(milito golden sonra arkadaslarina kosuyordu: kale arkasinda bi alman var na böyle gögüsler allah kitap çarpsın)
hikaye dandik bir barcelona gününde başlamıştı aslında.. luis van gaal, "şişt tercüman, iki dakika gel geç şu takımın başında dur, ben bi küçük su döküp geleyim" demiş, mourinho'da oradan başladığı teknik direktorluk kariyerinde tirnakları ile kazıya kazıya yukarı çıkmıştı.. bir yerde karanlık tarafa geçse de tüm dünyayı karşısına alıp sinirlense ve sinirlendirse de mourinho'nun içinde her zaman o küçük tercüman olacakti... (kahretsin adam resmen darth vader)
(bayernliler kazaran inter bayragi aciyor, uefa da onlara gözlük dagitiyordu)
her neyse maçtan evvel milano'dan 211 otobus taraftar "yakarız milanoyu sen sampiyon olunca" tezahuratları eşliğinde, fransadan geçerken kah "içmişiz şaraplari dalmışız alemlere/mayıs 22'de sampiyonlar liginde koyacagiz bayer müniheeee koyacagiz bayer müniheee" diye bağırarak, kah da "vay vay vay adam ne otoban yapmis arkadas" diye camdan bakarak madrid'e kadar geliyordu.. bayern taraftari ise rahatti..9 kere finale çıkmış, tarihte en bedbaht şekilde kupadan men edilmiş, bu gun de kupayi alsa 5 kez sampiyonların şampiyonu olacak bir takimin taraftari geniştir arkadaş.. aç değildir bir kere. 3 kişi kola mı aldi, 5 erö mü tuttu.. hop hemen bölüşen bir milletin kupa için delireceğini ben düşünmüyorum hiç..maçtan evvel 75bin kusur taraftar sahadaki hengameyi, "vay biz ispanyoluz ya böyle böyle danslarimiz var" şeklindeki gösterileri izlerken, tv başında maçı izleyen barcelonalilar, o gün, o an bir şey olsa ve o stat içindekilerle birlikte yok olsa zerre üzülmezlerdi.. buna eminim.. bayern ribery'nin eksikliğinde hamit ile çıkacaktı sahaya, inter'de de motta dışında bir eksik yoktu açıkcası. tam kadro sahaya çıkıyordu mourinhonun askerleri.. tam zanetti yanından cıkarken, kendi standinda yükselen kupa insanları ürkütürken, uefa hakem komitesinin hakkında "arkadas senelerdir bekliyor, finalde ingiliz takımı olmadıgı ilk anda kendisini hakem yaptik" dedigi howard webb maçı başlatıyordu..
maç bayern'in kontrolunde başladi.. kimse de aksini düşünmüyordu zaten.. mourinho'nun taktigi bu.. kendi kontrolunde hissediyorsun her şeyi ama bütün olaylar onun isteği doğrultusunda gidiyor.. robben'e yine faul yapiliyor, robben tüm dünyadaki en çok canı yanan adam oldugunu bir kez daha gösterircesine yerde "anam anam anam kırıldı lan kırıldı!" kıvranıyordu.. hamit gol atsa veya attirsa almanlar kazanacak ve biz de almanlar kazandi diye kazanacaktik ama olmuyordu. ataklar cılız kaçıyordu..
(kimin stewartisin sen?? )
(kimin stewartisin sen?? )
35. dakikada milito "11 kişi olsun" diye takima sokulmuş gibi duran demichelis'i ekarte edip çat diye asiyordu topu aglara.. top neredeyse etoo'nun ayanagina degmeden gol oluyordu.. güclü adam etoo'yu tutarken, zayif olani militonun basina verilmiş, milito da bunu affetmemişti..
ilk yarı böyle bitiyordu.. inter'in bu sene oynadigi oyunda bir gariplik var.. tüm rakipler "lan olm iyi oynuyoruz baya, ama niye maglup oluyoruz? hangi ara gol yedik top bizdeydi hep?" diyip kaliyorlar.. madrid belediyesinin bayern taraftarlarina dagittigi gözlüklerle bile anlamamisti almanlar bunu.. ayrica pardon da 3d maç öyle olmazdı!
her neyse ikinci yari başlarken devre arasında tam olarak 7 tane interli taraftar arkadaslarinin mini bayraklarla atmaya calistigi pandiklere maruz kalmıslardi..
ikinci yarı da ilk yaridan farkli degildi.. dedigim gibi baya baya bayern oynuyordu. hamit bindiriyor, robben kaleye cekiyor, olic şekil yapiyordu ama 70. dakikada milito alenen dandik takimlara karşı pes maçı yapan adam gibi yardirip ceza alanına girip çakıyordu topu aglara.. 2-0 olunca maç bitti.. bundan sonra maçı izlemek yerine kücük kadınlar'ın tekrarını izlemeye karar verenler çok şey kaçırmadılar..
maç bitiyor, inter şampiyon olup olmadıklarını anlamak için bursasporun maçına bakiyordu.. hayir bir sakatlik olmasın alelacele sevinilerek.. bursadaki maç geçen hafta 2-1 bittiği için inter 2010 yılının şampiyonlar ligi şampiyonu oluyordu..
0 yorum:
Yorum Gönder