19 ekim 2008 galatasaray trabzonspor maçı

Pazar, Ekim 19, 2008 zaman: Pazar, Ekim 19, 2008


lige verilen milli maç arasinda garip olaylar yasanmişken, galatasaray yönetiminin "üzgünüz ama rap albümün olduğunu yeni öğrendik, ayrıca yusuf şimşek'den de haberdar degilsin" diyerek umut davalayi kovmasinin üzerinden bir hafta geçmişken, insan ailesinden birilerini kaybetmenin dandiklik ötesinde olduğunu keşfedebiliyorken, ve ich arjantinde super classico'yu izlerken, bir sonbahar akşami, istanbulda mecidiyeköyde oynanip galatasaray'in 3 atip hiç yemediği bu nedenle de 3 puan aldigi müsabakadir..

maçtan evvel mecidiyeköy yine dandik dinlerin cehennemi gibiydi.. o otobus sesleri, üstten geçen e5, birbirini kaybeden insanlarin "abi el salliyorum ya bak cadirin ordayim el salliyorum ya" demelerinin yaninda tek güzel şey köfte kokulariydi.. maçtan evvel yine "hediyedir satilamaz" biletler satiliyor, kuyruktakilere "bilader bunlari aldik ama bi yanlis olmasin" tarzindan sorularla geliyordu insanlar..

saha, mevsim, seyirciler, song ve bünyamin gezer futbol için hazir olduğunda maçin başlamaması için hiç bir neden yoktu.. yeni açık tarafini galatasaray takimi adet olduğu üzere alirken, kaptan ayhan alpaslan tribunu tarafini trabzon firtinalarina birakiyordu.. ayhan'in kaptan oldugu bir galatasaray takimi pek güven vermiyordu ilk dakikalarda.. ayhan'in kaptan oldugu bir manchester united takimi da güven vermezdi gerçi ama o apayri bir konu.. trabzon dar alanda basiyor, galatasaray'i kendi sahasindan cikarmiyordu.. tribunlerde "arkadaslar lütfen biraz daha hirsli oynar misiniz" homurtulari yükselirken trabzonspor'un sert oyunu tribunlerden "lütfen sert oynamayin rica ediyoruz" tepkileri aliyordu..

çok geçmemişti ki arda turan sol kanattan orta yapmak istedi.. "böööyle verev göndereyim de ileride arkadaslarim belki kafa ile müdahale ederler, belki gol olur" düşüncesini kurmuş olacakti ki futbol topu oyunu biraz daha güzelleştirme adina kaleye giriverdi.. futbolun sevdigimiz hadisesi bu işte.. 4 gün evvel estonyada vurdugun toplar kalecinin üstüne giderken, bugun mecidiyekoyde ortalar kalecilerin kurtaramayacagi sekilde falso alabiliyorlardi.. hoş arda eger bilerek yapsaydi o ortayi, yarin gidip bir brezilya, bir arjantin milli takimi ile idmanlara cikmaliydi..

her neyse. dakikalar ilerliyor, arda bir golu servet'e carptirarak aglara gönderiyordu.. skor artik 2-0 olmuştu ki ilk yari bitti.. devre arasinda taraftarlar aralarina karisan olimpiyakos gözlemcisinini kesfetmisler, beyaz takim'in galatasaray olduguna, turuncularin ise trabzon olduguna inandirmaya calismislardi. öyle bir neşe içindeyken galatasaraylilar trabzon tarafindan yabanci maddeler alpaslan tribunundeki galatasaraylilarin üzerine yagmaya basliyor, bir kac duyarli galatasaray taraftari da olayi "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bagirarak önlemeye calisiyorlardi.. trabzonsporlular mutsuz, galatasaraylilar keyifli, ve turuncu formali olan takim "trabzonspor"du..

