galatasaray hafta sonunda kocaeliye ali sami yen stadında 5-2 malup olduktan sonra skibbe direk kovulmus, yerine bülent korkmaz getirilmisti.. haberleri duyan, o sirada "tavsanli belediyespor" maci hakkinda "ne olur bu mac tavsanli belediye cakar mi?" diye sorup kupon yapan bordeaux teknik direktoru blanc, soz yerindeyse "bayram" etmis, ve tüm sezon takimi üstüne kurdugu yesil gozlu gorkuf'u istanbula getirmeme karari almisti.. "yahu adamlarin teknik direktoru yok, ben niye yorayim adami" diye de yancilarina "yanlissam yanlis deyin" demisti..
mactan evvelki hadiseler böyleyken mac saati gelmis catmisti.. takimlar sahaya "11 kişi cikalim" diyerek cikiyorlar, galatasaray sezon basindan beri oynadigi 4-4-1-1 sistemini bu macta da oynamaya karar veriyordu.. zira bülent korkmaz bir diş perisi degildi ve 3 günde takimin sistemini bastan asagiya degistiremezdi.. sabri yine sag bekti, sol bekte sakatliktan kurtulan hakan kadir balta oynayacak, gürbetci oyuncu barış sağ acikta, arda ise sol açıkta, forvette ise baroş yer alacakti.. hakem uefa'nin kendisine sagladigi "taso" ile hakem atisini yaparken "sabri" olaya karisiyor "bunlarin bende televizyonlusu vardi.. acaip süperdi onlar" diyip ortami neşelendiriyor..
(hadi yendiniz diyelim, cocuklariniza nasıl anlatcaktiniz maci "dünyanin en igrenc formasi ile yendiydik o gün galatasaray'i" demiycek miydiniz efendiler?)
daha baslama vurusu yapilmisti ki, meira bülent kormaz'in antremanlarda "aynen boyle kacirdim topu.. dortmunt maciydi hic unutmam" seklinde anlattigina benzer bir sekilde topu ayagindan kaciriyor, de santcis hatali bir sekilde cikiyor, bordolu bellion'da affetmiyordu.. daha 10 saniye dolmamisti ki macin tüm uzatma ümitleri bitmisti..
galatasaray'i bir panik almisti, daha 2. dakikadan doldur bosalt'a baslamislardi ki yan taraftan bülent korkmaz isliklarla takimi düzen sokmaya ugrasiyor, ardindan direkten donen bir ters vuruş ile galatasaray "atariz bunlara atariz" ayarina dönüyordu.. sigaralar peş peşe yakilirken dakikalar ilerliyor, sabri basta olmak üzere tüm takima galiz küfürler edilmeye baslaniyordu.. ilk biralar bitmis insanlar yavas yavas tuvaletlere tasinirken mehmet topal'in omzu cikiyor, yerine 19. dakikada 19 numarali formasiyla kewell giriyordu (emre tilev bu igrenc tespiti de yapti ya daha baska bir sey demek istemiorum)
dakika 40 gibiydi, florya tarafindaki kalenin sağ tarafindan kullanilan korner atisi defanstan geri donuyor, lincoln gene ortaliyor, baroş topu iskaliyor arkada arda yaradana siginip bordo'lu defans oyuncusunun besliginden topu aglara sokuyordu.. arda bülent korkmaz'a kosarkan "apistan girdi apistan, cocuk dogurddum adi abuzittin" diyerek 9 aylik günlerine selam cakiyordu..
daha gol sevinci bitmemisti ki kewell ayagina acaip oturttugu bir topu aglara yapistiriyor, taraftar kendinden geciyordu.. numarali üstteki bir grup taraftar mactan once acilan "galatasaray türkiyedir" pankartina nazire yaparcasina "galatasaray türkiye, orta dogu ve balkanlardir anasini satiim" diyorlardi.. ilk yari neşe icinde biterken sabri emre asik'in yanına yaklasiyor "abi rüyamda gordum bugun golum var" diyor, emre asik ise "hastir lan" diyerek sabri'yi basindan saviyordu.. 15 dakikalik süre senliklerle gecilirken, tribunde hamburgspor'un casuslari kesfediliyor, onlara cigdem cekirdek verilerek "yahu basladin mi birakamiyorsun mereti" dedirterek maci izlemeleri engelleniyordu..
