dünya kendi ekseni etrafında üzerindekileri hiç umursamadan bir topaç gibi dönerken, dünyanın bir tarafında müslümanlar gösteriş içinde dev gibi saat kuleleri dikiyor, diğer tarafında bir zeytin ile sahur yapıp oruç tutmaya çalışırlarken, meksika körfezi siyaha boyanmış, amerika 11 eylül'ün anılarının üstüne cami dikmeye hazırlanıyor, türkiye tam gaz referanduma gidiyordu..
iş bu ahval ve şeraitte izmirdeki futbol yetkilileri yaklaşık 20 bin kişiyi insanlık onurlarına uygun olarak ne bir stat'a sokmayı başarabiliyor, ne de çıkartabiliyordu.. bir şehir 7 sene süper lige alışkın olmayabilir, böyle bir organizasyonu senede bir yapabilir ama allah aşkına birisi bana başımızdaki yöneticilerin cahil olmadığını, halkına izdirap çektirmekten zevk almadığını söylesin. 21. yüzyılda yaşanan insanlık dışı muameleyi ben izmir'e, türkiye'ye zinhar yakıştıramıyorum..
oysa ki herşey güzel başlamıştır. bir festival havasına bürünmüştü izmir sokakları ve allahsız bir şekilde oruç yeniyordu alsancakta.. siyah beyaz renge zaten altay yüzünden meftun olan alsancak semti sağında solunda onlarca, yüzlerce, binlerce beşiktaşlıyı ağırlamaktan mutluydu.. saat 7:30 gibi stada geçiliyor, biletler alınıp içeri girilmeye çalışılıyordu..
daha dakika bir stada iki kişinin yanyana geçemeyeceği, bir kapıdan giriş yaptırılıyorduk.. daha oradan pişman olunmuştu zaten arkadaş nazına bir galatasaraylı ve altaylı olarak maça beşiktaş tarafından seyir edileceği konusunda.. insan bu tarz ızdırapları ancak sevdiği şeyler için çekebiliyormuş. o kapıdan geçip kale arkasında tam tamına 2 saat 15 dakika giriş sırası beklerken, arada tezahuratlara katılmakmış o acıyı çeken.. insanların sinirleri geriliyor "araya kaynak yapan fenerli olsun" diye tezahuratlar "sikilmiş kaynakçı"ya kadar uzanıyordu saatler geçtikçe.
hayır orada aradığın, üzerinde sahaya atılabilecek cisim yokladığın adam, eğer tribune atılacak bir şey sokabilse, ve onu sahaya atabilse tebrik etmen, derhal disk, cirit, gülle, çekiç atma olimpiyat takımlarına alman gerek arkadaş.. tribunun en önünde olsun diyelim, saha ile tribun arasında 40 metre mesafe var.. 40 metre bugun çekiç atmada dünya rekoru..
haspelkader girebildik maça.. dünyanın en sikko yerinde ara basamakların hemen kenarında bir yere sıkıştık maçı izlemeye başladık.. 7 numaranın quarisma olduğu, sarışın çocuğun guti olduğunu çakozlamıştık ama buca konusunda pek bir bilgimiz yoktu. zira şehrin takımı 20 oyuncu transfer etmiş, bilinen yegane oyuncu "tomas" olmuştu..
ilk yarı mersinli tarafına karşı beşiktaş saldırıyor ama tomaslı buca savunması izin vermiyordu. aynı zamanda bobo ve nihat forvette etkisiz kalıyor, küfürler tribunde duyulmaya başlıyordu. zaten kimsenin maçı görebildiği falan yoktu. o yüzden bir noktadan sonra bucalıların tezahuratları ıslıklanmaya, beşiktaş tezahuratları yapilmaya, ve sağda solda maça gelen izmirli/beşiktaşlı kızlara puan verilmeye başlandı.. bu noktada tüm izmirli olup, istanbul takımına karşı izmir takımını tutmayan insanlara seslenmek istiyorum "yapmayın" o çok sevdiğiniz istanbul takımı sizin için gelmiyor bu şehre.. siz ızdırap çekerken kapıda ruhu bile duymuyor. oysa izmirde bir takım tutsanız, izmirin takımını bizansa karşı destekleseniz hepsi gelecek.. her sene gelecek. ve bu iğrenç stat yerine daha iyisi yapılacak, insanca maça girip çıkabildiğiniz bir stat olacak..