her neyse ikinci yari baslamisti, ve lincoln ilk yarida sari karti görmüştü.. galatasaray kontra ataklar ile trabzon kalesinde tehlike yaratmaya calisiyor, trabzonspor da uzaktan vuruslar ile galatasaray filelerini doldurmaya calisiyor ama bu ataklar hep ciliz kaliyordu.. "hadi bi de ben gol atayim" diyerek ortaya cikan lincoln çok şık bir golle aglari dolduruyor, golden sonra da ali sami yen'in krali oldugunu seyirciden bir kez daha duymak istiyordu.. yorulmuştu lincoln ve haftaya eskisehir spor maci vardi.. cikip dinlenmek, eskisehir'e gitmemek istiyordu.. önce kose diregini cikardi yerinden ve sari kart görmesini bekledi.. ama yeterince yürege sahip olmayan bünyemin gezer bu olayi görmezden geliyor, ve lincoln e ikinci sari karti cikaramiyordu.. lincoln un niyeti kesindi ama, hop eliyle topu hunharca kesiyor ve ikinci sari karti gorup oyundan cikiyordu ali sami yen'in pop stari..

bu dakikadan sonra aydin oyuna girmiş, fuleleri ile trabzonlulari korkutmaya baslamisti.. trabzon geliyordu ama galatasaray geldiginde gerek tolga'nin sabriye attigi kündeleri, gerekse aydin'in ofsayt gerecekcesi ile sayilmayan golu trabzon'un gelişinin geliş olmadigini gösteriyordu.. galatasaray taraftari artik "bunu da ofsayt sayma be, ne güzel gol be, ofsayt olmasa ne olur ?" diyerek deliriyor, bünyemin gezer hakkinda ise çok ayip şeyler söylemeye basliyordu..

hülasa son dakikalarinda galatasaraylilarin kahvelerde memleket meselelerini tartistigi, evlerde "var misin yok musun da christina aguilera cikacakmis" geyiklerinin yapildigi, tribunde ise ankaragücü taraftari deliliklerinin sergilendigi bir maç daha bitiyordu.. maçtan sonra tolga zengin'e turkiye gures federasyonundan "kumasin iyi, istersen gel calis bizle" seklinde teklif geliyor, sabri'nin annesi okudugu dualarin sabri'nin oyunu üzerinde yaptigi etkileri "hep okuduk oglum hep okuduk" diyerek belirtiyor, ve galatasaray liderle arasindaki farkini 3 puan'a indiriyordu..

ota boka derbi!

Perşembe, Ekim 16, 2008 zaman: Perşembe, Ekim 16, 2008



türkiye'de nedense türkiye ligi şampiyonu olmuş takimlarin birbirleri ile yaptığı maçlara derbi deniyor.. yani trabzon galatasaray maçına derbi diyor bunlar.. veyahut eskisehirspor adana demirspor maçı derbi bunlara..

şunu bilmeleri lazim ki, derbi dediğin şey iki aynı şehrin takiminin birbiri ile maç yapmasinin ötesinde, maçtan sonra gittiğin iş yerinde, yolda, bakkalda derbi hakkinda konuşabilmektir.. yani yendigin veyahut yenildigin rakibin taraftari ile hemen karşılaşmaktir.. türkiye'nin sikko bir taraftar kültürü olduğunun, her şehirde istanbul takımlarının tutulduğunun, yüz binlerce karadenizli'nin istanbulda yaşadığını biliyoruz ama yine de maçtan çıkışta, ertesi gün işe gittiğinde mesela, trabzonspor taraftari bulabilecek misiniz allaşkina?

kavramların içini boşaltmayin tükürürüm!

bolusipor

Pazar, Ekim 12, 2008 zaman: Pazar, Ekim 12, 2008

geçen sene şu meşhur deplasmana dualar ile giden takımdı, sezonun sonunda istanbulda eskişehir'e yanilip birinci lige çıkamadılar.. playoff da iktidara yakın takımın birinci lige çıkması son senelerde kanıksadigimiz bir davranış da, boluspor un bu sene bank asya'nin dibinde olması alışılagelmiş bir şey değil..



bunun nedeni muhtemelen fevzi, şanver ve hayrettin ekolunden gelen bir kalecileri olmasi.. ziya cidden kötü bir kaleci.. google da "ziya boluspor" diye arattiginizda çıkan haberlerden belli zaten

"Karabükspor maçında kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bırakan Boluspor’un tecrübeli file bekçisi Ziya Boluspor camiasından özür diledi.
Gördüğü kırmızı kart ile takımını 10 kişi bıraktığı için üzgün olduğunu söyleyen Ziya “yaptığım hareketten dolayı takımımı 10 kişi bıraktım. Yapmamam gereken bir hareketti. Bende istemezdim maçın başında takımı eksik bırakmak ama maalesef bir hata yaptım. Bundan dolayı tüm Boluspor camiasından özür dilerim. Bu konuda fazla konuşmak istemiyorum.” dedi."


haberde yazmamis ama, o maçta ziya 9. dakikada görmüş kırmızı kartı.. her neyse işallah hallederler sorunlarını..





amigo sabri

Pazar, Ekim 12, 2008 zaman: Pazar, Ekim 12, 2008

http://img.mynet.com/spr2/Sabri.jpg
dünkü performansi ile degil türkiye milli takimi, banko brezilya milli takiminda oynar.. hani "gel carsamba günü bolivya ile macimiz var" deseler yeri.. sahsen ben gurur duyarak gonderirim..

fakat işte keşke maç sonunda statta yapilan "tesekkürler geldiginiz icin" anonsunu sabri'nin yaptigini düsündürtecek kadar yeni gelin olmasaydi.. ben bi an, sabri'nin yanda duran mikrofonu aldigini "tesekkürler, cok tesekkürler" dedigini düsündüm..

her neyse, "sabri sahaya, üclü cektir cimboma" diyelim de, milli maç boyunca besiktas tezahuratlari yapan taraftara kontra olsun..

11 ekim 2008 turkiye bosna hersek maci

Pazar, Ekim 12, 2008 zaman: Pazar, Ekim 12, 2008

pastirma yazi bitmiş, son kalan tembel kuşlar da yuvalarina dönmüş, hatta çalışkan karinca aynanin karsisina gecip "öhöm, şimdi de çalip söyle o zaman ey agustos bocegi" deme egzersizleri yaparken, mali kriz bir yandan patlamiş, ama cepte para olmadigi icin bu krizden en az etkilenecek insan olmanin keyfini sürerken, bir hazan mevsiminde, istanbul'un en güzel yerlerinden birinde oynanan, ve 2-1 türkiye'nin üstünlügü ile sonuclanan musabakadir..

maçtan evvel tv her zaman yasanan klişeler birer birer yaşaniyordu.. tv kanallari stadin etrafina canli yayin arabalarini koydurup spor yazarlarina "bence okan bu maçta oynamali! sergen oynamaz mi bu takimda ya? koy sergeni dursun, bi şut çeksin koysun kaleye alalim maçı" tarzi yorumlar yaptiriyor, en az 10 kişi kadikoyden besiktasa vapurla geciyor, sonra stad ile besiktas iskelesi arasindaki mesafeyi "yürürüz ya" diyerek gecmeye calisiyor, yolun yarisinda "göz kararimi sikiim" yorumlari yapiyorlardi. bozuk paralar çekirdeklere harcanirken, emre belozoglu tarkan'in sahnede giymeye cekinecegi bir kiyafet ile maça geliyor, ve winston churchill yillar evvelinden "any man who would wear a brown suit is a cad" şeklinde bir söz söylüyordu (kusura bakma fatih hocam ama bu böyle. türkçeye cevirmeyi gözüm yemedi. ama sen bilirsin ingilizce)

hasagiç'in stat televizyonundan ikinci yari baslayacak "`kavak yelleri`"dizisini izlemek istemesi yüzünden, gazhane tarafindaki kaleyi ilk yari milli takim aliyor, tv yi gormeyen kaleyi ise boşnaklar aliyordu.. her seferinde "efendim noldu biz ayri düştük boyle, başkanim bizi tekrar osmanliya alin" mesajlari cakan bosna hersek, maça tam kadro ile çıkmış, milli takim ise özellikle forvet hattini sanki "final dergisi dershanesi" önünden toplayarak çıkmıştı.. batuhan ve mevlut yaslari itibari ile "valla bence fizik sorulari zordu ama matematigi yaptim" ayarinda konusmalar yapacakken milli forma ile sahaya cikiyor, fatih terim yurdun bir çok il, ilçe ve bucakindan "ya icat cikartiyor ya!" seklinde gider aliyordu..

