş degil ama yine de..

ama hadise'nin sikkolasmasi karsiyakalilarin mac boyunca göztepeye küfür etmelerinin ogrenilmesi ile oluyor.. yahu adamlar amatör ligde, siz de birinci lige cikmaya oynuyorsunuz bu sene. 6 mactir kazanmissiniz büyük ihtimal seneye birinci lige cikan bir izmir takimi olacaksiniz yillar sonra, ama hala akliniz göztepede.. yazik..

sonra niye izmirde futbol gelismiyor.. aha bu yüzden gelismiyor.. kimse kendi işine bakmiyor cünkü izmirde. herkes baskasiyla o kadar mesgul ki, kendi gidisatini goremiyor..

haberin detaylari resmi siteden...


bu arada yandaki foto, yine resmi siteden. sahane bir duvar kagidi bence..

sahte peygamber

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008


"Galatasaray'in ilaci benim"

Haluk Ulusoy 27 Subat 2008'de Galatasaray Başkanlığına aday olduğunu bu cümleler ile açıkladı..

taksim stadı

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008



simdi'nin taksim gezi parki'nin oldugu yerde bir stat vardi eskiden.. asagida da belirttigim gibi nazim hikmet'in "demokrasiyi görmek isteyenler taksim stadina gitsin" cümlesindeki taksim stadı.. bu stat en basta galatasaray'in olsa da tüm takimlarin stadiydi.. romanya'ya karsi oynanan ilk milli mac bu stadta oynanmisti.. besiktasin seref stadi vardi ama taksim stadinin "kumlari" daha güzel diye burada oynarlardi.. once taksim, sonra mecidiyekoy, simdi seyrantepeye sürülüyor galatasaray ama o baska bir yazinin konusu.. beyoglundan kopusa burada deginmenin sirasi degil..

fotolardan bahsedeyim. üstteki foto taksim stadinda oynanan 1920 yilindan kalma bir fotograf.. harbiye arkada gozukurken, harbiyeli nazmi bey maci pardesusu ve semsiyesi ile yonetiyor..

alttaki de mac bileti.. tarih 15 haziran 1923.. savas bitmis ama cumhuriyet kurulmamis daha.. spor yazarlari dernegi turnuvasi maci..

bir de ilginc bir anektod var ki, galatasaray ile birlikte "aek" da bu stadin mudavimidir.. sonra atinaya tasinir bu güzel insanlar atlarına binerek..

galaksi'nin en büyük derbisi

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008

hepimiz bir sekilde interneti verimli kullanan insanlariz, o derginin internet sitesine girip bakiyor, bu gazetenin yazilarini okuyoruz falan filan.. 2 gündür fransiz, ingiliz, italyan gazetelerine soyle bir bakiyorum. hani belki birisi galaksinin, kainatin en büyük derbisine ufak bir yer ayirir, hakemden, hakan sükürden bahseder diyorum ama yok arkadas.. tanri bile bu iki takimdan birini tutarken, yabanci gazetelerin bu aymazligi beni delirtiyor.. gazeteci olacaklar bir de.. yaziklar olsun tüm dunyaya.. yaziklar olsun kendini bilmez ibine yabanci basina..

bu arada fotodaki kitap soyle basliyor "demokrasiyi görmek isteyenler taksim stadi'na gitsin." nazim hikmetin bir sözü..

kızıl yıldız ve kosova

Cuma, Şubat 29, 2008 zaman: Cuma, Şubat 29, 2008


bizim idrak edemeyecegimiz sekilde, balkanlarda futbol hayatin daha çok içindedir. trabzon vari bir içindelik değildir bu. yani insanlar futbolla yatıp kalkmazlar belki trabzonda oldugu kadar, takimlari elenince intihari dusunmezler ama birlikte bir şey yapilacaksa kahveden adam toplamak yerine stattan adam toplanir.. piknige stat arkadaslari ile gidilir, partiler verilir takim arkadaslariyla.. futbol menşeyli varoluşlarin yeridir balkanlar. disarida tanisip "aaa sen de mi fenerbahcelisin" ayagina yatilmaz.. "aa sen de mi dis hekimisin partizan taraftari olmanin yaninda" gibi sorular vardir..

her neyse kızıl yıldız'ın iki yetkilisi tutuklanmis. nedeni kosova'nin bagimsizliginin ardindan, amerikan elciligine dalip yakmalari.. örgütleyen edenler olarak tutuklanmislar.. yetkililer (sırp yetkililer tabii ki) tutukluluk halinin 1-2 ay sürecegini soyluyorlarmis.. ben bilmiyorum guardiandan okuyorum işte.. yapacak bişi yok..

jurkoviç uzaklastirsa!

Perşembe, Şubat 28, 2008 zaman: Perşembe, Şubat 28, 2008

kaleci eldiveni

Perşembe, Şubat 28, 2008 zaman: Perşembe, Şubat 28, 2008


simdi yanda boyle süslü püslü durduguna bakmayin.. dünyanin en kötü kokan nesneleri arasinda ilk bese girer kaleci eldivenlerinin kokusu... anlamis idrak edebilmis degilim bu kokuyu.. heralde üreticilerin "ulan belli bi noktadan sonra tahammul edilemez olsun kokusu yenisini alsinlar" diye gelistirdikleri bir metot.. zira normal eldiven de giyioruz, onlarin icinde de elimiz terliyor ama boyle berbat, boyle tiksinc bir kokuya nail olamiyoruz..

zamaninda ben de almistim bir tane.. o zamanlar izmirde metro yeni acilmisti.. üzerinde kocaman oliver kahn fotosu vardi. dedim alayim ben bunu bu sene degil ama seneye calisir almanya milli takim kadrosuna girerim, oradan da ver elini ingiltere 96..

