22 şubat 2009 galatasaray kocaelispor

Pazar, Şubat 22, 2009 zaman: Pazar, Şubat 22, 2009

amerikada kırmızı halı çoktan serilmiş, millet etrafta "brad pitt mi bu?" diye dolanırken, istanbulda soğuklar almış başını gitmiş 300 liralik aylık dogalgaz faturasına sahip olmayana kız verilmezken, aslantepe kompleks'inin 5. katları çıkılmış, her gün takip eden insanlar "bugun ilerlemeler göz kamaştırıcı" diye söylenirken bir istanbul ayazında, kanyakların bile insanın içini zar zor isitabilecegi bir gecede, türkiye süper liginin en iyi top oynayan takımlarından birisi olan kocaelispor'un 5 gol atip, galatasaray'in iki golle karsilik verdigi böylelikle türkiye ligleri gol krali taner güllerinin attigi 4 gol ile avrupa gol kralliginda "ben de varim" dedigi musabakadir.. kahretsin sanırım az onceki cümlede bir kaç hata yaptım.. ama anasını satayım şu kocaeli, şu taner aynı şekilde hacettepe karşısında oynasaydı farklı mı olurdu durum?

her neyse.. maçtan evvel galatasaray'in bir çok efsane ismi tribunleri doldurmuş, muhtemelen bir kocaeli galibiyeti ile keyifli bir pazar akşamı yaşamak istemişlerdi.. hagi elindeki kuponu yanındaki insanlara göstererek "bak altay tutmuş, kasımpaşa yenilecek demişiz 453 o, o da tutmuş, adanaspor da tutuyor, sivas da.. bi bu maç kaldi. 2 den bir diyorum ben arkadaş.. tutarsa bin 412 lira cukka" diyordu.. "e peki bu maç?" derlerken hagi'nin cevabi netti "nema problema" taraftar öylesine bir genişlik içerisindeydi. soğuk hava ve maçın dandikliği yüzünden pek rabet de olmamıştı hatta son günlerini yaşayan emektar ali sami yen'in alttan dondurmalı koltuklarına..

velhasil hakemlik yapmadığı zamanlarda, bütangaz bayi toplantılarına katılıp, gülben ergen'in uzattığı mikrofona "yar senin derdin ne" diye bağıran bir "bütangaz bayisi" ne benzeyen deniz çoban saat 19 gibi maçı başlatıyor, galatasaray sahaya 3-1-3-1-2 gibi sikko bir taktikle çıkıyordu. defansin gobegini meira servet ve emre güngor üclüsü ile dolduran, forvet hattini ise ümit karan ve nonda ile sabitleyen skibbe daha maçın başından "0-0 bitsin" demek istiyordu.. zira son bir kaç maçta ümit karan'ı ve nonda'yi izleyen ehli gözler bu ikisinin değil bir futbol maçında gol atmayı, langirtta bile gol atamayacaklarını kestirebilir.. ama işte bir umut skibbe ikisinden forvet yapiyordu..

velhasil galatasaray risksiz oynuyor, mehmet topal'da kaleye gittiğine kendisinin bile şaşırdığı çok şık bir gol atıyordu.. şu maç belki de ilerde "o uzaktan gollerine alışık olduğumuz mehmet topal'in işte ilk golu böyle olmuştu" olarak anılacaktır.. bilemiyoruz.. maç galatasaray'in 1-0 üstünlüğü ile geçerken defansta kismi gedikler veriliyordu.. hop taner gülleri, de sanctis'in kollarina bir anne gibi alabileceği topu yumruklaması ile birden meşin yuvarlağı önünde buluyor, o gazla direk topu aglara birakiyordu.. dakika 25ti ve durum 1-1 olmuştu bile..

kocaeli kontralarla atak kolluyor, galatasaray da maşallah inanilmaz hatalarla kocaelinin ekmegine yag sürüyordu. sabri topu garip bir şekilde arkaya birakiyor, kocaelinin afrikali topcusu de sanctis i calimlayamadigi icin galatasaray kalesinin mutlak golu görmesi ertelenmiş oluyordu.. 35 civarinda murat hacioglu, güzel bir ortada topu aglara yerlestirdi..

hakem'in en ufak bir hatasinda numarali üstte "oğuz sarvan istifa" pankarti aciliyor, pozisyon geçtikten sonra pankart toplanıyordu ama skibbe'nin onlarca hatasindan sonra kimse "skibbe istifa" pankarti acmiyordu.. ilk yarı böyle biterken kar yağışı yavaştan başlamış tribunlerdeki ilk ve orta dereceli okullara giden veletlerin gözleri parlamaya başlamıştı ki sol taraftan "tutmaz.. güzel yağıyo ama tutmaz. zor tutar. tutmaz zaten hiç.." şeklinde yükselen bir ses cocukların heveslerini kursaklarında birakiyordu..

ikinci yari başlarken taner gülleri hocasi erhan altin'a gidiyor "hocam karim rüyamda görmüş bugun en az 2 golum var üzme sen canını" diyordu.. erhan hoca da o gazla kale arkasindaki foto muhabirlerle laf dalaşına gidiyor, sonrasinda "******" diyerek olay yerinden uzaklaşıyordu..

deniz çoban'in ikinci yariyi başlatan düdüğü ile birlikte galatasaray tribunleri yine dünyanın en sıkıcı tribunleri olduklarını kanıtlarcasına tezahurat yaparken, kocaelispor kontraya yatiyordu.. ümit karan'a 45 dakika tahammül edilebilmiş, sabri geriye çekilerek 4 lü defansa dönülmüş, barış mehmet güven'in yerine göbekten, arda ise direk kanattan takimi gazlamaya calisacakti.. ama olmadi. 65. dakika gibi kocaelinin golu taner gülleri ile geldi.. 3-1 olmustu ve galatasaray baroş'u oyuna alip, sakatlanan emre'yi oyundan cikartiyordu..

bir ara maç 3-2 olayim dedi, sonrasinda kocaelisporlu delikanlinin biri ceza alaninda topu elle tuttu, baroş penaltiyi kaçırdı, ve ardindan servet çetin alenen tarak kemigini kirarak oyundan cikti.. galatasaray 2li savunmaya dönmüştü ki taner güleri iki gol daha atarak "ikinize ikimiz bayram etsin kocaelimiz" diyerek tribunlere koşuyordu.. taraftar gari kocaelini bir yandan alkışlıyor, bir yandan'da cevat hoca'yi göreve cagiriyordu..

lig sonuncusu kocaelinin boyle futbol oynamasini saglayan televizyon kameralarina ilenç olsun.. bu maç digiturk'de yayinlanmasa ne bu futbolu sergilerdi kocaeli, ne de taner 4 gol atardi kanaatimce.. galatasaray türkiyedir sonucta ve digiturk'de maçlarini yayinlayan federasyon ve digiturk yonetimi bence istifa etmelidir.. komik oluyor dimi böyle söyleyince.. bakalim adnan polat ne tarz başka komiklikler yapacak.. takim kotu oynarken hakeme bok atip takiminin elinden zorla galibiyet alinmis gibi konuşurken, bu günleri getirirken her şey mükemmeldi degil mi?

maç sonrası:

çekirdekçi tayfa: taraftar sizi istifa'ya çağırdı. sanırım bu bir teknik adam için en kötü anlardan bir tanesi ne düşünüyorsunuz?
skibbe:''Taraftarların tepkisini gayet iyi anlayabilirim. Onlar bizim gibi farklı sonuç bekliyorlardı. 3-1'den sonra tepki göstermeye başladılar. 3-2'den sonra penaltıya kadar çok iyi destek verdiler. Tabii ki son dakikalarda da umutsuzluklarını dile getirdiler.'

çekirdekçi tayfa: diyosun.. peki ne olacak bu galatasaray böyle? her sene lig sonuncusuna ali sami yen'de yenilmek insana koyuyor.. hem de adamlar manita yaptılar bugun bize? (manita ispanyolca 5 gol demektir)

skibbe:
''Maçın ikinci yarısında arzulu ve istekliydik. Penaltı pozisyonuna kadar beraberliği yakalama durumumuz vardı. Penaltıyı atamadık ve arkasından golü yedik. Bugün defansif anlamda bir çok hata yaptık. Bu yüzden rakibe bir çok pozisyon verildi. Buna rağmen ikinci yarı gol atmak için yüklendik. Sonuçta mağlup olduk. Bundan daha da acısı Servet ve Emre Güngör'ün sakatlıkları oldu. Bu mağlubiyeti perşembe günü oynayacağımız Bordeaux maçına kadar hazmetmemiz ve o gün başka bir yüzümüzü sahada göstermemiz gerekiyor.''


0 yorum: