galatasaray kulubunun, metin oktay'in 18 ölüm yıl dönümünde, onu anmak için çıkardığı atkı ve tişortlerin üzerinde yazan repliktir bu. muhakkak ki bu lafın ne olduğunu, neden söylendiğini bilmeyenler olacaktır bu dünyada. o yağmurlu istanbul gününde, bir öğleden sonra tofaş marka aracinin hurda görüntülerini de hatirlamayanlar olacaktır,..
1957 yilinda fenerbahçe ikinci başkanı müslüm bağcılar metinle bir gazinoda buluşur. bi çek uzatır metin'e, "rakamı sen yaz metin" der "yeter ki fenerbahçe forması giy".. metin oktay ise tok olmuştur her zaman paraya, izmirspor'dan da "ya ben ya galatasaray" diyen zengin kızı sevgilisini bırakıp gelmiştir zaten, anında verir cevabi "bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim"
böyledir metin oktay.. ajda pekkan ile "taçsız kral" filminin setinde tanışıp, aşk yaşamaya başladıklarinda, gündüz kılıç tarafından kadro dışı bırakılıp, izmir'e geldiğinde de mersinlili cocuklar kendisinden imza istediğinde kagit bulamayip para cıkartıp onu imzalayan, transfer taksidini aldığı gün, bebek'te turgay (şeren) ile birlikte yürürken gevreklerini denize düşüren bir gevrekçiye tüm transfer taksidini çıkarıp veren de metin oktay'dir...
yıllar sonra futbolu biraktiktan sonra, galatasaray fethi heper için metin oktay'i gönderir eskişehir'e. fethi "ben eskişehirspor'a söz verdim kral, onlar benden cok şey bekliyor aynı durumda sen galatasaray'ı bırakırmıydın?" der, metin tek bir söz söylemez, öper anlından fethi'yi döner geri.. herşeyden önce sevenleri üzmemektir esas..
son olarak 2002 tarihli hakan dilek kitabi "işte öyle bir şey"'den:
babasının ölümü ardından evliliğinin bitişi moralsiz bırakır metin'i. bunlar yetmezmiş gibi bir de askerdeyken kamp dönemlerinde birliğinden alınan izinler dolayısıyla dokuz gün erken terhis olduğu savıyla paşakapısı cezaevi'ne konur, insanın burnuna kötü kokular geliyor. neyse... kral burada "hayatı tanıdım" dediği bir 45 gün "yatar." erken terhis edildiği 9 günün hatırına. çıkışta takımının karagümrük'le oynayacagı maçın kampına katılı maç sabahı gündüz kılıç odasmdadır: "biliyorum çok yorgunsun ama dışarıda binlerce taraftar seni istiyor. çıkıp verebildiğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. seni hasretle bekleyen bu seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim." baba'ya "hayır" diyebilmek mümkün mü? çıkıp 3-0 aldıkları maçın iki golünü attı metin.
1 yorum:
büyük adammış ya. yazı da süper olmuş. eline sağlık.
Yorum Gönder