meersem hadise eldivende bitmiyormus. ve bu eldivenin hikayesi aciyi dindirmekten ziyade, topu daha net tutmamizi saglamakmis.. yani top elinden falan kaymiyor. hikayesi o.. komsu cocugu "ayi necati" topa abaninca eliniz aciyor mu? evet aciyor..

o yüzden burayi okuyacak genc arkadaslara soyluyorum ki oyle kaleci eldiveni alayim, elim acimaz mantigi ile alacaksaniz bu eldivenleri hic almayin.. yazık..

rijkard: kücükken bir chelsea macina gitmistim

Perşembe, Şubat 28, 2008 zaman: Perşembe, Şubat 28, 2008


frank kardesimizin barcelona taraftari ve yonetimi ile naremullah oldugu bir gercek. bu sene ligi kazansalar ki zor, ve sampiyonlar ligini alsalar ki o da zor, yine de yeri pek saglam degil.. rijkard a yakin kaynaklar (bir arkadasimin teyzesinin oglu diyeyim bari) rijkard in chelsea ile anlastigini, avram granttan bosalacak yere cuk diye oturacagini soyluyorlar.. nasip kismet meselesi bu işler tabi.. gullit vardi zamaninda chelsea'de bir hollandali olarak.. gonlumuzun sampiyonu olmustu chelsea.. bu sefer olmaz ama.. sevmiyorum frank i.. yapacak bir seyim yok.

hayrettin demirbas, volkan demirel

Çarşamba, Şubat 27, 2008 zaman: Çarşamba, Şubat 27, 2008


yil 1992, ridvan formunun zirvesinde. her yere düsüsünde hakem'e bakiyor.. hakli haksiz hakemler penaltiyi caliyorlar.. ridvan dilmen kendi agzindan zamaninda soyle aktarmisti..

"gerson soldan ortaladi aldim topu onume, arkamdan girdiler. düstüm yere.. penalti calindi.. her neyse.. ayakkabilari bagliyorum. o sirada arkamdan bi el.. nasil indi anlamadim.. nasil da canim yandi.. megerse hayrettin doveceksmis beni orada.."

bugun volkan demirel in lincoln'un üstüne yürümesi ile bunu hatirladim.. kendiniz gormek isterseniz suradan vereyim


hayrettinden bu yana geldigimiz noktanin volkan demirel olmasi yazik tabi..

27 subat 2008 galatasaray fenerbahce derbisi

Çarşamba, Şubat 27, 2008 zaman: Çarşamba, Şubat 27, 2008






2008 in 27 subatinda, türk ordusu kuzey irakta bir bir sehit verirken, bülent ersoy anti militaristlerin kraliyken, türban üniversitedeyken ve tüm bunlar dünyanin cok da sikinde diilken, biz futbol delilerini 90 dakika herseyden kopmasina neden olan mac..

kupa günü olmasi nedeniyle, avrupa'nin, dünya'ni ve hatta galaksi'nin en büyük derbisine hazirlanamayan cümle taraftarlar, yine de saat sekizde oynanacak macin hayalini kuruyordu.. üniversitelerde galatasarayli taraftarlar hocalarina "cakicaz bu aksam istersen biraz uzun tut dersi" lakayitligi yaparken gerginlik bahcelievler fevzi cakmak okuluna kadar sicramis "sana kuzen in selami var.. eheheh leverkuzen in" diyen genc fenerli berk, arkadasinin simit darbelerine hedef olmustu..

motorlarla karsiya gecen bazi fenerbahceliler" ilk galibiyetimizi burada gorelim eheheh" kendini begenmisligi ile besiktas macina gidiyor ve delicesine caykur rizeyi destekliyorlardi.. caykur rize'nin beklenmeyen tur atlamasi ile staddan topuklayan yaklasik 20 kisilik fenerbahceli grup "besiktas taksim dolmuslarina" binmek yerine "gümüssuyunu cikariz abi sonrasin düzlük zaten" diyerek mecidiyekoye yol aliyorlardi.. askeri hastane'nin önünde saygi durusunda bulunup istiklal marsi okuyan bu taraftarlar pangaltida döner yiyor, stadin önünde e5 in altinda kokoreç yiorlardi..

her neyse biletlerin üzerinde "kapali alt 5 ytl" yazarken, ama fiyatlar 200 ytl den baslarken, ve boylelikle büyük vergi kacirmasi mümkün olurken iki takim da ellerinde "vergi vermek çok şeydir.. fişinizi alin.." kivaminda pankartlarla cikiyordu.. ki iki takimin ayni pankartla sahaya cikmasi fenerbahce'nin evlerinden getirdikleri pankartta "leverkusende bes evde 15" yazili olmasindan kaynaklaniyordu.. pankarti hazirlayanlara ikiser sari kart cikartan cüneyt cakir mactan once yaptigi "al sana sari kart ehem, bir daha deneyeyim "işte sana sari kart" yok boyle olmuyor "ahanda sari kart yürüüü" ayip yahu boyle de olmadi" seklindeki idmanlarin ilk semeresini goruyordu.. macin ilk dakikasindan itibaren boyle bir suikastçi olacagi belli olan hakeme sadece fenerbahcelilerin itiraz etmesini anlayamadim sahsen ben.. yani galatasaray galibiyetini ön görüp de galibiyetin derecesini kücültmeye gider gibi, mac boyunca ayni tarz sarikartlar gormek biraz sacmalik degil midir ki? cüneyt cakir, allah biliyor, bir karari öyle, bir karari böyle vermedi.. hep ayni seylere kart gosterdi.. hep itirazdan sari kart yiyorsan artik laf etmen salaklik yahu.. her neyse..


galatasarayli taraftarlar eski acikta, eski sol bek "fred cakmaktas" in posterini açarken bu pankartin altina "fenerbahce'nin en son kupasini gorenler el kaldirsin" yaziyor, daha sert bir pankart bekleyen galatasarayli taraftarlar "aksama azuth'un blog'unda master of puppets calar hincimizi aliriz" diyorlardi.. en azindan ben diyordum arkadas! ben de bir bireyim..

her neyse, ali sami'yen i bilenler icin soylersek, ukrayna tarafindaki kaleyi fenerbahce, e5 tarafindaki kaleyi aykut bizzat kendisi aliyordu..


mac baslar baslamaz hakan sükür, hakli olarak volkan in korudugu kaleye gol kaciriyor, akabinde benim küfür etmemden dolayi ilk sari kartimi cüneyt cakir bana gosteriyordu..

lugano bu pozisyondan itibaren hakemin yanina gelip, volkan i gosterip "işte kaleci bu mu kaleci" diyor, hakemden ilk uyariyi aliyordu "boyle cocukca seyler soylersen oyundan atmak zorunda kalirim seni arkadasim"

velhasil 5. dakikada hakan sükür yillardir atmadigi tarzda bir golu volkan'in korudugu aglara birakirken golden hemen sonra fenerbahceli taraftari ateslemek icin "boyle korlar" misali el hareketlerini rakip takim tribünlerine yapiyor, ama galatasaray yonetiminin sikko bir kararla, rakip tribunlere tel cekmesi ile sahayi goremeyen fenerbahceli taraftarlar bu hareketi de goremiyor gerekli infial yaratilmiyordu.. fener'e çaktığı yanilmiyorsam 30. gol oluyordu bu gol..


artizlerin krali lugano o gevsek agzi ile paso hakeme laf sokuyor resmen beni at diye bagiriyordu..

bundan sonra mac vestel manisa ve bursaspor arasinda oynanircasina teknik ilerlemeye basladi.. şaşılacak sey ama bildiginiz futbol oynandi.. lugano bu arada futbol oyunu cercevesinde bir sarikart goruyor, bu sarikarta küfürle karsilik veren 2 güvenlik gorevlisi ve yoldan gecen 4 taraftar da cüneyt cakir'in sari kartini gorme durumuna düsüyorlardi..

30. dakika civarinda sag kanattan fenerbahce alanina dalan lincoln, edu tarafindan düsürülüyor lugano "hakeme gözlük" dedigi icin "yeter ama bu cocukluklarin artik" diyerek ikinci sarikarti gorüp, fenerbahceyi 10 kisi birakiyordu..

ilk yari 4 dakika uzatma ile neticelenirken sabri soyunma odasina skor boarddaki 1-0 yazisini cep telefonlu ile cekip kiz arkadasina "ikinci yari gör bak" yazarak gonderiyordu.. bu mesaja cevap vermeyen sabri'nin kiz arkadasi "erkek arkadasa gereken ilgiyi gostermemek" neticesinde cüneyt cakir tarafindan sari kartla cezalandiriliyordu..

devre arasinda kart cebini yaglayan cüneyt cakir kartin üstüne 8 ortali, kareli haritametod defter asmaya calisiyor, yan hakemler tarafindan "aman hocam" diyerek engelleniyordu "cocuklar bunla yazmasi daha kolay gercekten" diye dertlenen cüneyt cakir yan hakemlere oracikta sari kartlarini gosteriyordu... cüneyt cakir'in devre'nin bitiminden evvel volkan'in neredeyse yüzde yüzlük gol pozisyonu'nu kesmesi akillara sigacak degildi.. ama dediim gibi tüm sarikartlari adil ve kurallar cercevesindeydi.. her hakem boyle mac yonetse kime yannis bisi yaptigini soyleyemezdi heralde.. türkiye'dir muhtemelen insanlarin kurala uydugu için elestirildigi yegane yer..

neyse.. ikinci yari fenerbahce'nin canavar ataklari ile basliyor, gokhan gonul, volkan yaman'i tek basina sirkulese ediyordu.. ve 60. dakikada enfes bir golu galatasaray aglarina gonderiyor, tüm galatasaraylilari "lan yine siktiler ya" düsüncelerine ittiriyordu.. aykut'un pozisyonda yapacagi tek bir sey yokken, volkan, mehmet, servet resmen karpuza mudahale edemeyen manav calisani gibiydiler..

bu dakikadan sonra oyunu yavaslatan tüm oyuncular sari kart goruyor, gokhan gönül futbol sahalarinda gördügüm en absurd sekilde ikinci sari karti gorup oyundan atiliyordu.. dedigim gibi cüneyt cakir'in en azindan istikrari mükemmeldi.. sahsen ben olsam elimi kartima atmaya üsenirdim ay dostlar..

her neyse macin sonlarina yaklasmisken galatasaray bir arap oyuncusunu alip diger arap oyuncusunu oyuna sokuyor, bu arada sag kanattan gelen ortayi ümit karan fenerbahce aglarina birakiyor, hakli olarak fenerbahce kalecisi volkan bu duruma cok sinirleniyor kendisine "indim karsiyakaya actim bacaklarimi, alttan gelen fenerli yesin tasaklarimi" slogani ceken lincoln'un üzerine "arkadasim bu tür seyler hos degil. lütfen dogru konusur musun.." diyerek "bu testislere yazik degil mi?" seklinde diz atiyor, iki oyuncunun da kirmizi kartla oyundan atilmasina gidecek bir töreni oracikta baslatiyordu.. silvester stalloneye benzettigim volkan oracikta lincolnu soyle bir dovse, gidip sisli etfalden 1 haftalik rapor alsak fene olmazdi sanirim. fakat su var fenerbahce ne zaman galatasaray iyi oynasa, ne zaman hakettigi bir galibiyet alsa bu sekilde cirkeflesmistir zaten.. her halde en büyük haklarinin galatasaray'i yenmek oldugunu falan düsünüyorlar.. bu haklari ellerinden alininca da cildiriyorlar..