ama işte izmirli beşiktaşı destekliyordu. yarın fenerbahçeyi, galatasaray'ı destekleyeceği gibi.. ben ki galatasaray'ı tüm kalbimle seven bir adamım, bugunden yazayım yarın bucaspor galatasaray ile oynarsa, galatasaray'ın yediği tek gole üzülürsem namussuzum..
her neyse devre arası oluyor, karanlık, ıssız tuvaletlerde kaybolmamak için kimse tuvalete gitmiyordu.. ki zaten gitmenin de imkanı yoktu ki 20 bin kişi kale arkasına alınmış, orası dolunca yan taraf açılmış ve beşiktaşlıların bi kısmı açığa geçmiş, bunu karşıdan gören bucalılar "biz de isteruk" deyip çitleri yıkmaya çalışınca onları da kapalıya almışlardı..
ikinci yarı başlarken sanayi tarafında bobo gidip golünü çok şık bir şekilde attı. tribun yıkılıyordu. eminim ki tüm o ızdırap ve gelecek ızdıraplar o golle unutulmuştu. ama işte biz unutamıyorduk. buca bir gol atmalıydı..
sol kanattan arap giriyor, ama topa vuramıyordu bir türlü. zaten onun koşup da gol atanına adebayor, martins falan deniyordu dünyada.. bizimkisi bildiğin "arapti".. tribunlerin çeşitli yerlerinden "bülent başgaaaan amuğaaa goduuuk" diye sesler yükselirken bucaspor'un uzaktaki bir oyuncusu beşiktaşlıya karatekid hareketi yapmaya çalışıyor biz olayı görüp tipleri göremediğimizden kırmızı kart pozisyonunu haklı bulup yerde yatan oyuncu için üzülemiyorduk.. zira necip yerde yatıyorsa bu beşiktaşlıları sevindirecek bir gelişme bile olabilirdi..
her neyse maç biteyakın anons geliyor "bucaspor taraftarları önceden çıkacak siz beşiktaşlılar bekleyin" deniyordu.. mına kodumun atatürk stadında ne zaman maç izlesem bekliyoruz zaten.. bi de buca olsun karşıyaka olsun çakıyor bize tüm bekleme süresince "abi şehmuz o golu atsa bitcek" muhabbetine giriyorduk.. ama işte beşiktaşlılar beklerken keyifliydi.. 5 dakikada bir "avrupada böyle değil" geyiği dönse de katlanıyorlardı..
bir saat sonra çıkabildik, arabayı mersinli tarafındaki bir ara sokaktan alıp eve dönmeye niyetlenmiştik ki bir saat daha trafikte bekledik..
hayır arkadaş, 50 bin kişiye insanca maç izlettiremiyorsan, 50 bin kişilik yapma o stadı. kapat bölümlerini "ben ancak 10 bin kişiye insanca hizmet verebilirim" de.. ama yok işte. halk köpek, halk sefil, halka her şey mustahak.. yazıklar olsun böyle düşünen tuzu kuru, mersedes arabalarla maça gelip eskortlarla ayrılan üst düzey futbol yönetimine.. marka değeri diyip duruyorlar, ama şu stadı buca arenadan daha hazır daha iyi görüyorlar.. bravo..
ayrıca son olarak şunu da diyim, tüm gün güneş gören bir yerde çim ekemiyorsanız, daha niye statların sahipliğini yapıyorsunuz ki?
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
5 ay önce
0 yorum:
Yorum Gönder