Vedat Okyar

Pazartesi, Temmuz 20, 2009 zaman: Pazartesi, Temmuz 20, 2009


Mahallenin en şık abilerinden birisi daha gitti. nur içinde yat büyük kaptan.

kaptan hakkında bir anı var unutmadığım.. vedat okyar bir maçta sinirlerine hakim olamaz tekmeyi savurur rakibine.. hakem gelir "tekme attin mi vedat" der.. "attim" der vedat okyar. "o zaman cikmak zorundasin vedat" der hakem de.. mactan sonra sorarlar vedat'a "hakem görmemişti neden tekme attim dedin ki" derler.. "ne yani besiktas formasi üzerimdeyken yalan mı konuşacaktaktım" der vedat okyar da..

allah taksiratını affetsin

2009 tobol galatasaray maçı

Perşembe, Temmuz 16, 2009 zaman: Perşembe, Temmuz 16, 2009

galatasaray'in michael jackson'in yoklugunda ciktigi ilk musabakadir tobol maçı.. bizim zamanında "buralar da kurudu, ekin ektik çıkmadı, iklim değişti.. o zaman akdenize kısrak başı gibi uzanan bir memlekete göçelim" diyip göçtüğümüz memlekette, "ya siktir et kim gitcek şimdi" diyip uşengeçlikten kalan bir grup insanın torunlarının, muhtemelen tvden görüp de oynamaya başladıkları bir oyun futbol. öyle veya böyle adamlar futbolu öğrenmiş işte..

maç yerel saatle muhtemelen 11 civarinda başlarken bizim ülkemizde saat 7:30 u göstermekteydi. bu sıcak yaz gününde milletin derdi futboldan ziyade "kilosunu 75 kuruştan satıyor adam karpuzun, bizi mi sikicen dedim ben!" kivaminda iken tak golu kaktırıverdi tobol.. son yıllarda, avrupa maçlarında ilk 3 dakika içerisinde gol yemek üzerine bir strateji belirlemiş olan galatasaray gökhan zan ve orkun'un mükemmel anlaşması ile çok şık bir golü aglarinda gördü..

yedek kadro ile takim sahaya çıkmış, bir hazirlik maçı edasi ile maçı kotaralim demişti rijkard ama kazın ayağı hiç de öyle çıkmamıştı. skorbord şimdiden 1-0'ı gösteriyordu ve kazaklar en az 4 gol atıp turun kapısını aralamayı bile düşünmüşlerdi (gerçi sonrasinda olur mu yahu öyle şey olup düşüncelerinden ürkmüşlerdi ama bir an düşünmediklerini kimse söyleyemez)..

bu sirada stadyuma bir iki genç gelmiş, saha arkasında basketbol potalarına yönelmiş, jandarma tarafından kovalanınca şu şekil bir muhabbet geçmişti:
-noldu len niye geldiniz?
+olm maç varmış futbol oynucaklarmış
-ya siktirsinler olm perşembeleri bizim işte saha!!
+ya ben de dedim ama önemli maçmış
-ya hastir ya!

ilk yarı stadın ışıklarının kapatılması ile biterken, kimsenin aklında maçtan hiç bir şey kalmiyordu.. 75 kuruş verilen karpuz da süper çıkıyordu ama..

rakıların ikinci dubleleri bardaklara bosalirken takimlar ikinci yarı için sahaya cikiyor, jandarma devre arasini firsat bilip kale arkasindaki potalara çreklenen piçleri oradan kovalakdiktan sonra ikinci yari galatasaray'ın arda ve baroş değişiklikleri ile başlıyordu.. 10 dakika içinde de "golcü yahu adam" lafları eşliğinde baroş topu kaleye gönderiyor, ikinci bir tromso faciasindan galatasaray kurtuluyordu.

hülasa sen kazakistanı bile "avrupadir deyü" avrupaya alirsan, her ülkenin bilmem kaç takımı turnuvalara katılırsa, temmuz ayının ortasında maç izlettirirsin insanlara platini bey! sana da zulum bize de zulum. "arkadaslar milliyet gazetesinin zamaninda verdigi atlastaki siyasi haritada, avrupada en az 2 ili olmayan memleketler lütfen uefadan kendileri ciksinlar, biz cikartinca tatsızlık oluyor" denmeli.. takım sayıları azalmali ki avrupa kupasi dedigin şey eylül civarinda başlamali. yoksa bu ne anasini satiim!