2010 galatasaray:4 kasımpaşa spor:1

Pazar, Şubat 28, 2010 zaman: Pazar, Şubat 28, 2010

(tüm maç boyunca "vuslatın başka alem, sen bir ömre bedelsin" diye dolanmama neden olan tarafarı kınıyorum!!)

ilerde galatasaray tarihini yazacak insanlar bu maçtan pek bahsetmeyeceklerine eminim.. çığır açan bir olay olmadı maçta, veya ilk kez başa gelen bir şey olmadı. ne bir futbolcunun galatasaray adına attığı ilk golü gördük, ne tribunden bir taraftar aniden yanmaya başlayıp yanındakilere korku dolu anlar yaşatıp, sahadaki yabanci oyunculardan birinin musluman olmasina neden oldu..(tamam bu ikincisi tamamen benim fantezim) dediğim gibi bu soğuk şubat gecesinde ali sami yen'de oynanan maçın tarihsel hiç bir değeri olmayacak.. ama şu an önemli bir maç. galatasaray'ın 4-1 kazandığı ve atletico maçı sonrasında kırılan kalplerin tekrar sarı kırmızı kan pompalamasına neden olduğu bir musabakadir bu maç..


http://bgplanet.nl/planetafood/components/com_virtuemart/shop_image/product/DERBI_LIMONADA_3_4b0435b02bee1.jpg
(evet bu maç da bir derbiydi!)

maçtan evvel galatasaray yönetimi, kasımpaşa stadında taraftarına yapılanların aynısını kasımpaşa'ya da yapmaya çalışıyor, kale arkası tribunun fiyatını 75 liraya çekiyordu. hesapta dişe diş intikam politikası güdülecek, "bakin ilk yarıdaki maçta siz bizim tribunu 75 lira yaptınız buyrun biz simdi 75 lira yapiyoruz" ayağına yatiyordu.. bu dünya var oldukça büyük adamların hırslarının acısını küçük adamlar çekecek sanırım.. waterloo'da napolyonun gazi ile ölenler, stalingrad'daki hitler'in öldürdükleri, ve maçı izlemek için 75 lira vermesi gereken insancıklar.. hepsi bir bana kalırsa.. her neyse.. kasımpaşa takımının en iyi oyuncusu moritz oynamayacaktı bu maçta.. "zaten paso kluplerden topluyoruz kendisini. ayağını sakatlamış, nerede sakatlamış? dans ediyormuş!" şeklinde açıklama yapan kasımpaşa yönetimi taraftarlar tarafından kınanırken, galatasaray da sahaya eksik olan elano'nun yerine ayhan, sağ bekte sabri ile çıkıyordu.. sabri sigara tiryakisi için nikotin gibi bir şeymiş onu anladım ben.. varlığında kıymetini bilmediğin, laf söylediğin, yokluğunda aradığın bir vukuat..velhasıl tribunler eski açık haricinde dolmuş, sinem kobal da yerini almışken maç yedi itibari ile başlıyordu.

(gol atınca manitaya havası da apayrı oluyor tabi)

daha maç yeni başlamıştı ki şahin ceza alanına girdikten hemen sonra topu kaleye yapistirdi. top francodan dönünce pozisyonda beleşçilik yapan kasımpaşalı emre topu aglara gönderdi ama takribi 10 saniye sonra ağzından "nasıl ya, nasıl ofsayt hocam!" lafı dökülüyordu.. kameraların çekmediği bir anda şahin tarafından "kalıbına s***yım" tabiri ile azarlanan emre kasımpaşa'yı resmen geriye itmişti..

yılmaz hoca'nın taktiği belliydi, "defanstan kisa toplarla çıkıyoruz, ileriye bindirince bu büyük takımlar bizi harcıyor" rijkard ise dersine çalışmış "beyler ileride basıyoruz" (avcu acip yere 90 derece olacak şekilde konumlandırarak ileri geri oynatma hareketiyle birlikte). işe de yarıyordu bu. galatasaray dakikada iki atak geliştirmeye başlıyor, giovanni santos bindirdikçe ağzına mecidiyeköy tozu kaçıyordu. galatasaray böyle ilerde basıp çok top kaparken aradığı golu ancak 30. dakikada bulabildi. servet'in ceza sahasına indirdiği topu jo, arda'nın önüne bırakırken, "olm manita izliyor be, ne pis ayar olur şimdi ha!" diyerek topu ağlara gönderiyordu.. golden sonra arda elleri çırpıp "beyler bozmuyoruz, aynen devam" diye arkadaşlarına bağırırken sabri'nin "yenge izliyor diye mi bu havan yabancı!" çıkışı maçın unutulmazları arasına giriyordu..

galatasaray bundan sonra kilosu 2.5 liradan bir ton gol kaçırıyordu.. jo ayrı, santos ayri, arda keita ayrı kaçırıyordu.. yeni açık tarafındaki kaleye şutlar girmezken, ilk yarı bitiyor, tribundeki stumpf barışla birlikte "şimdi ben direğin önünde durdum tamam mı? yani top benim kafaya çarptı yoksa tugay atmadı.." şeklinde bir muhabbete giriyordu.. 15 dakika kenan doğulu şarkilari ile geçiliyor ve takimlar ikinci yari için tünelde gözüküyorlardı..

galatasaray bu kez eski açık tarafına gol kaçırıyordu. hatta bi ara 4 galatasaraylı, 2 kasımpaşalının arasından golu atamadı.. gönlümüzün milli takım antrenoru yılmaz vural, ikinci kaleci olarak ali güneş i oyuna alip orta sahayı bir şekil düzene sokmak istiyordu. (bkz: 21 eylül 2009 kasımpaşa galatasaray maçı) galatasaray gol yiyecekti, bu kadar gol kaçırdımı kesin yerdi hatta 55. dakika gibi galatasaray tribunleri "bari şimdi golu yiyelim de çıkartırız" kabullenişine girmişlerdi hüznün beş aşaması konseptinde galatasaray taraftarının "inkar'ı bu kadar çabuk kabullenmesi acaip sosyolojik bir olay aslinda". nitekim çok geçmeden kasımpaşa'nın golu ali güneş'in sağ tarafa ortası ile, sabri'nin "maç kondisyonu" eksikliğine sığınıp topla buluşan yekta'nın ayağından geliyordu..

75. dakikada, yenilen golun üstüne yakılan sigaralar daha bitmemişken santos topa çakıyor, top murat'dan dönüp penaltı noktası civarında ardanın kafasi ile buluşuyor, arda kafa ile keita'nin önüne topu bıraktığında keita'nin volesi bundan yıllar sonra "bizde bir arap vardi, ismi neydi tam hatirlamiyorum ama bi maçta bir vole golu atti.. of ki ne of" olara anılacaktı..

bundan sonra galatasaray birisi penaltıdan birisi de ofsayttan iki gol daha buldu çabucak.. futbol hakemlerinin belli bir standarti oturtamaması yüzünden ssangyong'un yediği kirmizi karti (tamam sırtta yazan isimlere daha alışamadım.. ulan diyorum bu adam koray'a benziyor da ssangyong kimdir?) ben içime sindiremiyorum.. alenen menapoza girmiş dul karı gibiler.. birisi gole giden guiza'yi düsüren adama sari kart çıkartır, diğeri bence gol olmayacak bir jo'yu düşürmeyi kirmizi kart ile cezalandirir.. ha tabi guiza'nin tehlikesi hiç bir zaman "mutlak gol" olarak adlandirilamaz ama insan iyi niyetle davranir be arkadas "olmaz ya belki guiza gol atar" der de verir kirmizi karti..

hülasa galatasaray güzel oyunu ile taraftarına güzel maç izlettirerek şampiyonluğa bir adım daha yaklaşıyordu.. kasımpaşa takımında barış'ın harikulade oyunu farkın açılmasını engellese de farkı hakemler açıyor, galatasaray zor ama kazanacağı bir musabakayı daha kolay kazanıyordu.. bu iki kere iki dört.. hoş, ilk yaridaki ali güneş kurtarışına sayılsın bu kolaylaştırma artık.. bu arada yılmaz vural bu sezon ilk kez tv'nin yayınladığı bir maçta bu kadar net yeniliyordu.. galatasaray eğer haftaya eskişehir deplasmanından puan çıkartırsa, gari kimse tutamaz.. sevgiler iyi haftalar..

0 yorum: