6 mart 2009 galatasaray bursaspor

Cuma, Mart 06, 2009 zaman: Cuma, Mart 06, 2009

(maçtan sonra ismini vermek istemeyen bir galatasaray yetkilisi "bundan sonra federasyondan her maçımıza ivankovu vermesini istiyoruz" diye açıklama yapti ve arkasindan "kih kih kih" diyerek güldü)

dünyada mali kriz ağırlaşmış, koskoca motorun ve motorcunun dostu general motors vitrine "ka-pa-ti-yo-ruz" yazmis, memleket seçim havasına iyice girmişti.. insanlar tüm bu kozmos içerisinde kendi mikro dünyalarında rekor ikramiyeye eren sans topunu kazandiklarinin hayali ile yaniyor, yeri geliyor üniversitede 10 ders aliyor, alt siniflardan kizlari kesiyor, yeri geliyor yorgunluktan anam dilim agliyorlardi..

işte bu ahval ve şerait içinde istanbul mecidiyekoyde bir musabaka cenk olunuyordu ve sonucunda galatasaray maçı 2-1 kazanıyordu.. ama sahadaki futbol, futbol'u icat edenleri mezarında dört döndürecek, görseler "ulan icat etmese miydik ki?" dedirtecek bir futboldu.. her neyse..

(yer istanbul mecidiyekoy stadı.. takımının hatali bir gol yemesine neden olan kalecinin drami fotografcinin da biraz mahareti ile bizlere kadar yansimiş. acı, pismanlik ve mutlululugun birbirine karistigi bu fotograf, bize insan oldugumuzu hatirlatiyor)

takimin başına geldiğinden beri takımın başında çıktığı 2 musabakayi da kazanmayı bilen bülent hoca'yi güçlü bir mücadelenin beklediği maçtan evvel bile aşikardı.. önceki iki maçta "bana bırak bülent abi.. zor anlarda çakarim hop direk doksana" diyen sabri kart cezalısı, savunmanın göbeğinde servet ve emre güngör sakat, forvette baroş muamma, kanatta ise arda yitikti.. böyle yokluklar içerisinde bir önceki antrenor skibbe takimin sistemini yok edip "3 defans, 3 orta saha, 2 forvet, 2 kaleci" gibi bir dizilişle sahaya cikabilirdi.. zira kendisi için sistemler degil oyuncular önemliydi ve hangi alanda daha cok oyuncu varsa oraya yatirim yapiyordu.

ama bülent kaptan sistemi hic bozmayip, savunmanın sagina direk serkan kurtuluş'u monte ediyor, ileri uçu aydın ile kotariyor ve geri kalan'i ivankov'un sahsi becerilerine birakiyordu..

takimlar soyunma odasindan çıkarken sercan caktırmadan ayhan'ın yanına gidiyor "abi çok asılmayın bugun, yani iyi oynayan kazansin be abi" diyordu, ayhan ise genç oyuncunun kafasini okşamakla yetiniyordu.. taraftarlar hakem ilker meral'in işçi sendikalarindan tanış olduğumuz "bayram meral" ile olan akrabaligini sorgularken maç başlayıverdi..


(de sanctis'in gelmesi ile pek forma sansi bulamayan aykut, filistin intifadasina katilmak icin yonetimden izin istedi)

galatasaray 3 kişi pres yapiyordu bursasporlu oyunculara ve pas yaptirtmiyordu.. ama tabi sezon başından beri yapılan bir uygulama olmadığı için bu hadisenin devamlılığı sınırlıydı. ayhan ve bülent kaptan takimi "bas bas bas" diye gazliyor, kewell hadiseye tamamen yabancı kalıyordu.. velhasıl çok geçmeden kewell'in soldan açtığı ortaya baroş "amanın" diyerek kafa vurmaya calisiyor, top bursa defansinda tilki volkan'a carpiyor (kendisinin lakabini tilki koydum) tilkiden seken top şaşı ivankov(aynen lakap takmaya devam) u aldatarak bursaspor ağlarına gidiyordu.. galatasaray pozisyon bulmadan beleşe bir gol bulmuştu alenen..

(kartal duruşuuuuuuuu)

ertuğrul kenarda küplere binmiş yardimcisi mutlu ile eğleşirken (ki mutlu yardimci yoktur) bülent kenardan "bas bas bas" demeye devam ediyordu.. tribunler bülent'in gelişinden sonra biraz şekillenmiş gibiydi açıkcası. galatasarayli taraftarlar kirik plak gibi aynı tezahuratlari yapmiyor, 4-5 dakikada bir tezahurat değiştiriyordu. garip tabii ki.. ne bursaspor ne galatasaray pozisyon üretemezken tribunler kendi aralarinda "kime vercen oyunu" muhabbetine girişmişlerdi ki bursaspor savunma oyuncularindan birisi "hadi atam topu ivankova'da o da eyleşssin" demişti.. fakat fülelerinden başka bir haltını görmediğimiz aydın, yandan aldigi "bas bas bas" suflesi ile ivankov'a kadar basiyor, şaşı ivankov da alenen kalenin 5 metre caprazindaki topu, daha da caprazindaki aydin'a carptirmayi basariyor ve topu aglara gonderiyordu.. ivankovun yaptigini semih sayginer bilardo'da zor yapardi.. öyle diyeyim ben size.. galatasaray boş beleş 2 gol bulmuştu..

insan böyle maçlarda ne anlatacağını şaşırıyor arkadas alenen. iki takimda soyunma odasina giderken maç yerine "acaba asi'de ne oldu?" diye düşünmüyorlarsa neyim.. her neyse takimlar "hadi sabır hadi 45 dakika daha oynayalim" diye ikinci yariya çıkıyor, ertugrul "aliriz bu maçı aliriz sercan olm biraz oyna, bak 3 forvet yapicaz, şu koreli kardeşinizi de alicaz" diyip takimi gazlamaya calisiyor "hocam biz soksak, arkadan yicez bu ivankovunkiler nedir ki?" diye çıkışan genç futbolcu ile ivankov arasinda gerginlik yasaniyordu..

(tribunlerde , yurt sathinda ve yavru vatan kibristaki bir çok taraftar maçın ikinci yarısını yukaridaki fotograftaki işlemden daha fazla acı verici buldular)

ikinci yarida da futbol bir zombiyi bile depresyona sokabilecek kivamda oynanmaya devam ederken, bir duran topta bursaspor sercan ile birlikte zamanin "vieri"sinin gollerini hatirlatan bir kafa golu atiyordu.. maç 2-1 olmuş, iddaacilar yeni sistemle "şimdi kim kazandi ne oldu?" muhabbeti cevirirken futbol severler "eh maç hareketlerinir" diye düşünmeye basliyorlardi.. ama heyhat. futbol hala bir zombiyi intihara meylettirebilirdi.. (zombi iş sendikasinin bu yazıyı kınamamasını diliyorum.. "bizim zombimiz depresyona girmez" diyerek dellenebilirler.. bilemiyorum..) bursaspor oyuna 3 forvet sokmuş, bülent maçtan 3 saat evvel ısındırtmaya basladigi nondayi oyuna sokmus (ki hala isinmis degildi bence) gel gelelim oyun hareketlenmemisti.. galatasaray lucescu vari "skoru alayim da yemisim futbolu" stili ile oynuyordu veyahut lincoln öyle istiyordu..

hülasa maçın sonundaki tehlikeli bir bursa atagindan gayri, ve ivankovun "2 golu alenen yedim bari bi gol atayim" diyip korner'e cikmasindan gayri macta öyle allah allah denebilecek bir şey olmadi. bülent korkmaz kanımda lucescu ve terim arasinda bir şey oynatmak istiyor takima. bugun iyice anlasildi bu.. gol atana kadar terim, gol yedikten sonra "skerim gol yemeyelim de" manasindaki "lucescu" oyunu oynatıyor.. benim tribunden, benim digiturk kumandası vasitasi ile gördügüm budur arkadas..

1 yorum:

Edward Ander dedi ki...

özlemişiz seni yahu! =)) çok güzel olmuş. ellerine sağlık.
ayrıca bence "resim altı yorum" olayında çok başarılısın abi. böyle çokça kullansan bir şey olmaz sanki.