hülasa mac galatasaray'in 2-1 üstünlügü ile bitiyor, fenerbahce bir sene daha türkiye kupasindan ayri düsüyor, galatasaray uzun zamandan sonra ilk kez fenerbahceyi yeniyor,lincoln bu sene hic bir besiktas macina cikamiyor, cüneyt cakir sari kart komasindan taksim ilk yardima kaldiriliyordu.. bu arada saka bir yana mactan 2 saat evvel kapali'nin üstünden düsen arkadasa da acil sifalar diliyorum..


simdi muhtemelen fenerbahcenin asbaskani cikip hakeme bişiler diycek.. gelenek bu. galatasaray ne zaman kazansa fenerbahce hakeme yüklenir.. yapacak bişi yok.. tek pozisyonu olmadan maci kaybedince hakeme yüklenmek süpper eglenceli tabi..

euro 96 cikartma kitabi

Pazartesi, Şubat 25, 2008 zaman: Pazartesi, Şubat 25, 2008





euro 96 icin hazirlanmis ve zamaninda ilk ve ortaokul talebeleri arasinda olay cikartmis kitapti..bildigimiz cikartma kitabi stilinde olan bu kitapda euro 96 ya katilan insanlarin dogdugu sehirler,boylari,kilolari,oynadiklari takimlari ve pipi uzunlukluklari yazardi..(yalan soyledim pipi uzunlukluklari yazmazdi)

her ulkenin armasi sekilli cikartmadandi..parlakti cok guzel dururdu..afilliyidi,kiz gibiydi..turkiye milli takimi ilk kez bu kupaya katildigi icin daha bir heves etmis hemen turkiye milli takimini tamamlamistik..arkadaslar arasinda hemen cikarmalarin nadirligi tespit edilmis mesela 4 tane alpaya 1 tane poborsky aldigimi hatirlarim ben..

neyse efendim ben de hala jurgen klinsman, hirvatistan milli takim armasi ve paul ince eksik..bunnardan fazla olupda vermeyen adidir..

bu sene cikarsa bile o eski abilerden hic biri yok. ben mi yaslandim bilmiyorum ama soyle hayranlikla izleyecegim bir adam kalmadi avrupa futbolunda.. van nistelrooy tutar mi bi ruud gullit in yerini? del piero olabilir mi "luca toni", ribery mi yeni "zidane".. özlüyorum

j. r. (53)

Pazartesi, Şubat 25, 2008 zaman: Pazartesi, Şubat 25, 2008


arkadas hakkinda bişiler demeden once sunu demek istiyorum ki, yahu maurinho'ya derdik "ne karizma teknik adam, yanda duruyor korkuorsun", megerse hikaye onda degilmis.. kim premier ligde teknik direktor olsa ayni karizmaya sahip olurmus.. al monte et yilmaz hocayi totenham'a aynisi olur, hatta daha iyisi olur..

her neyse..

bu arkadas 53 yasinda.. oyuncu olarak da Elche, Alcoyano, Linares, Eldense, Alicante ve Denia gibi sikko takimlarda oynamis.. sahsen ben bilmiyorum her hangi bir takimi.. gormedim duymadim.. 28 yasinda da dizini eline alip emekliye ayrilmis zaten..

takvimler 94 yilini gosterirken ispanya'nin sirin bir tatil kasabasi olan alcoyano da goreve baslamis.. bakmislar ki anliyor işten hop levanteye.. durmamis orda 96 da barcelona b yapmis.. vayacano, real betis, espanyol, malaga derken ispanyanin her bir yanini gezdigini farkedip sevillaya kapagi atmis.. 2 sezonda 2 uefa kupasi bi de super kupa alan bir arkadas olmus sonrasinda.. sonra totenham a uctu.. sahsen ben gordum takimdan ayrilisiniz.. ikinci yarida gelip 9 senedir kupa almayan totenham a kupa kazandiran bi arkadas..

bugun bursaspor'a gelsin bursaya uefa kupasini aldirir.. sampiyon yapamaz ama sanmam.. yedirmezler..

99'dan beri ilk

Pazartesi, Şubat 25, 2008 zaman: Pazartesi, Şubat 25, 2008


eski cm oyuncularinin coca cola kupasi olarak hatirlayacaklari, su andaki ismi "carling cup" olan kupayi sergio ramos (yorumlar sayesinde edit: sergio ramos beni andi heralde.. dalginlik işte özür dilerim) kaldirmis.. yani ben gormedim ama fotolari var. bana gayet inandirici geldi. hakketten kaldiriyor.. chelsea'ye caktiktan sonra kupa almalari da hoş bir enstantene.. 99 dan beri aldiklari tek kupaymis totenham'in nami diger spurs'un

mactan sonra aciklamalar yapmis tabi, sevilla ile 2 uefa kupasi kaldiran ramos

*ilk sezonumda daha bismillah demisken boyle bi kupa almak hosuma gitti tabi. allah razi olsun bu kupayi verenlerden
*tabi bu benim basarim degil. benden once takimin teknik direktorlugunu yapan hoca'ya da cok tesekkür etmeliyim
*kirmizi hali, bütün bu kutlamalar felan çok hoş bence

gercekten boyle seyler demis.. ulan sen sevilla ile 2 uefa kupasi alan adamsin gelmissin carling kupasini yere goge koyamiyorsun.. bu ne gecmise mazi deme egilimi ramos!

her neyse avram grant boylelikle tüm onemli maclarini kaybetmis oldu.. jose mourinho'nun golgesi her tarafta gorulebiliyor

24 subat 2008: galatasaray - kasimpasa derbisi

Pazar, Şubat 24, 2008 zaman: Pazar, Şubat 24, 2008







istikrarli bir spor yazari olmanin gerektirdigi en onemli seylerden birisinin takim tutmamak oldugunu, zira takim tutuldugu zaman yazi yazmanin bi noktadan sonra igrenclesebildigini sahsen bana gosteren mac.. lig basindan beri bir tek mac kacirdim üstüne bişiler demedigim o da 5-1 lik sion maciydi ama onu da "ulan sarhosum bu aksam be" kivaminda kacirmistim.. simdi zor geliyor arkadas. bunun üzerine bişiler demek, kasimpasa gibi yokuştan asagi bi memlekete (`altay` nezdinde hala kinim var kendilerine) yenilmek bunun baslica nedeni..

her neyse, türk askerinin beyazlar icinde kuzey irak'a girdigi, türban'in resmi olarak üniversitelerde serbest oldugu, sirbistan'in amerikan elciligini yagmaladigi bir tarihte istanbulda, bahardan kalma bir subat gecesinde oynanan mactir..

mactan evvel tribunlerde "5 yemis olabiliriz leverkusenden ama konyaspor da 6 yedi.. hem de genclerbirligi oftastan! oluyor yani boyle seyler" geyikleri ile taraftar kendisini rahatlatmaya calisirken, kapalida bulunan türkiye'nin en taninmis sünnetcisi `kemal ozkan` tribunleri geriyordu.. post sünnet travmasini atlatamamis bir sürü erkek (ben dahil) default olarak ellerini apis aralarina goturuor, ani bir mudahalede kendisini savusturmaya hazirlaniyordu..

soyunma tünelinden uğur tutuneker'in ali sami yen'de agarttigi saclari gozuktugu anda, tüm eski galatasaraylilarin gorusleri bulaniyordu.. herkes bir an gecmise gidiyor:

"ceza sahasinda ugur atak yapti, kaleci kalesinden cikti, kale bos, ugur arkayaaaaa.... ve gooooool tanju attti.. ugur verdiii al da aat dediii gooooll tanjuuu"

sesleri samiyendeki cogu kulagi tekrar cinlatiyordu.. herkesin gozu ugur tutuneker ile birlikte dolarken kemal özkan in düsüncesi ile hüznün yerini tekrar korku aliyordu.. bereket "aletleri yaninda degilmis" muhabbeti tribunde donmeye basladi da seyirciler biraz yatistilar..

"ayva cicek acmis, acep yaz mi gelecek? fatih sami yen e nasil gelecek" derken fatih sami yen e kasimpasa'nin kaptani olarak geliyordu.. e5 tarafindaki kaleyi orkun, fulya tarafindaki kaleyi ise kasimpasa kalecisi tolga aliyordu..

ahmet akcam in muhtemelen ki yannis tercumesi ile, barusso tamamen salak bir sekilde sag bek oynarken, emre güngor on libero oynuordu.. bereket sonradan barusso nun feldkamp a "hocam olmuyor boyle ya" demesi ile hata anlasildi 30 dakika civarinda oyuncular yerleri degistiler..

macin dokuzuncu dakikasinda ekrana kimin ne kadar topla oynadigi yüzdesi düserken, galatasaray ve kasimpasa amblemlerinin yerinde fenerbahce ve bursaspor amblemleri vardi (bunun farkedilmeyecegini sandiniz dimi digiturk yetkilileri... ben farkettim ben! azuth usta!)

zico'yu alip feldkamp ile toplasan bir rafael benitez etmeyeceklerini gosterir sekilde feldkamp da dandik bir rotasyon ile 5 haftada eksiksiz ilerleyen takimi bozuyor arda turan'in yerine carrusca gibi maradona'nin zamaninda "ne tevez, ne messi benim veliahtim carruscadir.. kizimi da ona vericem" dedigi bir oyuncuyu, sag kanata koyuordu.. maradona su oyunu goreydi heralde kahrindan kokainman olurdu efendiler..

her neyse macin ilk yarisi sessiz sakin bitmeye yaklasirken, kasimpasaspor a odakule'nin oradan gelip maca tesrif edilen "bizon murat" lakapli erhan golunu galatasaray aglarina gonderiyordu.. `siya siya bend` grubunun solistine fena halde benzeyen bu oyuncu 45. dakikada galatasaraylilarin son 4 senedir gormeye alisik olmadiklari bir sekilde frikikten tabelayi degistiriyord..

fatih terim zamaninda olsa "ne yaptiginizi saniyorsunuz siz? bu mu galatasaray? beyler top oynayin biraz! canlanin biraz.. delirtmeyin beni!" seklinde yankilanacak soyunma odasinda sessizlik hakimdi..

her neyse takimlar sahaya cikiyor, galatasary bu yarida bol bol gol kaciriyor, ama skorboard bir türlü degismiyordu.. barusso'nun ogrenmesi gereken ilk türkce sozcugun "vurma oradan" oldugunu, ve muhtemelen ögrenecegi ilk sozcugun "öküz" olacagini tüm taraftarlar teyit ediyordu..

özetle fenerbahcenin puan kaybettigi bir haftada galatasaray da ayni sekilde puan kaybediyor, carsamba günkü maca takimlar esit sartlarda cikiyorlardi..

marcel dupont dan macin teknik analizi:
derbiyse derbi arkadas.. ayni sehri iki takiminin hadisesi degil mi derbi? ahanda birbirine mesafesi özhan canaydin adimiyla 3 saat olan iki takimin mucadelesine ben derbi derim.. "derbilerde boyle sonuclar makul, hangi tarafin kazanacagini mactan once bilmek mümkün degil" derim kimse de "hayir olur mu oyle sey" diyemez.. fenerbahce de carsamba günü cakarsa "iki derbiyi üstüste yaptik o yüzden çok şek olduk" diyerek simsekleri alirim üzerimden direk federasyona gonderirim..

saka bir yana tam bir taktik felaket yasandi bugun ki galatasaray macinda.. barusso gibi orta kafa gol oyununu "sutla arkadas bayiltma" olarak oynayan bir arkadasi, sag bek baslatirsan, emre güngör gibi tifil bir arkadasi libero yaparsan, carrusa gibi bir dolmus muavinini sag bek koyarsan, ayhan gibi bir kadin kuaforunu orta sahaya dikersen olacagi bu..

aylardir izliyoruz nonda'yi ki iyi bir golcü.. ama o kadar. devamli olarak orta atmalisin ki nonda gol atsin. var mi mac boyunca dogru orta? yok.. lincoln desen saclar kivirciklastikca kaybolmus. haftalardir kalli'nin lincoln u oyuna sokmamasinin yegane nedeni "taraftar senden tiksinsin istemiyorum demekmiş" de bilememisiz..


macin adami: Desiree

illaki birisini macin adami yapmak gerekiyorsa budur arkadas.. tamam fatih de güzel oynadi ama bu arkadas topu aldi mi vermedi ayagindan. savunmaya geldi cikardi, oraya gitti kaleye vurdu.. oynadikca oynadi.. masallah..

nou camp da bir u2 gibi yalnizim

Pazar, Şubat 24, 2008 zaman: Pazar, Şubat 24, 2008


bazen en iyin bile yetmez..

Cumartesi, Şubat 23, 2008 zaman: Cumartesi, Şubat 23, 2008




tuncay sanli sevdigim bir insan degil, acik olmam gerekirse edirne ile sinirlandirilmisken hic hazzetmezdim bu pembe yanaklidan. ama ingiltere'ye gidince, herhalde ki "mazlum" karizmasindan sever oldum cocugu.. her neyse dün cakmis bi tane liverpool a.. dakka daha sekiz.. sus yapior tabi tum anfield a.. eh tabi ama boro'nun da gücü belli.. dakika 70 e kadar liverpool tabelayi 3-1 yapior.. 80 kusur da 3-2 oluyor ama degisen bi bok yok. günün galibi liverpool ve tuncay.. ulan adam resmen anfield'i susturmus da yine yetmemiş yahu..

ayaklar kirilmasin

Cumartesi, Şubat 23, 2008 zaman: Cumartesi, Şubat 23, 2008

dün oynanan birmingham macinda, defans oyuncusu martin taylor, eduardoya yüklenmis.. kirivermis cocugun da bacagini.. eduardo brezilyali bir ailenin, hirvat cocugu.. bizim aurelio'nun oldugu gibi. kirilan bacagi ile birlikte tribunden izleyecek hirvat takim arkadaslarini yazin..

futbol hadisesinde en üzüldügüm seylerden birisi bu bacak kirilmasi.. icim almiyor, yannis bir hamle ile tamam da, arkadas nasil kirarsin bir adamin bir kemigini? bu ne hayvanliktir?

arsene wenger de "futboldan men edilsin o it oglu it" diye cikismis.. eh videosunu izledim, ben de arsene hocayla ayni fikirdeyim.. bu degil yahu futbol oynamak!

genç semih senturk

Cumartesi, Şubat 23, 2008 zaman: Cumartesi, Şubat 23, 2008


bence insanlarin genc semih demelerinden gocunmamasi gereken, 60 yasina gelse bile "genc semih" olarak kalmasini istedigim bir futbolcu bu.. yani 60larda,70lerde oldugu gibi lakabin genc olsa ne olur semih? her neyse umarim insanlar farkina varirlar ve genc semih demeye devam ederler benim hosuma gidior zira.. şiyir bile yazdim kendisine

genç semih dediğin bir küçük uşak,
sirtinda sari lacivert kuşak,
topcunun içinde on birinci uşak,
allah allah deyip geçer genç semih oy oy...

genç semih dediğin bir küçük kaplan,
saracoglu içine girilmez yastan,
her ana doğurmaz böyle bir kaplan,
allah allah deyip geçer genç semih oy oy...

avrupa'nın kapısını genç semih açtı,
defansin cümlesi önünden kaçtı,
kale önünde doksan dakka savaştı,
allah allah deyip geçer genç semih oy oy...

umarim bu şiyirimi okur da "bana bundan sonra genc semih denüle" die ferman vere..

gordon gordon banks!

Cumartesi, Şubat 23, 2008 zaman: Cumartesi, Şubat 23, 2008


1966 dünya kupasini ingiltere'ye getiren bir cift el varsa o eller, gordon banks'e aittir.. efsanevi bir kaleci olmasinin yaninda trajiktir de hayati.. 73 yilinda bir trafik kazasi gecirir ve daha 33 yasinda futbola veda etmek zorunda kalir, zira tek gözünü kazada kaybetmistir.. kimse tek gozlu bir kaleciyi oynatmak istemez kabul edersiniz ki..

asagida resmi olan da tarihin en güzel kurtarislarindan birisinin diagramidir.. illa ki video derseniz burada var..

hayir yan taraftaki ankette kimse oy vermemis, kim oldugunu hatirlatayim istedim.. benim kariyerimi secmemde etkilendigim en onemli isimlerden birisidir sir gordon banks.. (fevzi tuncay benim aslinda haha )

hoşçakal, ve balik için tesekkürler

Cumartesi, Şubat 23, 2008 zaman: Cumartesi, Şubat 23, 2008

karakteri ve iyiliginden kimsenin süphe etmedigi, ama baskanligi doneminde tüm galatasaray efsanelerini bertaraf etmek ugrasini güden galatasaray baskani özhan canaydin, baskan adayi olmayacagini aciklamis.. sanki her tarafta var bir dügün!

venceremos adana!