her neyse kapalidan gelen ilk çekirdek çıtlamasi ile birlikte maç basliyordu.... 30 dakika kayda deger bir şey olmadi.. ki sonra gol yedik.. maçtan evvel bahis siteleri, türkiye'nin galibiyetine 1.3 beraberlige 6 kusur ve bosna hersek galibiyetine "komple şirketi veriyoruz" oranlari vermişken bosna hersek belçika'nin attigi golun aynisini atmiş, kaledeki volkan ise `boluspor` kalecisi ziya'dan bile fazla güven verememişti..

bu dakkada stattaki genel kani "yusuf oyuna girmeli ya" ya donmusken gazhane tarafindaki tribunden "yusuf ne girecek oyuna, gitsin ibo show'da şiir okusun, tipi ona müsait" yorumu yapiliyor, baska bir yerde de "esas `rob roy` daki liam nelson gibi parasini kurtarsin ingiliz bankerlerden, oradakine daha cok benziyor" sesi yükseliyor, yusuf'un `yusuf hayaloglu`'na mi yoksa rob roydaki "liam nelson" a mi daha cok benzedigi tartismasi tribundeki gergin hava bir kisim dagiliyordu.. (karar sizin.. rob roy: http://www.jimandellen.org/ellen/RobRoythecouple.jpg , ibo show: http://www.yeniyerim.com/user_pics/grup471f0d0666075.jpg )

batuhan'in kolu oyundan çıkarken yerine nuri şahin giriyor, mevlut ise golleri antin kuntin bir şekilde kaciriyordu..

ilk yari bu telaşe içinde biterken winston churchill'in sözünü bir kez daha hatirlamak istiyorum "any man who would wear a brown suit is a cad" teşekkürler.. devre arasi verilmiş nedense devre arasindaki reklamlar "bicirik sirkeleri, balikesir'in en iyi sirkesi","konya şeker, hmmm çayım konya şeker ile ne kadar tatli","çukubik kereste sanayi!" şeklinde olmustu..

her neyse ikinci yarinin baslamasiyla birlikte, `duran toplarin usta ismi` sabri boşnaklarin kafasinda top sektirtip skoru 1-1 yapiyordu.. milli takim basiyordu ama, hasagic kalesinde devlesiyordu.. o sirada "yusuf yusuf yusuf" sesleri yurdun kahvelerinden yükselirken, yusuf kenarda belirdi.. o dakkada tak diye mevlut topu aglara gonderiyor, skoru 2-1 e getiriyor, yusuf'un sureti bile öne gecmemize yetiyordu.. evliya gibi adamdi şu yusuf!

her neyse, lafi cok uzatmayalim, ibrahim kaş'i ile (ki 20 sene önce olsa ismi tilki ibrahim olurdu), sabri delisi ile (macin yildizidir gönlümce) mevlüt'ü ile, hasagic'i bir macin daha sonuna attigimiz golden bir az gol yiyerek geliyor, 3 puani cebe atip, önümüzdeki zorlu estonya deplasmanina gülen gozlerle gidiyorduk.. (hey yavrum hey, hususi de bekledim ha 0000 da entry gireyim diye)

yeniden açıyoruz

Pazar, Ekim 12, 2008 zaman: Pazar, Ekim 12, 2008


baktim ki diğer mecralarda yazdiğım iki şeyden birisi futbol, dedim geri döneyim buraya, futbolu burada yapalım üşenme gücenme olmasin..