elveda kralım

Çarşamba, Mayıs 28, 2008 zaman: Çarşamba, Mayıs 28, 2008





insanlar arasında yazilmayan sozlesmeler, anılmayan büyük olasiliklar vardir.. mesela kimse annesinden, babasından sonra ölecegi hakkinda konusmak istemez. ama geneli budur tüm hikayenin.. insanlar elbet bir gün, kendilerinden evvelkilerle ayrilirlar.. onlari var eden, onlari "kendileri" yapan insanlardan ayrilirlar.. tek baslarina ayaklarinda durmak gerekir bundan sonra.. yardim isteyememe, illa ki tek basina ayakta kalmakla sonuclanir. hayat bir sekilde devam eder.. gidenler ise, güzel anilarda kalan şeylerdir artik..

galatasaray hakkinda, benim galatasarayli olmam hakkinda hatirladiklarim muglak.. bir steau bukres macini hatirliyorum. yil 1989.. ilk orada farkediyorum babamin üzüntüsünün kaynaklarindan birisini.. babam kocaman adam. birlikte üzülmek istiyorum.. ondan sonra tanju.. galatasarayli olmami saglayan, pek cok cocugun galatasarayli olmasini saglayan bir insan, sicak bir yaz günü kalabaligin içinde, bogazin öteki tarafina geciyor.. kimse kalmiyor galatasarayli olmak için.. roma bize 3 tane atiyor. babam gelip "olsun seneye yeneriz diyor..","kimle?" diyebiliyorum ancak.. kral yok ki artık..

sonra bir kasım günü gelip catiyor.. galatasaray inonu stadinda.. bilenler için deniz tarafindaki kale galatasaray'in ama biz bilmeyen insanlardaniz.. istanbul uzak memleket.. ama sarı kırmızı renkler tenimizden yakın.. kemeraltindan alinmis çakma bir formam var üzerimde.. sokakta gerzek işler yaparken, evden babamin sesi geliyor.. "uur çabuk gel hakan attı" diyor.. o sirada şişe kirmak gibi çok ciddi bir işim oldugundan "gelemem işim var" diye bagiriyor asagidan.. sahane bir küfür ediyor babam.. istemeye istemeye yukari cikiyorum.. oturuyoruz birlikte.. hakan sükürü izliyoruz.. 40 kusur maclik yenilmemesine son veriyor hakan şükür.. inonude.. bir kralin dogusunu izliyoruz.. yil 1992-1993.. o gün hakan sükür düşüyor kücük kalbime.. bir daha asla cikmamacasına..

dostlarim, arkadaslarim.. galatasaraylilar.. burada hakan sükür'e kal demek için yazmiyorum bu yazdiklarimi.. hakan sükür'ün ne kadar büyük oldugunu bir kez daha anlatmak degil niyetim. ne leeds'e attigi gol bahsetmek istedigim, ne belcika'ya attigi gol. ne attirdigi yüzlercesi.. sadece şunu demek istiyorum: hakan şükür benim kralimdi. ve hep öyle kalacak. ne yaparsa yapsın, ne ederse etsin bundan sonra. üzülme günü degil bugun, kral bizi terketme deme günü degil. elbet bir gün birakacakti hakan futbolu. bizim sonumuzdan önce. bugun gurur duyma günüdür.. türk futbolu bir kitap olsa, en büyük bölümü olacak olan hakan şükür'ü kendi gözlerimizle izleyebildigimiz için. adını bagirdigimizda, bizi yeşil sahadan duyabildiği için. bize hayallerimizde göremeyecegimiz şeyleri, gerçek olarak sundugu için..

elveda kralım..

5 yorum:

Anıl dedi ki...

Son 4 cümle gerçekten çok vurucu :)

yuki the zorba dedi ki...

inönü'deki o kasım gününde tribünde olan beşiktaşlılardanım... 12 yaşındaydım ama hakan şükür'ün, ve onun öncülüğünde yeni bir devrin başlangıcının şahidiydim o gün... yenilmek kavramı hayatımızdan çıkalı çok olmuşken, o günün bende yarattığı etki çok ağırdır... beşiktaş'ın, metin-ali-feyyaz'ın bitişini imzalamıştır o gün, hakan şükür ve tugay...

bu seneki şampiyonlukta adı ne kadar az geçiyorsa, o kadar hak ediyor hakan şükür... galatasaray'ı on beş yıl galatasaray yapan adamların en başında benim gözümde... böylesi bir daha gelmez derler, umarım bir dahaki bizim başımıza denk düşer... şu ara çok ihtiyacımız var böylesine...

Unknown dedi ki...

aslında tam olarak nereye yazacağımı bilemedim.
sonunda sana ulaşabilmek güzel. zira yaptığın maç yorumlarını ekşide aramaktan helak oldum. ne iyi yapmışsında bu linki vermişsin.
oldukça komik ve eğlenceli yorumların için ne desem bilemiyorum şimdi. oysa aylardır bunun için çabalıyordum.
velhasıl süpersin, iyisin böyle devam et. ben sayfalar arasında seni aramaya razıyım.

ugur parildak dedi ki...

kim oldugunuzu bilmiorum ama tesekkürler..

depik dedi ki...

abi sözlükte okumuştum bunu ilk yazdığında. o zaman gözlerim yaşarmıştı. şimdi yine okudum aylar sonra, yine yaşardı.