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008

cekirdekci taraftariz ama gercek taraftarin emeklerini gormezlikten gelecek degiliz.. ömrü hayatimda gordugum en güzel calismayi gosterecegim size.. adana demirsporlular venceremos (kazandik) pankarti yapiorlar.. allande doneminde bir efsane olan venceremos sarkisi....... ulan yazamiorum hislendim.. izleyin..

Balkanlar #3 Partizan FK

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008







twigy terlik adamlari özledim

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008




2 sezon boyunca futbol sahalarimizda 3 buyuklerin maclarinda gorduk bu arkadaslari kale arkasinda cift halinde durup heyecanli anlarda ellerini kollarini rastlantisal olarak sallayan supper komik terliklerdi.. ki artik yoklar..

haklarinda iki anektod anlatmak isterim ki birbirinden komik..
1. si 2 sezon once besiktas bursaspor macinda..mac esnasinda heyecanli pozisyonda ellerini kollarini sallayan bu terliklerden biri dengesini kaybedip dusuyor..bunu goren terligin diger teki arkadasini yerden kaldirayim derken o da dusuyor..bunlar boyle yerde kollarini sallayarak bekliyorlar..siz maci birakip bu iki kaplumbaganin derdine dusuyorsunuz..

bir digeri ise gecen sezon galatasaray konyaspor macindan..macdan once saha ici roportajlar yaparken arka fona bunlar ziplaya ziplaya yerlesiyor..allahim ne şekiller arkadan gozukmek icin..kafa kafaya veriyolar elleri oynatiyorlar parmaklari uzerinde yukseliyorlar..

eksi sozlukten de sahane bir entry gireyim buraya

çoluğa çocuğa oyuncak olma durumuna da düşebilen; onurlu, cefakar ve zıp zıp kardeşlerdir.
25 mayıs 2003 beşiktaş galatasaray derbisinde sergen'in attığı kafa koparanus gol sonrası terlikler de sevinçten havalara uçmuşlardır(bence kolpadan değildi o, ciddi ciddi sevindi adamlar). sonrasında zaten tribünlerden sahaya adamlar uçmaya, tepinen ve yuvarlananlardan dolayı stadın statiği bozulmaya başladı. o sırada dengemi sağlamaya ve kendimi korumaya çalışırkene,gözüm kale arkasında çakkıdı çakkıdı oynayan terliklere takıldı. gol sonrası sahaya uçan ve ninja gibi taklalarla yuvarlanıp tekrar koşmaya başlayan 5-6 tane sabi, terliklere kitlenmiş bir şekilde gidiyorlardı.
terliklerden birinin yüzü çocuklara dönük iken, öbürü ters istikamette zıplamaktaydı. yüzü çocuklara dönük olan aniden başına bir iş geleceğini çakozlayıp, hafiften tornistan vermeye başladı. diğer tekini de dürttüğünü gördüm. ama terlik iri ve ağır bir canlı olduğu için 180 derece döndüğü an alçak sabilerle arasında 2-3 metre mesafe kalmıştı.
sabilerden 3 tanesi alçaklıklarını burda yapıp, cefakar terliklerin tekinin üstüne uçtular. hem de kafa, göz uçtular. dengesi hassas terliksi canlı da baaaam! yere yapıştı. öbürü duruma müdahele etmek etmemek arasında kaldı ve 60 numara sevimli ayakkabılarıyla mini bir adıyaman halk oyunu oynadı. hala deparda olan 3 tanesi ve diğer terlikten hızı kesilememiş olan bir uçan sabi daha yere konmadan folklorcu terliğin de üstüne uçtular.
ben sevinci unutmuş gözyaşları içinde terliklere inanılmaz acırken; sabiler daha da gaddar davranmaya, terliklerin üstünde zıplamaya başladılar. ulan içinde adam var ulan onun! ya baban olsa? cık cık..
neyse "ulan!" dedim tom jerry izlermiş gibi, "bi kere de sen yen lan!".."kalk tokatla şunları.."....tam o sırada ilk devrilen terliğin sağ kolu kayboldu(ben sabiler koparttı zannettim, meğersem bebeleri kesmek için dışarı çıkmaya uğraşıyomuş adamcağız). ondan sonrasını hatırlamıyorum, bi acı hissettim..gözüm karardı... (kaptan cuma, 22.01.2007)

578x2.35

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008

yandaki arkadasa chelsea'nin günahini türk lirasi ile hesaplamak isterseniz yukardaki denklemi yazip yanina 6 sifir ekliyeceksiniz ve ytl degerinden cinsini bulacaksiniz..

yaklasik 1.25 trilyon ytl gibi bir zarari varmis chelsea'nin abramoviche.. peki gelen 2 premiership kupasindan baska chelsea'nin gercek kazanci nedir? bence pek yok. taraftar sayisi artmis midir? chelsea bir klup olmus mudur? sanmam.. west ham kadar hele ki liverpool ve manchester kadar bir takim asla olamaz chelsea.. mesela liverpool batsin 2 senede cikar geri.. tipki fiorentina, tipki atletico madrid, tipki juventus gibi..

ama bu adam gittikten sonra (abromovich den bahsediyorm) chelsea'nin pek bir sansi yok. takim dedigin parayla ancak elbisede oluyor.. bu igrenc esprimi de abromovich in takim elbisesine bakarak yaptigimi itiraf etmeliyim..

vicento calderon'da neler oluyor?

