Galibiyetin rutine bindiği anlar vardır. Maç öncesiyle maç sonrasıyla öyle bir gündü bügün. Madrid “illaki yeneriz” , Almeria ise “kaçarı yok” diye çıkmıştı maça. Ara ara iki kalenin de yoklandığı ilk yarıda, orta sahada top kapma mücadelesinin dibine vuruldu. (en haz etmediğim şeydir) “Tribunde Abdurrahim Albayrak olsa uyumuştu çoktan“ dediğimi hatırlıyorum. Nitekim bir süre sonra taraftar da ıslıklarla tepkisini koydu bu futbola. Almeria belli ki ‘Bison’u kızdırmak’ istemiyordu. Top oynatmamaya gayret etti .Bir ara kendisi oynamak istedi ama o da bi kaç kısır ataktan öteye geçemedi. İnsanın gözüne takılan bir kaç şey vardı elbet. Goller maçın aksine çok güzeldi mesela. Marcelo, hucum ağırlıklı oynadıgı zaman çok daha etkili oldugunu bu maçta da kanıtladı. Sol bekte harcandığı haftaların ardından, yavaş yavaş kalitesini göstermeye başladı. Gol atmasaydı da bu böyleydi ama golünü de attı. 24. dakikada perdeyi açan gol, Marcelo’nun hakkıydı. Sol çaprazdan atılan sert goller her daim güzel olmuştur zaten. Arkamda maç ile pek alakası olmayan amca "abovv füze gibi gitti valla" diye tepkisini dışa vurmaktan çekinmedi ve ekledi "atarlar daha atalar..."
beyazlıların bir kaç tane daha atacaklarını bilmek için o amca olmaya gerek yoktu pek (hatta o amca olmaya her türlü gerek yok hakkatten) 2.yarıda çok farklı başlamadı. İspanyol televizyonu da maçta birşey bulamamış olsa gerek, iki de bir yedek klubesinde sus pus oturan Higuan’i ekrana getirdi. Bu sırada Huntelaar da, Higuan’in neden yedek kulübesinde oturduğunu bize kanıtlamakla meşguldu. Kalitesi tartışılır ama topa çok düzgün vurdugu aşikar. 53. dakikada yine çok düzgün vurdu, kaleci “eyvah” diyemedi. İki takımda kadere engel olamamış, beklenen şeyler bir bir gerçekleşmişti. Haliyle iki takımda rahatladı bu golden sonra.
golden sonra hulk'a bağlayacak diye korkuyorum
Forma şansı bulamayan yedekler ısınmaya başlamış, ben "çay içelim bari yav" demiştim. Derken, golden 10 dakika geçti geçmedi bu sefer Robben niyeti bozdu. Bi hışımla kalenin önünde belirdi ama topu kaleciye nişanladı. Kaleciden dönen top Huntelaar’ın önüne süzülünce, 3. gol de ufukta belirdi.
Ben: gol olur...
Abim: afferim ,buyur madalyan..
Huntelaar son 6 maçta 8. golünü atarak dosta düşmana “buldummu affetmiyorum” mesajı verdi. Can çekişen maç ise bu golle hepten bitmiş oldu.
90 dakika bitince tuzsuz ,acımsı bi tat bıraktı izleyicide. Madrid’li oyuncularda “biz yeneriz ,barca da maçını alır,boş beleş bi hafta sonu olur, kimseye giren çıkan olmaz” havası vardı ki haksız da çıkmadılar.
ramos 3.golden sonra arkadan"hugo lülü lülü lüü" yapınca ,, sanchez'in "yakışıyormu eşşek kadar adamsın " diye sitem ettiği, gözlemci raporunda "ben anlamam,fena koydu madrid "diye not düştüğü kayda geçti
Sonuç olarak anladık ki Madrid, eski efsanesi ‘taklacı’ Hugo Sanchez’i taklaya getirirken, ayıp etmek istememiş. Zaten çoğu kişide Sanchez’in Almeria’da pratik yaptıgı görüşü hakim. Florentino Perez'in planlarında böyle birşey gözükmese de, gönül istiyor futbolda böyle şeyler olsun. Ama bu tip buluşmalar niyese gönüllerin istediği gibi sonuçlanmıyor pek.(youla attı az önce)
*bombonera
5 yorum:
hügolülülü ne lan ahahaha 3 dakkadir gülüorum..
üçüncü abdurrahman kurmuş almeria şehrini. bunu sadece 3-4 insan bilir. ben dahil 5.
bilin ,anlatın,tedbir alın....
'ben anlamam fena koydu madrid' eheheh
Yorum Gönder