"yaralı hayvanlar, hele ki sahip oldukları tek bir şey kalan hayvanlar, o şeyi savunmak için, ki bu şey cocukları olur, yaşamları olur, ekstra bir gayret göstererek, normal yaşamda yapamayacakları şeyleri yaparlar" bu gerçeği bilmek için sabahtan akşama kadar oturup discovery izlemeye gerek yoktur. herkes 3 yaş civarında canlarını ilk acıdığında bunu keşfeder. canın acıdığında, bir şeylere çok kızdığında ekstra gayret gösterirsin.. ama gel de bunu galatasaray takımına anlat, açıp discovery'i "yanlış konuşmayın lan bana! hani yaralı aslan saldırırdı" diyip çemkirmek istiyorum maçın getirdiği mağlubiyetle..
maçtan evvel yurdun özellikle batısını sel götürüyordu. "bir daha bana baraj, doluluk oranı, yagmur diyenin kalbını kirarim" diyen bir çok insan, etrafinca "adam haklı" yaftası yiyordu. ingilterede bbg güzeli kocaman gögüslü kadin ne yazik ki kanserle musabakasında, kazanan taraf kanser olmuştu.. kültü bakanımız nazim hikmetin şiirlerini başka eserlere çevirenlere "nazim hikmet'in üzerinden para kazanıyorlar" diyor, fazil say gecikmeden "asıl beethoven'in ekmeğini yedim ben, önce o konuşsun" diyip lafı getiğine koyuyordu. işte bu durumlar altında, yagmurlu bir mecidiyeköy akşamında ali sami yen'den tek gol sesi yükseliyor, onu da eskişehir atiyor ve maçı 0-1 kazanıyordu..
galatasaray 2-0 dan muhteşem bir maçı vermişti daha perşembe günü, arda turan o üzüntü içerisinde empati kurmayı başarmış "ağbi çekler de böyle üzülmüştür ha, hatta onlar bence daha çok üzülmüştür, yok biz daha çok üzülmüşüzdür, sonuçta çek insanı siki taşağına denk bence" diyip durum tespiti yapmış, lincoln ile bağlar iyice kopartılmış, hasan şaş, floryadaki kostepek olarak nam salmaya başlamıştı. galatasaray için işler hiç de iyi gitmiyordu yani. ama o sirada fenerbahçe ve trabzon yenilince, ve besiktas ile sivasspor berabere kalinca galatasaray'a gün doğmuştu. zirvede şampiyonluk mucadelesi verdiği rakipleri alenen haftayi es geçmişlerdi, barış "biz çakarız yea eskişehire demi ağbi, bence çakarız hem rüyamda gördüm ben bugun çakıyoruz" diyip pazar kahvaltisini yapiyor, sonra da terliklerini giyip takim otobusune koşuyordu.
eskişehir ise gelmeden önce gerek sitelerinden "korkmuyoruz" diye aciklama yapiyor, gerekse de klubun değişik yerlerine konuslandirdigi alt yapidan gelen cocuklari aniden köşelerden cikartip futbolculari korkmamaya alistiriyordu.. böyle bir cilgin icerisinde maçın oynanacagi saat gelmiş, yagmur da bardakdan bosalir gibi yagmaya devam etmişti..
daha ilk dakikaydi ki sabri topu fulya da bir evin balkonuna atmayi becerebildi. maçın ilk yarısı karşılıklı ıslak formalar mucadelesi içinde gelişirken iki taraf da üstlünlük kurmayi beceremiyor, kale arkası tribunlerden birisi havalaniyor, ve etrafinda sahitler oluşuyordu. bülent korkmaz, lincoln'u gaziantep maçına saklamış oynatmiyordu bu maçta.. galatasaray lincoln'un yoklugunda ileride top tutamiyor, almanya'nin ofsayt ilinde dogduguna emin oldugum ümit karan ise pek golculuk sergileyemiyordu..
ilk yarı yagmur kiyamet biterken sahadaki mactan cok, sahaya giren martidan bahsediliyorsa galatasaray hakket bu sene bir şeyleri yapyanliş yapmişti..
devre arasinda bünyamin gezer arkadaslarina "anaaa ilk yari kartlari burda unutmusuz" diyip sasiriyordu.. ki ikinci yarinin baslamasiyla birlikte havada ucusan kartlar 50. dakika civarinda eskisehir'in 10 kişi kalmasina neden olacakti.. o dakikadan sonra 10 kişi kalan eskisehirspor yukarida bahsettigimiz yarali hayvandi artik.. hop zaten youla da de sanctis in ucmaya zahmet etmedigi bir köşeden plase bir şekilde topu aglara gönderdi.
bu dakikadan sonra lincoln oyuna girip iki top yapmaliydi ama, galatasaray'in dudullu gençlikspordan kiralik olarak aldigi iki oyuncusu aydin ve mehmet oyuna giriyordu.. dudullu gençlikspor'da "bunlar takimda fazla.. gitsinler galatasarayda pişsinler" diyerek gonderildiklerine emin olabilecegim bu iki genc topu ayaklarinda tutmaktan bile aciz futbollari ile göz doldurdular.. maçı arda için izleyen barcelona yetkililerinin ispanyolca "ben bu iki topcuyu kulubumde degil topcu, sandalye bile yapmam" seklinde konustugu rivayet edilse de, rivayet edenin sandalyenin ispanyolcasini bilmemesi kuşku uyandirdi..
velhasil 4 günde 2 malubiyet ile karşılaşan galatasaray'da kazan iyiden iyiye kaynıyordu artik. haftaya gaziantep maçında nasil bir yol bulunur bilemeyecegim ama o sari kirmizi formanin kalıcı, insanların da gidici olduğunu akillarina yazmali bu bidon kivamindaki golculer, top sürmeyi beceremeyen, saçlari uzun iken berren saat'e benzeyen insanlar..
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
5 ay önce
3 yorum:
*mactan cok, sahaya giren martidan bahsediliyorsa galatasaray hakket bu sene bir şeyleri yapyanliş...
*bu iki genc topu ayaklarinda tutmaktan bile aciz futbollari ile...
*o sari kirmizi formanin kalıcı, insanların da gidici olduğunu akillarina yazmali....
evet sorun poroblem bunlardır bencede. ama maddiyatla çözülürmü orayı bilemedim
karar veremiyorum yendiğimizde mi daha inanılmaz yazıyorsun yenildiğimizde mi. ama yani şu yazıyı okuyup "aman yaa hihohahaho boşver boşver arkadaş başka bulursun" diyebiliyorum ki iyi birşey mi bilemiyorum. futbol afyonu gibisin, galatasaray beni kudurttuğu zaman yazdıklarını okuyup önümüzdeki maçlara bakabilecek duruma geliyorum.
belki yanlış yapıyorum ama ersun yanal'ı istiyorum. arzuluyorum ersun yanal'ı. veya ersun yanal tarzı teknik direktör istiyorum "haydi aslanlarım" tarzı ile değil teknik taktik işler yapma arzusu ile öne çıkan. skibbe'yi de aynı durumdan çok sevmiştim be abi, iş yapmayı bırak yapmayı çalışan adama bile kurban olduğumuz törksel süper ligde.
ben resmen hakikaten sıkıldım bu takımdan ya. hamburg maçında hasan şaş'tan medet uman denyoluktan sıkıldım. "Galatasaray is the worst team in Turkey, except all of the others who are in Turkish Super League" durumundan sıkıldım. Türkiye'de herhangi bir teknik direktörün (Güvenç Kurtar-Samet Aybaba-Yılmaz Vural vs vs Anadolu Kısırdöngüsü dahil) eline geçirse zilleri takıp çıkıçıkı yapacağı kaliteli oyuncuların bu takımda suyunun çıkarılmasından, tenekeyle kovalanmasından, "hain" edebiyatından sıkıldım. "futbol sadece futbol değildir" konseptinden faydalanarak sporla ilgisi olmayan HERRR türlü konu sebebiyle yetenekli insanların önünün kesilmesinden sıkıldım.
daha çok sıkılacağım galiba.
P.S. yorum bölümüne blog tadında yazı yazmaya da bayılıyorum ayrıyetten.
tesekkürler yorum icin. keske daha cok yazsaniz. yeni yeni insanlarin yorumlarini almak sevindirici oluyor her zaman..
bu arada yorumunuzdaki yilan a sarilma hadisesine aman diyeyim ben ve almayayim.. benim icin de takimin basinda gormek istedigim tek bir isim yok. böyle bi koalisyon olmali.. madem basarili olamiyoruz bari eglenelim rahatliginda olmak gerek takim olarak da.. pandik falan atilmali sahada gülüsülmeli eglenilmeli.. o yüzden ki takimin basina hayri hiçler, gokmen ozdenak ve aziz üstel 3 lüsünü istiyorum..
Yorum Gönder