(galatasaray ambleminin yavastan buna donusmesi taraftariyim ben.. arkadasin adini da direk sabri koyalim.. )
ikinci yari baslamis galatasaray aslinda bir kac saniyelik patlamalar disinda pek iyi oynamiyordu. ama bordeaux istündeki bordo pembe formayi cikartip yesil forma giyse ve "bursaliyiz ezelden" dese kimse anlamayabilirdi. o ayarda oynuyordu. lincoln sahada yoktu mesela hiç. ve meira ve barış maçın ciddi falsolariydi..dakikalar yine de galatasaray'in kontrollu oyunu ile ilerliyor, arda turan lincoln'un asisti ile bir "semih senturk'un almanyaya attigi gol" benzeri atiyor, yurdun dort bir yanında galibiyet sarkilari soyleniyordu artik. insanlar iddaa kuponlarinda galatasaray macina "bu tuttu, udinese macı nolmus?" muhabbeti dondururken 74. dakika gibi chamakh nadir gelisen bordo ataklarindan birinde topu ceza yayinin oralardan aglara gonderiyordu.. galatasaray henüz santra yapmisti ki de sanctis yine batirarak emre ile carpisiyor, elindeki topu kaciriyor, bosta kalan topa da cavenaghi vuruyor ve aglara giden topla birlikte deplasman tribunlerine kosuyordu..
3-1 giden maci kendi ellerimizle veriyorduk alenen.. mac gitmis, gelmis sonra tekrar gitmisti.. dakikalar ilerliyor, galatasaray nonda ile forveti arttirtip hakan balta'yi cikartarak defansi 3'lüyor ama gol gelmiyordu..
(seyit onbaşının bir kez daha o top mermisini kaldıramadığı nasil aşikarsa, sabri'nin de bir daha aynı golu atamayacagi o denli aşıkardır..)
sonra birden 1915'te yasanan efsanelerden birisi olmaya karar verdi.. nasil ki seyit onbasi canakkale muharrebesinde kaldirdigi top mermisini bir daha kaldiramamisti, muhtemelen sabri de bir daha vursa oradan o golu atamayacakti. ama bu sefer atti.. "allah" diyerek topa ceza alanin girisinden abandi ve top aynen alttan kaleye giriverdi.. işte ol vakit ve sonrasinda yurt sathinda ve yavru vatan kibrista 193 kazak, gomlek yirtildi, 10 bin 412 litre icecek yerlere dokuldu, 17 kisinin elleri "çak" yaparken isaret parmaklari civarindan kirildi ama kimsenin aklina cocuguna "sabri" ismi vermek gelmedi.. zira o kadar da degildi..
velhasil, galatasaray aslani bir kez daha efsanevi bir kiliga bürünüyor, ve kanat cikartip, ve akrep kuyrugunu da sabri'den olusturup alemlere akiyordu. mac sonunda taraftara üclü cektiren sabri bunu, amigolugu bir kez daha hakediyordu.. sabri mabri ama yüregi ile oynuyor be arkadas.. istiyor ki hep gol atsin, istiyor ki alsin takimini sirtlasin. ama kalibi bu ne yapsin garibim.. yetenegi varken bunu sahaya koymaktan cekinen lincolnler utansin sabriye bakip bakip. adam tüm o yeteneksizlikle nasil da oynuyor..
(yaaa iddaa efendi.. senden büyük türk spor severi var.. 1 e 75 ise bire 75.. ver bakalım cocukların parasını)
fotograflar tribun dergi ve uefa sitelerinden.. sarkiyi da kendim soyledim anasini satiim..
10 yorum:
okurken kaç yerde gülmekten koptum haddi hesabı yok, fotolar süper, şarkı enfes.
o diil de ne koyduk beee.
yorumlarin icin acaip tesekkür ediorum sana .. bu arada her galip geldigimiz mactan sonra calmak gerek bunu.. acaip gazlior beni ve acaip eglendiriyor yahu..
İddaa kuponu kimin ?
o kuponu yapan arakdası tebrik ediyorum. Alnından öpüyorum...
hamburg macında ise 0-2 diye kupon yapsın
yok benim degil. tribun dergiden bir arkadasin.. onun da arkadasininmis..
"kimsenin aklına yeni doğan çocuğuna sabri ismini koymak gelmedi, o kadar da değil" kısmında feci koptum...
çok başarılı :)
bellinzona macinda 3-4 veren arkadas vardir direk. onun orani 105 di.. ben de vericem vallahi 1 milyon atarim her mac..
yazı her zamanki gibi enfes ama ilk golün gelişimini hatırlatmak istiyorum. barış'ın kafayla indirdiği topu lincoln, "ronaldinho hareketi" diye tabir edilen sola bakıp sağa doğru atarak yine barışın koşu yoluna bırakmış, barış da kayarak gelen oyuncuya ince bi çalım atmış ve ardından topu galatasaray kalabalığının olduğu kısıma doğru atmıştı. sanırım baros o pozisyonda ayağını-bacağını çıkarmış olabilir. öyle salladı bacağı ama boşa gitti. neyse ki meira arda'ya bıraktı da maçtaki en olumlu hareketini yaptı.
evet evet hatali bir yorum yapmisim.. maci tekrar tekrar izleyince goruluyor.. hem ben sizi bakalim okuyor musunuz diye test ettim..
:)))
Yorum Gönder