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008


bolton dün zor bir beraberlik almis, futbol stadlari icinde cuseppe meazzadan sonra adina vuruk oldugum ikinci stat olan vicento calderonda.. bu beraberlikle atletico madrid ispanya ligine donerken bolton 16 ya kalmis..

mac sirasinda beraberligi hazmedemeyen ispanyol polisleri de 3000 kadar boltonluya direk dalmislar.. bolton baskani "Phil Gartside" "elimizden geleni ardimiza koymayacagiz, atletico'yu bu yaptiklarinin hesabini vermeye şey edecegiz" demis.. "la madera/los maderos" (odunlar.. ispanyollar polislerine zamanindaki kahverengi üniformalarindan dolayi boyle derlermis) henüz olaya bir aciklama yapmamis.. ama ben yapayim hemen "bunlar münferit olaylardir, tüm bir ispanyol polis teskilatina, hele ki atletico madrid takimina mal edilemez.. olayin faillerini arastiriyoruz)

türk hakemleri ve türk basını

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008


milliyet olsun baska gazeteler olsun bugun selcuk dereliye gideri yapmislar.. neymis efendim bordo macinda felaket bir mac yonetmis de fransizlar isyan etmisler.. ulan bereket biraz fransizca biliyoruz. actim bir iki fransiz gazetesini.. l'equipe basta "la libération","le monde" u ve "paris turf" u kestim ki tek kelime selcuk dereli dememisler arkadas.. fenerbahce-sevilla macinin hakemi daha mi iyiydi yani bizim hakemlerden? ama masallah bizim medya direkman hakemlerimizi itin götüne sokmakta üstlerine yok.. hem de yalan haberlerle

boy, you're gonna carry that weight

Cuma, Şubat 22, 2008 zaman: Cuma, Şubat 22, 2008


"boy, you're gonna carry that weight
carry that weight a long time"
lennon/mccarthy '69


ronaldo'ya lazer tutmussunuz?

Perşembe, Şubat 21, 2008 zaman: Perşembe, Şubat 21, 2008


gecen aksam oynanan lyon-manchester united macinda, lyonlu arkadaslar ronaldonun yüzüne gozune lazeri tutuvermisler.. gozune giren lazerlerden "kör" olan ronaldo da oynayamamis haliyle mac 1-1 bitmis..

manchester united direk ispiklemis hadiseyi "oglana lazer tuttular" demisler.. hatta daha isinirlarken lazer tutuolarmis da, uefa gozlemcisinin yanina kosmus sir ferguson "bak bak" diye sey etmis..

uefa bakalim ne karar verecek simdi.. tipik türk tribine yatayim "bizde olsa ihrac ederlerdi.."

türk futbolu

Perşembe, Şubat 21, 2008 zaman: Perşembe, Şubat 21, 2008


nasil ki alman futbolu disiplin üzerine, brezilya futbolu calim üzerine, italyan futbolu savunma üzerinedir ki bunlar bir ekoldur turk futbolunun da dayandigi bir nokta, en güzel oldugu anlar vardir..

ama bu "ekol" üretme süreci kanimca teknik veya taktikte olusturulmaya calisilarak yazik ediliyor. türk futbolunun basarisi teknik veya taktik olaylara dayanmadigindan da tabi bu arayislar bosa gidiyor..

dostlarim türk futbolunun en önemli özelligi "basarili kalecilere sahip olundugunda rakip kalecilerinin en kücük hatalarini degerlendirmek üzerine kurulu bir futbol anlayisidir." yani bakin allaskina türk futbolunun en onemli anlarina.. tarihi maceristan galibiyeti. kalede kim var türk futbolunun en büyük kalecilerinden biri turgay şeren.. uefa kupasi kalede tafarel dünya kupasinda 3. lük kalede kim var rüştü bu basarilarin birisinde, her hangi bir basarida daha dogrusu dandik kaleci hatirlayabiliyor musunuz.. hayir..

bununla birlikte bu saydigim ekollerde kaleciler o kadar on planda degil. mesela brezilyalilarin hic bir zaman en güvendikleri yerleri kalecileri olmadi. italyanlarda savunmacilar yildizlasir, almanlar stoperler üzerinedirler belki ileri ortasahacilar.. ama hic bir zaman kaleciler degil..

rüştüden sonar a milli takimina bakiyoruz.. paspal. galatasaray in 92 ile 96 arasinda avrupada siyrilamadigi donem var.. kalede kim var? hayrettin demirbas..

her neyse sozum sudur ki eger bugun turk futbolu'nun onunu acmak istiyorsa insanlar 2 şeye onem vermeliler. gerisi hikaye.

1. si kaleci idmanlari. kalecilerimiz her zaman mükemmel olmali. nasil ki malatayanin kayisisi, bursa'nin oto sanayisi meshur türkiye de kalecileri en iyi ülke olacak arkadas..

2. en ufak hatayi degerlendirecek cin forvetler.. hakan sükür mesela kafa gollerini falan gec takipciligi, kaleciye yaptigi presi, en ufak hatayi degerlendirmesi ile hakan sükür olmustur.. tanju colak hakeza.. türk forveti dedigin cingöz olacak, cakal olacak. oyle teknige falan gerek yok arkadas. bi sekilde kaleye gider top sonucta..