2009 Gaziantep Galatasaray maçı

ligimizi yeni açanlar, veya milli arada unutanlar için kısa bir özet geçersek galatasaray seneye beggin şarkısı ile skibbe yönetiminde başlıyor, linderoth takımdan ayrı düz koşu yaparken galatasaray istediklerini alamayarak skibbe’ye kibarca bir bye bye deniyor ve bülent korkmaz iyi başladığı galatasaray kariyerinde birden arka plan’a “jaws” filminin müziklerini koyuyordu. lincoln takımdan ayrı gayri konulurken, galatasaray gaziantep’de üç puanı baroş’un ayağından gelen golle elde ediyordu.
maçtan evvel nato zirvesinde türkiye rasmussen’e “siz karikatür çizmesini iyi bilirsiniz” ayarı veriyor, ufak bir kriz oluşurken obama türkiye’ye geliyor, gelir gelmez “fener maçı ne oldu? 2 den 1 demiştim ona?” diyor, istanbul’un cümle yolları kapatılıp halka eziyet çektirilirken türk polisi orantısız gücüyle 164. yılını kutluyordu.

gaziantepspor yönetimi kulup sitesinden taraftarlara “allaşkına zamanından erken gelin maça! sonra kuyruk oluyorsunuz hoş olmuyor” mesajı yayınlıyor, galatasaray kulubunun gizli adamlarından mehmet ağar “selamun aleyküm” diyerek maça geliyor, galatasaray sahaya yine hakan balta stoperliğinde ve ümit karan , milan baroş forvetleriyle çıkıyordu. ümit karan daha ısınma dakikalarında “at bakalım abinin kıllı gögsüne” diyerek mehmet güven’den aldığı topu ıskalıyor, tribundeki bir avuç antepli aslan’a
“eyvah eyvah” dedirtiyordu. antep ise zurita, tabata, beto gibi isimlerle maça çıkıyordu.

bir yorgun pazartesi gününde saatler 8’i gösterdiği anda, hem gaziantep galatasaray hem de diyarbakır manisaspor musabakaları başlıyordu. ümit karan başlama vuruşunu ıskalarken galatasaray net bir oyunla oyuna başlıyor, kendi aralarında al gülüm ver gülüm yapıyorlardı. ümit karan pasları ıskalarken 10. dakika civarında ayhan çok şık bir pasla topu kewell’a gönderiyor murat şahin “arkayı tutun arkayı” derken, arkaya açılan orta antepli futbolcuların ayağına çarpması ile öne düşüyor, baroş orada topa çakma bir roveşata vurarak topu ağlara gönderiyordu. sabri kaleci murat’a gidip “9 sayılır olm bu, çocuğunun ismi sabri” diyerek dalga geçiyor, antep’in
defans oyuncuları ise onun yarım rovesata olduğundan ve ancak 3 sayılabileceğinden dem vuruyorlardı..

velhasıl golden sonra maç tekrar başladı ve bu kez antep oynamaya karar verdi. fakat galatasaray’ın emre aşık ve hakan balta’dan oluşan iç defans oyuncuların ve barış gibi bir ön liberosunun olmasın olması antep’de eğlenceli bir maç olmasına imkan tanımıyordu. baroş bir iki atak kaçırıp, ümit bir iki top ıskalarken, ilk yarı polis kıyafeti giymiş ufaklıkların “gofret var mı burada? yerim ki ben gofret” demeleri ile bitiyor takımlar kamil ocak stadının kim bilir neler görmüş soyunma odalarına doğru ilerliyorlardı. (çok hisli oldu burası)

devre arasında tribunlerde çeşitli çekirdek yeme kazaları yaşansa da genelde sorunsuz bir devre arası geçiriliyor ve çıkış tünelinde ümit karan’ın kellesi görünüyordu. akabinde de maç yeniden başladı zaten. 60 gibi gaziantep’in “tapu kadastro müdürlüğünde” memurluk yaptığını düşündüğüm teknik direktörü seçkin göksel iki oyuncuyu oyuna sokup hucumu düşünüyor, bülent korkmaz “takım iyi oynuyor yahu” diyerek karşılık vermiyordu. hakketten de öyle pozisyon falan verilmiyordu. antep’in gol atmaya çok niyeti yoktu açıkcası. özellikle mehmet yozgatlı ve ismail’in “pazartesi dizim vardı ya benim” tribindeki oyunları gazianteplilerin canını sıkmıştı. neyse ki tabata sert oynuyor ve oyuna kemik seslerini dahil ediyordu. dakikalar ilerlerken her geçen gün sempatisini daha da kaybeden hasan şaş oyuna giriyor, ümit karan mükemmel oynadığı halde oyundan alınıyor (hahah kendim güldüm) ve gaziantep’in iki
adet yüzde yüz golu kaçırması ile maç 1-0 galatasaray’ın galibiyetiyle bitiyordu. maçın ikinci yarısında galatasaray adına en eğlenceli pozisyon şu şekilde vuku buldu: volkan yaman'ın ileriye cıkiyordu ve orada topu kaptiriyordu.. baroş dönüp bir de ne görsün. aman allahım yayla gibi bir yarı saha.. ama baroş öyle bir topukladı ve kademeye girdi ki tribunde birisinin "koş baroş validene halleniyorlar" diye bağırmış olmasından şüphe ettim. pozisyonun devaminda sarı kartı gören baroş "damarımı kesseniz kirmizi akar, sarı için çok zorlamayalım" mesajı çakiyordu tüm sevenlere..

hülasa son 2 senede sonra dakikalarda alınan 2 beraberlik ile dönülen antep’ten bu sene 3 puan ile dönüyordu galatasaray. gerek veysel’in olmaması gerekse servet’in ofsayttan beraberliği elde etmemesi nedeniyle acaip temiz bir 3 puan’ı galatasaray puan haznesine yazdırıyor, maçtan sonra konuşan galatasaraylı milan baroş “sagolsun kewell abi sağdan ortaladı, bana da dokunmak kaldı. bu maçı artık unuttuk, haftaya 3 golum var annemgil rüyasında görmüş” diyordu.