2010 barcelona - inter: 1 - 0

Çarşamba, Nisan 28, 2010 zaman: Çarşamba, Nisan 28, 2010

(bursa'lı busquets yerde acı içinde kıvranıyor)

drama'nın ilk ayağını kısaca özet geçelim de geçen hafta yaprak dökümü izleyenlere kıyak olsun; barcelona san siro'da ilk golü tipik bir pes 2008 oyunu ile attı. ardından interin 3 golu geldi ve maç 3-1 bitti.. tüm bu olaya rağmen kanımca maçta tek zevk veren interli 75. dakika gibi oyuna giren balotelliydi..

http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272482382725/Inter-coach-Mourinho-talk-003.jpg
(mourinho maçtan önce futbolcularina "yengeniz bir mantı yapmış geçen akşam parmaklarınızı yersiniz" diye anlatırken)


maçtan evvel mourinho giydirmedik insan birakmiyor hatta laf bir an "çorumspor klasman gruplarına kalmaya baksın önce"ye kadar geliyordu.. gazeteciler açbilaç bu arkadaşın konuşmalarını "mourinho ona buna şuna gider yapti" diye yazarken maç günü geliyor, barcelona yönetimi taraftara "ya rica ediyoruz, lütfen diyoruz avrupalı olabiliriz ama maça saatinde değil 1 saat erkenden gelin.. ambians olsun ortam olsun ya!" diyordu.. demek ki olay bu.. barcelona da olsa boluspor'da olsa "maçtan 1 saat önce gelceniz buraya, birlikte isincez, birlikte konsantre olcez" durumu var. (tolga'nın boluspor taraftarına seslenişi için şuraya..)


http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272484797678/Barcelona-fans-with-anti--009.jpg
(bu taraftardan beklediler maça erken gelmelerini.. ha bu arada mourinho barcelona'nın madridde final oynamak konusunda takıntılı olduğunu söylerken abartmıyordu sanırım)

bir italyan takımı deplasmana 3-1 önde gidiyorsa futbol namina bir şey beklememeyi öğretti bu hayat bana.. üstüne bir de ilker yasin ve hikmet karaman duosu ile karşılaşınca tüm umutlari birden yıkılan ahu tuğba'nın kız kardeşi gibi hissettim kendimi.. fotograf studyosuna "belki tecavüz etmez" diye gidiyordum ama bu kadarını da beklemiyordum..

her neyse bir şekil maç başladı. barcelona beklendiği gibi topu alıp inter'e vermiyordu, inter de arada top ayağımıza geçerse ilerde milito ile topu kaleye kaktırırız diyerek, 2004'te yunanistan'ın kitabını yazdığı bir oyunu oynamaya çalışıyordu.. ki bir atakta milito hayali bir keskin nişanci tarafindan vurulup yerde kalınca inter'in makyevellist bir şekilde maçı kazanmak için her şeyi yapabileceğini anladık..
http://static.guim.co.uk/sys-images/Admin/BkFill/Default_image_group/2010/4/28/1272486969483/Barcelona-006.jpg
(geçen sene barcelona'da oynayan eto'o inter sezon başında alıyor, ismini yavuz veya midilli olarak değiştirmek istiyor ama uefa buna izin vermiyordu)

29. dakika'da motta busquets'i tokatlayıp ikinci sarı kartını görüyor ve taraftar için korku dolu anlar başlıyordu. inter kapanacaktı.. busquets yerde "ağlıyor numarası" inter taraftarı stadın üstlerinden "ayağa kalkın adam gibi oynayın" tezahuratını italyanca söylüyordu..
http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272486665595/Thiago-Motta-lets-Sergio--012.jpg
(senin ananı avradını severim doğru konuş moduna giren motta!)

ilk yarıda şunlar oldu, bunlar oldu demek isterdim. sonuçta şampiyonlar ligi maçı izliyorsun, sahada bir oyun gormek istiyorsun.. ama maşallah wagner'in 3 saat süren türk dizileri gibi bir oyun sergilenmeye başladı bu dakikadan sonra.. 3 saat dizi izliyorsun sonra msn'e girdiğinde arkadaşın "nasildi" diye soruyor ve sen sadece "behlül bihter'e çakmaya çalıştı" diyebiliyorsun.. ayni şekil.. futbol oynandı işte.. barcelona ceza alanına girmeye çalıştı inter izin vermedi.. hikmet karaman bu arada guardiola'ya akıl veriyor, "şimdi böyle oynatilmaz" kivaminda bir şeyler söylüyordu.. bu adanalılar gerçekten çok garip insanlar.. galile adanali falan olsa "dünya adananın etrafında dönüyor" derdi yemin ki..
http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272486668601/Barcelonas-Dani-Alves-arg-015.jpg
(dani alves'den "hocam napalim tiryakisiyiz" pozu)
devre arasında pep guardiola "ibram, bak koçum oradan giriyorsun buradan atiyorsun, vururmuş gibi yapip "bacına kayıolar!" diyip defansı ekarte edip golu atiyorsun" diye anlatirken mourinho arkadan sokuluyor "özet geç lan" ayarinda komiklik yapip gidiyordu.. guardiola'nın o anki yüz ifadesini bulursam, duvar kağıdı yapicam "alın lan bunu başımdan" cümlesini bir insan bakışları ile kurabilir mi? kuruyormuş işte..

ikinci yarı'da interli oyuncular sahaya çıkarken zanetti "beyler herkes defansa yardima geliyor" diye takımını uyariyordu.. kale arkasındaki skorbord "55." dakikayi gösterirken maçı tv'ye veren yönetmen "yaz anasini satayim ekrana inter'in gol atma şansı: %0 barcelona'nın gol atma şansı:%0" diye cinnet geçiriyor, 5 saniye sonra "sigara içmeye çıkıorum ben" diyerek olayı geçiştiriyordu.. tamam bundan zevk alanlar olabilir.. yani oturup "aha nasil ortanın açılmasını engelledi" "bravo nasil etten duvar oldu" diyenler olabilir.. ama açık konuşayım, ben ikinci yarıyı 80. dakikaya kadar izlemektense ayazağaspor ile haznedarspor'un "olm ayağınla orta yapican götünle değil" bağırışmaları arasında geçen maçını izlemeyi tercih ederim..

http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272491858938/Inter-defender-Maicon-rea-016.jpg
(korneeeeer)
71. dakikada milano yer yerinden oynuyordu.. inter ilk kornerini kazandı.. milano'nun tüm kahveleri ve iddia bayilari yikilmisti sanki.. "korneeer" diye sevinçten bir kişi balkondan atlıyordu.. sonra gol falan olmadı..

açıkça farkediliyordu ki, guardiola'nın bir b planı yoktu.. a planı hep işe yaramıştı, hiç b planı'na ihtiyacı olmamıştı o da hazirlamamıştı bir tane.. sonuçta bir senelik teknik direktordu sadece.. ama 84. dakikada golü pique vals yapar gibi atiyordu.. top penaltı noktasının az sağında pique'ye geliyor, para maçı yaparken dönen para gibi dönen pique topu iki tane kayan interli arasından (yıldız kayması olacağını söylüyordu televizyonlar) ağlara gönderiyordu.. dünyanın farklı yerlerinde 54 farklı dilde "nihayet" kelimesi kullanılıyordu ama gol çok geç gelmişti.. 168. dakikada bir gol daha atabilirdi ancak barcelona..

http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272491863146/Lionel-Messi-rues-another-020.jpg
(golden sonra messi iki rekat şükür namazı ihsan eyledi)

barcelona taraftarı zafere kaçış filmindeki alman taraftarı gibi ayaklanmıştı.. zira durum acaip garipti.. 100 sene önce "no pasaran/geçiş yok" diyen halka bugun mourinho "no pasaran" diyordu.. 95 bin kişinin bir şekil olayi epikleştirmesi gerekiyordu, işte o anlarda aynı ağızdan söylenen şarkılar geldi.. böyle durumlarda ben ispanyol iç savaş şarkilarini bekliyordum "a la barricadas" falan söylensin mesela.. ama tabi oraya en az 50 euro verip giren taraftarın o tarz sarkilarla işi olmaz..

90+1 de bojan golu atiyordu ama golun öncesinde hakem troure'nin topu elle aldığını söylüyor "buranın çakali sen misin artiz!" diyip troure'ye madik atiyordu.. oysa "pliz hocam ya" ekolunden gelen troure haklıydı, top eline carpiyordu evet, ama eli olmasa çüküne çarpacaktı.. şahsen ben hakem olsam verirdim golu..

http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2010/4/28/1272491865086/Bojan-Krkic-fires-the-bal-022.jpg
(buz gibi gol!!)

hülasa maç bitiyor, 2004 yılında yunanistan'ın futbola yaptığını inter bu maçta yaparak finale çıkıyordu.. mutlak bir galibiyetten sonra stadyumda çalacak "çelik - güle güle yavrum" şarkısı bir kenara atiliyor, yerine şampiyonlar ligi şarkısı çalınırken, yerde braveheart filminde ölen iskoçyalilar gibi yatan barcelona'lıların arasinda bir uzun bacaklı mourinho beliriyor, tribunlere "önce allah, sonra cengiz kurtoglu, sonra ben!!" hareketi çekiyor valdes "bilader hastam olursun yapma böyle işler" diyip mourinho'yu tribunden uzaklaştırmaya çalışıyor, mourinho hiç bozmuyordu.. interlilerin saha ortasinda sevinmesine kızan barcelona yönetimi "barcelona merkez akıllı olsun herkez!" tavrını sergileyerek fiskiyeleri açıyor "sie lan!" diyerke interlileri sahadan kovuyordu..

bir şampiyonlar gecesi de burada noktalandi.. evet futbolda yenmek de yenilmek de yani herşey var.. hatta ilker yasin bile var.. iyi geceler efendim..

2 yorum:

littleiv dedi ki...

of son zamanlarda okuduğum en komplike ve güzel maç yazısı. hatta azuth stilinin en iyisi diyebilirim :)

Buğra dedi ki...

evet yazı süper olmuş :)